PANOSPORİN 100 mg yumuşak jelatin kapsül Ağız yolu ile alınır.
Etken Madde
Her bir yumuşak jelatin kapsül 100 mg siklosporin içerir.Yardımcı maddeler
Propilen glikol, makrogolgliserol hidroksistearat,propilenglikol monolaurat., jelatin, maltitol-sıvı, gliserol, kırmızı demir(III)-oksit (E 172), soya fasülyesi yağı.
Bu Kullanma Talimatında:
1. PANOSPORIN nedir ve ne için kullanılır?
2. PANOSPORIN’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. PANOSPORIN nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. PANOSPORIN’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
2.PANOSPORIN nedir ve ne için kullanılır?
PANOSPORİN, berrak sıvı içeren, kahve rengi, yumurta biçiminde, yumuşak jelatin kapsüldür. Her bir yumuşak jelatin kapsül 100 mg siklosporin içerir.
PANOSPORİN, 50 adet yumuşak jelatin kapsül içeren blister ambalajlarda takdim edilmektedir.
Eğer size bir transplantasyon (organ nakli) uygulanmışsa, PANOSPORİN’in fonksiyonu vücudunuzun bağışıklık (immün) sistemini kontrol etmektir. PANOSPORİN, normal olarak nakledilmiş dokulara saldıracak olan özel hücrelerin gelişimini bloke ederek, nakledilen organın reddedilmesini önler.
Eğer kendi vücudunuzun immün yanıtının (bağışıklık) vücudunuzdaki hücrelere saldırdığı bir hastalığınız (otoimmün hastalık) varsa, PANOSPORİN bu hastalıktaki bağışıklık sistemi tepkilerini (immünoreaksiyonları) bastırır. Bu tür otoimmün hastalıklar; görmeyi tehdit eden bir çeşit göz iltihabı olan konjonktivit (orta veya ilerlemiş üveit ya da Behçet üveiti), belirli deri hastalıklarının ağır vakaları (atopik dermatit / egzama ve sedef), şiddetli romatoid artrit (eklemlerde ağrı ve şekil bozukluğuna neden olan devamlı bir hastalık) ve nefrotik sendrom adı verilen bir böbrek hastalığıdır.
3.PANOSPORIN nasıl kullanılır ?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar
• Doktorunuzun talimatlarına dikkatle uyunuz. Önerilen dozu aşmayınız.
• Doktorunuz, vücut ağırlığınıza ve PANOSPORİN’i bir transplantasyon sonrası ya da şiddetli sedef hastalığı, egzama, romatoid artrit, nefrotik sendrom veya üveit tedavisi için kullanıp kullanmadığınıza dayalı olarak sizin için doğru PANOSPORİN dozunu belirleyecektir. Doktorunuz size ayrıca ilacınızı ne sıklıkta alacağınızı da söyleyecektir.
- Eğer size organ ya da kemik iliği transplantasyonu uygulanmışsa, toplam doz genellikle, iki doza bölünmüş olarak, günde 2 mg/kg vücut ağırlığı ila günde 15 mg/kg vücut ağırlığı aralığındadır. Genel olarak yüksek dozlar transplantasyondan hemen sonra, düşük dozlar ise transplante organ ya da kemik iliği stabilize olduktan sonra uygulanır. Doktorunuz sizin için ideal olan dozu ayarlayacaktır. Bunun için bazı kan testleri yapması gerekebilir.
- Şiddetli sedef ve egzamanın tedavisi için toplam doz genellikle, iki doza bölünmüş olarak, günde 2 mg/kg vücut ağırlığı ila günde 5 mg/kg vücut ağırlığı aralığındadır.
- Şiddetli romatoid artrit tedavisi için toplam doz genellikle, iki doza bölünmüş olarak, günde 3 mg/kg vücut ağırlığı ila günde 5 mg/kg vücut ağırlığı aralığındadır.
- Nefrotik sendrom tedavisi için toplam doz genellikle, iki doza bölünmüş olarak, erişkinlerde günde 2.5 mg/kg vücut ağırlığı ila günde 5 mg/kg vücut ağırlığı ve çocuklarda 2.5 mg/kg vücut ağırlığı ila günde 6 mg/kg vücut ağırlığı aralığındadır.
- Üveit tedavisi için toplam doz genellikle, iki doza bölünmüş olarak, günde 5 mg/kg vücut ağırlığı ila günde 7 mg/kg vücut ağırlığı aralığındadır.
- Doktorunuzun talimatlarına kesinlikle uyunuz ve kendinizi ne kadar iyi hissederseniz hissedin, dozunuzu kendi kendinize değiştirmeyiniz.
- Doktorunuz size, PANOSPORİN’i, transplantasyon sonrası ya da şiddetli bir deri sorunu, romatoid artrit, üveit ya da nefrotik sendrom tedavisi için kullanıp kullanmadığınıza dayalı olarak ne kadar süreyle kullanmanız gerektiğini söyleyecektir. Şiddetli egzamada tedavi genellikle 8 hafta sürer.
Uygulama yolu ve metodu
• Özellikle transplantasyon hastalarının PANOSPORİN dozunu her gün aynı saatte almaları önemlidir.
• Günlük dozlarınızı her zaman ikiye bölünmüş olarak alınız.
• Kapsülü blisterden çıkarınız. Kapsülü bütün olarak bir bardak su ile yutunuz.
Eğer daha önce siklosporinin değişik oral formülasyonlarım kullanmışsanız:
Doktorunuz bir oral formülasyondan başka oral formülasyona geçişi takiben, kısa bir dönem için sizi daha yakından takip etmek isteyebilir. Bir siklosporin oral formülasyonundan başka bir siklosporin oral formülasyonuna geçtiğiniz zaman, bazı yan etkilerle ortaya çıkabilir. Böyle bir durum olduğu takdirde lütfen doktorunuza ya da eczacınıza bilgi veriniz, çünkü bu durum size uygulanan dozun ayarlanmasının gerektiğini gösteriyor olabilir. Doktorunuz söylemedikçe, dozunuzu ASLA kendiniz ayarlamayınız.
Değişik yaş grupları
Çocuklarda kullanımı
Çocuklarda PANOSPORİN kullanımı ile ilgili deneyim halen sınırlıdır. Bununla birlikte, 1 yaşından büyük çocuklarda özel bir problem olmaksızın standart dozda PANOSPORİN kullanılmaktadır. Bazı çalışmalarda, çocuklarda, her kg vücut ağırlığı için erişkinlerde kullanılandan daha yüksek dozlarda PANOSPORİN gerekli olmuş ve tolere edilmiştir.
Yaşldarda kullanım:
Yaşlı kişilerde PANOSPORİN uygulaması ile ilgili deneyim sınırlıdır. Böbrek fonksiyonunuz özel bir dikkat gösterilerek izlenmelidir. Eğer 65 yaş üzeri bir sedef ya da atopik dermatit hastasıysanız, yalnızca, günlük işlevlerinizi engelleyecek boyutta hastalıkların varlığı durumunda tedavi edilmelisiniz.
Özel kullanım durumları
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
PANOSPORİN tedavisinin ilk birkaç haftasında sık görülen ve hastalıkla birlikte ortaya çıkan ciddi bir rahatsızlık olan, serum kreatinin ve üre miktarında yükselme meydana gelebilir. Bu değişiklikler, genelde doz azalmasına cevap verecek şekilde, doza bağlı ve geri dönüşlüdür. Uzun süreli tedavide, bazı hastaların böbreklerinde yapısal değişiklikler gelişebilir, bunlar böbrek nakli yapılmış hastalardaki süregelen redde (kronik rejeksiyona) bağlı değişikliklerden ayrılmalıdır. PANOSPORİN, serumda bilirubin ve bazen karaciğer enzimlerinin geri dönüşlü ve doza bağlı olarak artmasına da neden olabilir. Böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesi için uygun parametrelerin yakın takibi gereklidir. Anormal değerler, doz azaltımmı gerektirebilir.
Doktorunuz ayrı bir tavsiyede bulunmadıkça, bu talimatları takip ediniz.
Doktorunuz PANOSPORİN ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Tedaviyi erken kesmeyiniz, çünkü PANOSPORİN tedavisini durdurmak hastalığınızın daha kötüye gitmesine neden olabilir.
Eğer PANOSPORİN ’in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
PANOSPORİN 'den kullanmanız ger ekenden'fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
Eğer kaza sonucu ilacınızdan fazla miktarda kullanırsanız, bu durumu derhal doktorunuza bildiriniz ya da en yakın hastanenin acil servisine başvurunuz. Tıbbi müdahale görmeniz gerekebilir.
PANOSPORIN'i kullanmayı unuttuysanız
İlacınızı almayı unutursanız, unuttuğunuzu fark eder etmez bu dozu alınız ve sonraki dozu her zamanki saatte alınız.
Eğer, ilacınızı almayı unuttuğunuzu fark ettiğinizde, sonraki dozun saati yaklaşmış ise, unuttuğunuz dozu atlayınız.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
PANOSPORIN ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler
PANOSPORİN tedavinizi durdurmanız, nakledilen organınızın reddedilme riskini artırabilir. Kendinizi nasıl hissederseniz hissedin, doktorunuz söylemedikçe PANOSPORİN kullanmayı bırakmayınız.
4.Olası yan etkiler nelerdir ?
Tüm ilaçlar gibi PANOSPORIN’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Bu ilacın dozunun doktorunuz tarafından dikkatle ayarlanması gerekir. Fazla miktarlar böbreklerinizi etkileyebilir. Bu nedenle, özellikle transplantasyondan sonra düzenli olarak kan testleri yaptırmalı ve hastaneye kontrole gitmelisiniz. Böylece doktorunuzla tedaviniz hakkında konuşma ve yaşadığınız her türlü problemi bildirme şansına sahip olursunuz.
PANOSPORİN’in kullanılması sonucunda aşağıda belirtilen yan etkiler ortaya çıkabilir:
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:
10 hastanın en az l'inde görülebilir.
Çok yaygın Yaygın
Yaygın olmayan Seyrek Çok seyrek Sıklığı bilinmeyen
10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir. 100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir.
1.000 hastanın birinden az görülebilir.
10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Eldeki veriler ile belirlenemeyecek kadar az hastada görülebilir.
Çok yaygın:
• Böbrek problemleri,
• Yüksek kan basıncı,
• Baş ağrısı,
• Titreme,
• Kanda lipit (kan yağları, örneğin kolesterol) düzeylerinde artış. Yaygın:
• Uyuşukluk ya da karıncalanma,
• İştah kaybı,
• Hasta olma ya da kendini hasta hissetme,
• Mide ağrısı,
• İshal,
• Diş etlerinde şişme,
• Karaciğer problemleri,
• Kanda yüksek ürik asit ya da potasyum,
• Düşük magnezyum düzeyleri,
• Kas ağrıları ya da kramplar,
• Vücutta tüylenme,
• Yorgunluk.
Yaygın olmayan:
• Nöbetler,
• Zihin karışıklığı,
• Dezoryantasyon (mekan ve zaman kavramları ile ilgili zihin karışıklığı),
• Duyarlılıkta azalma,
• Huzursuzluk,
• Uykusuzluk,
• Görme bozuklukları,
• Körlük,
• Koma,
• Kısmi felç,
• Uyum, eşgüdüm kaybı,
• Kanda değişiklikler (örneğin, anemi),
• Ciltte alerjik döküntü,
• Şişme ya da kilo artışına neden olabilen vücutta su tutulumu.
Seyrek:
• Kasların kontrolünü sağlayan sinirlerde problemler,
• Pankreasta iltihap,
• Kanda yüksek şeker düzeyleri,
• Kas zayıflığı,
• Kas kaybı,
• Kırmızı kan hücrelerinin yıkımı (bu yan etki böbrek problemleri ile ilişkili olabilir),
• Kadınlarda adet döneminde değişiklikler,
• Kadınlarda ve erkeklerde meme dokusunda hafif şişme.
Çok seyrek:
• Kafa içi basıncının artması (benign intrakranial hipertansiyon) ile ilişkili olabilen gözün arka kısmında şişme ve görme bozuklukları.
İmmün sistemi zayıflatan diğer ilaçlar gibi siklosporin de vücudunuzun enfeksiyonlara karşı savaşma yeteneğini etkileyebilir ve özellikle deride olmak üzere tümörlere ve diğer habis hastalıklara neden olabilir. Görmede değişiklikler, koordinasyon kaybı, sakarlık, hafıza kaybı, konuşmada veya başkalarının söylediklerini anlamada zorluk ve kas güçsüzlüğü yaşarsanız, bunlar progresif multifokal lökoensefalopati adı verilen beyin enfeksiyonunun belirti ve semptomları olabilir.
Yan etkilerin raporlanması
2.PANOSPORIN kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
PANOSPORIN'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer:
• Siklosporin veya PANOSPORİN’in bu kullanma talimatının başında listelenen yardımcı maddelerinden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığınız (alerjiniz) varsa.
Alerjiniz olabileceğini düşünüyorsanız, doktorunuza danışınız.
PANOSPORIN'i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer:
• Kanınızdaki potasyum düzeyleri yükselmişse ya da gut hastasıysanız,
• Aşı yaptırmanız gerekiyorsa,
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer otoimmün hastalık nedeniyle PANOSPORİN kullanacaksanız, tedavi başlamadan önce ve tedavi sırasında düzenli olarak böbrek fonksiyonunuz ve kan basıncınız kontrol edilmelidir.
Eğer tedavi sırasında hipertansiyon gelişimi olursa ve kontrol edilemezse, tedavi durdurulmalıdır.
Eğer sedef hastalığı (psöriyazis) ya da atopik dermatit tedavisi görüyorsanız ve yaşlı iseniz, doktorunuz size uygulanan PANOSPORİN tedavisini yakından izleyecek ve denetleyecektir. Sedef hastalığı nedeniyle PANOSPORİN tedavisi görüyorsanız, size bununla eş zamanlı olarak UVB-ışını ya da fototerapi uygulanmamalıdır.
Doktorunuz şunları kontrol edecektir:
• Kanınızdaki siklosporin düzeylerini (özellikle transplant hastalarında),
• Tedavi boyunca düzenli olarak kan basıncınızı,
• Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarınızı,
• Kanınızdaki lipit (yağ) düzeylerini.
İmmün sistemi baskılayan ilaçlar, vücudunuzun enfeksiyonlara karşı savaşma yeteneğini etkileyebilir ve özellikle deri ve lenf sistemi olmak üzere, kanser gelişimi riskini artırabilir. Bu nedenle, uygun koruyucu giysiler giyerek ve sık olarak yüksek koruma faktörlü güneş kremleri uygulayarak güneş ışınlarına ve UV ışınlarına maruziyetinizi sınırlayınız.
PANOSPORİN, vücudunuzdaki magnezyum miktarını azaltabilir. Bu nedenle, doktorunuz size, özellikle transplantasyon uygulanan durumlarda, ameliyattan hemen sonra kullanmanız için magnezyum takviyesi verebilir.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
PANOSPORIN'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
PANOSPORİN greyfurt ya da greyfurt suyu ile birlikte alınmamalıdır, çünkü bunlar PANOSPORİN’in etkilerinde değişiklik oluşturabilir.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Eğer gebeyseniz ya da gebe kalmayı planlıyorsanız, bunu doktorunuza söyleyiniz. Gebelikte PANOSPORİN kullanımı ile ilgili deneyim sınırlıdır. Genel olarak, PANOSPORİN gebelik sırasında kullanılmamalıdır. Eğer bu ilacı kullanmanız gerekli ise, doktorunuz size bu ilacın gebelik sırasında kullanımıyla ilgili yarar ve riskleri açıklayacaktır.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza ve ya eczacınıza danışınız.
PANOSPORİN tedavisi süresince emzirme önerilmez, çünkü PANOSPORİN’in etkin maddesi siklosporin anne sütüne geçer ve bebeğinizi etkileyebilir. Emziriyorsanız doktorunuza söyleyiniz.
Araç ve makina kullanımı
PANOSPORİN’in araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilerine yönelik hiçbir özgül çalışma yapılmamıştır.
PANOSPORIN'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
PANOSPORİN maltitol içerir. Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız olduğu söylenmişse PANOSPORİN’i almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
PANOSPORİN soya fasülyesi yağı ihtiva eder. Eğer fıstık ya da soyaya aleıjiniz varsa bu tıbbi ürünü kullanmayınız.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
PANOSPORİN, bazı ilaçların etkisini bozabilir / değiştirebilir.
Eğer aşağıda belirtilen ilaçlarla eş zamanlı tedavi uygulamanız gerekiyorsa, doktorunuza danışınız:
• Metotreksat (şiddetli romatoid artrit tedavisi için kullanılan bir ilaç),
• Antibakteriyel aminoglikozid tipi ajanlar, amfoterisin B içeren antifungal (mantar hastalıklarına karşı etkili) ajanlar, siprofloksasin içeren antibakteriyel (bakterilere karşı etkili) ajanlar, melfalan içeren sitostatikler (hücrelerin çoğalmasını önleyen), trimetoprim içeren idrar yolu enfeksiyonu ajanları, zayıf analjezik (ağrı kesici) ilaçlar (nonsteroidal iltihap giderici ilaçlar) ve H2-reseptör antagonist tipi asit salgısı
engelleyicileri (ülser tedavisinde kullanılan ilaçlar) gibi böbrekleri etkileyebilecek diğer ilaçlar,
• Özellikle makrolid tipi antibakteriyel ajanlar, azol tip antifungal ajanlar, oral kontraseptifler (ağız yolu ile alınan doğum kontrol ilaçlan), proteaz adlı enzim engelleyicileri, imatinib, kalsiyum antagonist (karşıt etki gösteren) tipi veya endotelin reseptör antagonisti tipi belirli kan basıncı düşürücü ajanlar ve belirli antikonvülzifler (kramplan önleyen ilaçlar) gibi PANOSPORİN’in kandaki konsantrasyonlannı artırabilecek ya da azaltabilecek ilaçlar,
• Digoksin, kolşisin, HMG-CoA redüktaz inhibitörleri, prednizolon, etoposid, repaglinid ve potasyum tutucu ilaçlar ya da potasyum içeren ilaçlar.
PANOSPORİN, aynı zamanda, diğer immünosupresif (bağışıklık sistemini baskılayan) ajanlarla birlikte de kullanılır. Ancak bu ilacı takrolimus gibi kalsinörin inhibitörleri ile birlikte kullanmamanız gerekmektedir.
Doktorunuz, diğer tıbbi tedavilere başlarken ya da bu tedavileri durdururken kanınızdaki siklosporin konsantrasyonlannı kontrol edebilir.
5.PANOSPORIN'in saklanması
PANOSPORİN’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
PANOSPORİN kapsüller kullanılana kadar blister paketinde tutulmalıdır. Kapsülleri yalnızca ilacınızı kullanacağınız zaman blister paketinden çıkarınız. Kapsüllerin sıcak bir yerde saklamayınız (en yüksek sıcaklık 25°C olmalıdır).
Son kullanma tarihi ile uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra PANOSPORIN'i kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz PANOSPORIN'i kullanmayınız.
Ruhsat Sahibi:
BİEM İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Turgut Reis Caddesi No:21
06570 Tandoğan / ANKARA
Üretim Yeri:
Panacea Biotec Ltd.
Malpur Badhi, Teshil Nalagarh,Solan District, Himachal Pradesh-173 205 HİNDİSTAN
KISA URUN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ URUNUN ADI
PANOSPORIN 100 mg yumuşak jelatin kapsül
2. KALITATIF VE KANTITATIF BILEŞIM
Etkin madde:
Siklosporin
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Yumuşak jelatin kapsül.
Berrak sıvı içeren, kahve rengi, yumurta biçiminde, yumuşak jelatin kapsüller.
PANOSPORIN, etkin madde siklosporinin, farmakokinetik parametreler arasındaki değişkenlikleri azaltan ve siklosporin maruziyetinin daha tutarlı bir emilim profili ve eşzamanlı besin alımından daha az etkilenen şekilde doz lineerliğini sağlayan,mikroemülsiyon prensibine dayanan bir farmasötik formdur.
KLNK ÖZELLIKLER4.1. Terapötik endikasyonlar• Transplantasyon endikasyonları Organ transplantasyonu
Böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, kalp-akciğer birlikte veya pankreasın allojenik transplantasyonlarında graft reddinin önlenmesinde.
Önceden diğer immünosupressif ilaçlarla tedavi görmüş hastalardaki organ reddinin tedavisinde.
Kemik iliği transplantasyonu
Kemik iliği transplantasyonundan sonra graft reddinin önlenmesinde.
Graft-versus-host hastalığının (GVHD) önlenmesinde veya tedavisinde.
•Otoimmün hastalıklar Endojen üveit
Konvansiyonel tedavinin başarısız olduğu veya istenmeyen yan etkilere yol açtığı, non-enfeksiyöz orijinli, aktif görme fonksiyonunu tehdit edici intermediyat veya posteri or üveit. Retinayı da kapsayan, tekrarlayıcı inflamatuvar ataklı Behçet üveiti.
Nefrotik sendrom
Erişkin ve çocuklarda; minimal değişiklik nefropatisi, fokal ve segmental glomerüloskleroz veya membranöz glomerülonefrit gibi glomerüler hastalıklara bağlı steroid bağımlı vesteroide dirençli nefrotik sendrom olguları.
PANOSPORİN, remisyonları sağlamak ve sürdürmek için kullanılabilir. Steroide bağlı olarak sağlanmış remisyonların idamesinde steroidlerin kesilmesine olanak sağlamak içinde kullanılabilir.
Romatoid artrit
Şiddetli, aktif romatoid artrit tedavisi.
Psoriasis
PANOSPORİN, konvansiyonel tedavinin yetersiz kaldığı veya uygun olmadığı şiddetli psoriasis hastalarında endikedir.
Atopik dermatit
PANOSPORİN, sistemik tedavi gerektiren şiddetli atopik dermatitli hastaların tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
PANOSPORİN 'in günlük dozları mutlaka iki doza bölünerek verilmelidir.
Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi:
• Transplantasyon Organ transplantasyonu
PANOSPORİN başlangıçta operasyondan önceki 12 saat içinde 10-15 mg/kg dozunda ikiye bölünerek verilmelidir. Bu doza post-operatif dönemde 1-2 hafta boyunca devam edilir.Daha sonra doz kan düzeylerine göre tedricen azaltılarak, ikiye bölünerek verilen 2-6mg/kg/gün'lük idame dozuna ulaşılır.
PANOSPORİN diğer immünosupresanlarla birlikte verildiğinde (ör. kortikosteroidlerle birlikte veya üçlü ya da dörtlü ilaç tedavisi içinde yer aldığında), daha düşük dozlar (ör:başlangıç tedavisi ikiye bölünerek verilen 3-6 mg/kg) verilebilir.
Eğer infüzyon konsantratı kullanılıyorsa önerilen doz yaklaşık olarak uygun PANOSPORİN dozunun üçte biridir ve hastaların mümkün olduğunca çabuk oral tedaviyegeçirilmeleri önerilir.
Kemik iliği transplantasyonu
Başlangıç dozu, transplantasyondan önceki gün verilmelidir. Bu amaçla çoğu vakada i.v. infüzyon tercih edilir ve önerilen doz günde 3-5 mg/kg'dır. Bu doza, erkenposttransplantasyon dönemi esnasında günlük dozu ikiye bölünerek verilen 12.5 mg/kg olanPANOSPORİN idame tedavisine geçmeden önce, iki hafta kadar devam edilir. İdametedavisi dozun transplantasyondan sonraki bir yıl içinde tedricen sıfıra doğru azalmasındanönce, en az 3 ay (tercihen 6 ay) devam etmelidir. Başlangıçta PANOSPORİNkullanılacaksa önerilen doz, transplantasyondan bir önceki gün başlamak üzere ikiyebölünerek verilen 12.5-15 mg/kg/gün'dür.
Absorbsiyonu azaltabilen gastrointestinal bozukluklarda PANOSPORİN'in daha yüksek dozları ya da i.v. tedavinin kullanımı gerekli olabilir.
Bazı hastalarda PANOSPORİN'in kesilmesinden sonra GVHD (graft-versus-host hastalığı) meydana gelir ancak, bu genellikle tedavinin tekrarına oldukça iyi cevap verir. Hafifseyreden, kronik GVHD'nin tedavisinde düşük PANOSPORİN dozları kullanılmalıdır.
• Otoimmün hastalıklar Endojen üveit
Remisyonu sağlamak için, aktif uveal enflamasyon iyileşinceye ve görme keskinliğinde düzelme oluşuncaya kadar, başlangıç dozu olarak, ikiye bölünerek günde 5 mg/kg önerilir.Dirençli vakalarda sınırlı bir süre için doz günlük 7 mg/kg'a yükseltilebilir.
PANOSPORİN'le yeterli kontrol sağlanamazsa, başlangıç remisyonuna ulaşmak veya enflamatuvar oküler ataklara karşı koymak için, günlük 0.2-0.6 mg/kg prednizon veyaeşdeğeri kadar sistemik kortikosteroid tedaviye eklenebilir.
İdame tedavisi için, doz, yavaş bir şekilde etkili olan en düşük seviyelere kadar indirilmeli, remisyon fazlarında günlük 5 mg/kg'ı geçmemelidir.
Nefrotik sendrom
Remisyonun sağlanması için, proteinüri dışında renal fonksiyonların normal olması koşuluyla, önerilen doz ikiye bölünerek yetişkinler için 5 mg/kg/gün, çocuklar için 6mg/kg/gün'dür. Yetersiz renal fonksiyonlu hastalarda başlangıç dozu 2.5 mg/kg/gün'üaşmamalıdır.
Özellikle steroide dirençli hastalarda tek başına kullanılan PANOSPORİN ile yeterli sonuç alınamazsa, PANOSPORİN'in düşük dozlarda kortikosteroidlerle kombinasyonu tavsiyeedilir.
3 aylık tedaviden sonra bir gelişme sağlanamazsa, PANOSPORİN tedavisi kesilmelidir. Dozların, her hastadaki etkililiğe (proteinüri) ve güvenliliğe (öncelikle serum kreatinin)göre ayarlanması gerekir, ancak yetişkinlerde 5 mg/kg/gün, çocuklarda 6 mg/kg/gün'lükdozlar aşılmamalıdır.
İdame tedavisi için, doz, etkili en düşük seviyeye kadar tedricen azaltılmalıdır.
Romatoid artrit
Tedavinin ilk 6 haftasında önerilen doz 3 mg/kg/gün'dür ve oral olarak ikiye bölünerek verilir. Tedavide bir yeterlilik sağlanamazsa tolerabilitenin imkan tanıdığı ölçüde (bkz.
Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri) tedricen artırılır, ancak 5 mg/kg'ı geçmemelidir. Tam bir etkililiğin sağlanabilmesi için PANOSPORİN tedavisine 12 haftayakadar devam edilmelidir.
İdame tedavisi için doz tolerabilite durumuna göre her hasta için ayrı olarak düzenlenmelidir.
PANOSPORİN düşük dozda uygulanan kortikosteroidler ve/veya non-steroid antiinflamatuvar ajanlarla kombine edilebilir. Ayrıca PANOSPORİN metotreksatın tekbaşına yeterli cevap vermeyeceği hastalarda metotreksat ile birlikte kombine olarakkullanılabilir. PANOSPORİN dozu günde iki doza bölünmüş olarak başlangıçta 2.5 mg/kgile hematolojik parametrelerin ve özellikle serum kreatinin klerensinin normal düzeydekalabildiği doza kadar artırılabilir.
Psoriasis
Bu durumun değişkenliği nedeniyle, tedavi bireye göre ayarlanmalıdır. Remisyonu sağlamak için tavsiye edilen başlangıç dozu, ikiye bölünmüş olarak verilen oral 2.5mg/kg/gün'lük dozdur. Eğer bir ay sonra bir gelişme görülmezse günlük doz tedricenyükseltilebilir ancak 5 mg/kg'ı geçmemelidir. 6 hafta içinde 5 mg/kg/gün'lük dozla,psoriatik lezyonlara yeterli yanıtın alınmadığı veya etkili dozun emniyet verileriyleuygunsuzluğu durumunda tedavi kesilmelidir.
Durumları hızlı iyileşme gerektiren hastalarda 5 mg/kg'lık başlangıç dozu önerilir. İyileşme sağlanınca, PANOSPORİN kesilebilir ve bunu izleyen relaps daha önceki etkinPANOSPORİN dozunun yeniden uygulanmasıyla tedavi edilebilir. Bazı hastalarda devamlıolarak idame tedavisi gerekebilir.
Idame tedavisi için dozlar her hastada minimum etkin doz düzeyinde ayarlanmalı ve 5 mg/kg/gün dozunu geçmemelidir.
Atopik dermatit
Bu durumun değişkenliği nedeniyle tedavi bireye göre ayarlanmalıdır. Önerilen doz ikiye bölünmüş olarak oral 2.5-5 mg/kg/gün'dür. Eğer 2.5-5 mg/kg/gün başlangıç dozu iki haftaiçinde yeterli cevap oluşturamazsa, günlük doz maksimum 5 mg/kg'a kadar artırılabilir.Ciddi olgularda, hastalığın hızlı ve yeterli bir biçimde kontrol altına alınabilmesi için 5mg/kg/gün başlangıç dozu gerekebilir. Yeterli yanıt alındığında, doz dereceli olarakazaltılmalı ve mümkünse PANOSPORİN tedavisi sona erdirilmelidir. Sonuç olarak izleyenrelaps durumunda PANOSPORİN tedavisi tekrarlanmalıdır.
PANOSPORİN'in atopik dermatitte uzun süreli kullanımı ile ilgili deneyim henüz sınırlı olup, tedavi evresinin 8 haftayı aşmaması önerilir.
Uygulama şekli:
Oral uygulama için yol gösterici olmak amacıyla çeşitli doz aralıkları verilmiştir. Tedavi sırasında rutin olarak siklosporin kan düzeylerinin takibi gerekmektedir; bu takipmonoklonal antikorlara dayanan bir RIA metodu aracılığıyla yapılabilir. Elde edilensonuçlar her bir hastada istenen hedef konsantrasyonlara ulaşmak için gerekli olan asıldozun belirlenmesine yardımcı olur.
PANOSPORİN'in günlük alınması gereken miktar mutlaka iki doza bölünerek verilmelidir.
Kapsüller bütün olarak yutulmalıdır.
Oral siklosporin formülasyonları arasında geçiş
Bir oral siklosporin formülasyonundan diğer bir oral siklosporin formülasyonuna geçiş doktor kontrolünde dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Yeni formülasyona geçildiğinde,geçişten önceki düzeylere ulaşıldığına emin olmak için kandaki siklosporin düzeylerimutlaka takip edilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
PANOSPORİN tedavisinin ilk birkaç haftasında sık görülen ve ciddi bir komplikasyon olan, serum kreatinin ve üre miktarında yükselme meydana gelebilir. Bu fonksiyoneldeğişiklikler, genelde doz azalmasına cevap verecek şekilde, doza bağlı ve geri dönüşlüdür.Uzun süreli tedavide, bazı hastaların böbreklerinde yapısal değişiklikler (ör. interstisiyelfibrozis) gelişebilir, bunlar renal transplantasyonlu hastalardaki kronik rejeksiyona bağlıdeğişikliklerden ayrılmalıdır. PANOSPORİN, serumda bilirubin ve bazen karaciğerenzimlerinin geri dönüşlü ve doza bağlı olarak artmasına da neden olabilir. Renal vehepatik fonksiyonların değerlendirilmesi için uygun parametrelerin yakın takibi gereklidir.Anormal değerler, doz azaltımını gerektirebilir.
Pediyatrik popülasyon:
PANOSPORİN'in çocuklarda kullanımıyla ilgili deneyimler henüz sınırlıdır. Ancak standart PANOSPORİN dozu verilen 1 yaşın üzerindeki çocuklarda olağan dışı problemlergözlenmemiştir. Bazı çalışmalarda çocukların PANOSPORİN'in erişkinlere kg başınaverilen dozlarından daha yüksek dozlara gereksinim gösterdikleri ve bu dozları daha iyitolere ettikleri bulunmuştur.
Geriyatrik popülasyon:
PANOSPORİN'in yaşlılarda kullanımıyla ilgili deneyim sınırlıdır. Ancak, tavsiye edilen dozlarda ilacın kullanımı sonucu özel problemler gözlenmemiştir.
Siklosporinle yapılan romatoid artrit çalışmaları incelendiğinde çalışmalara katılan hastaların %17.5'inin en az 65 yaş ve üzeri olduğu saptanmıştır. Tedavi sırasında sistolikhipertansiyon gelişme ve serum kreatinin düzeylerinin 3-4 aylık tedavi sonrası başlangıçdeğerinin en az %50'si kadar yükselme olasılığının, bu yaşlardaki hastalarda daha yüksekolduğu görülmüştür.
Transplantasyon geçirmiş hastalarda ve psoriasis vakalarında PANOSPORİN kullanılarak yapılan çalışmalara, genç hastalara kıyasla farklı cevap verip vermediklerinin ortayakonulmasına yetecek sayıda ileri yaşta (65 yaş) hasta katılmamıştır. Bildirilmiş olan diğerklinik tecrübelerde yaşlı ve genç hastalar arasında cevap farkı görülmemiştir. Genel olarakileri yaştaki bir hastada kullanılacak doz seçilirken dikkatli olunmalıdır. Bu hastalarda,gençlere oranla karaciğer, böbrek ve kalp fonksiyonlarının daha düşük olabileceği gözönünde bulundurulmalı, birlikte daha başka hastalıkların mevcut olma ve daha başkailaçların kullanılma olasılıklarının varlığı nedeniyle, genellikle doz aralığında yer alan endüşük miktarla tedaviye başlanmalıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
PANOSPORİN, siklosporine ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalıdır.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
PANOSPORİN sadece, immünosupresif tedavide deneyimli ve laboratuvar güvenlik parametrelerinin kontrolü, düzenli tam fiziksel muayene ile kan basıncı ölçümleri de dahilolmak üzere yeterli takibi sağlayabilen hekimlerin gözetiminde kullanılmalıdır. İlacıkullanan transplantasyon hastaları yeterli donanım, eleman, laboratuvar ve tıbbi destekkaynaklarına sahip merkezler tarafından gözetim altında bulundurulmalıdırlar. İdametedavisinden sorumlu olan hekim, hastanın takibi için tam bir bilgiye sahip olmalıdır.
Diğer immünosupresanlarda olduğu gibi siklosporin lenfoma ve diğer malign olayların özellikle ciltte gelişme riskini artırır. Artan risk spesifik ilaçlardan ziyadeimmünosupresyonun derecesi ve süresine bağlı olarak ortaya çıkar. Bu nedenle,lenfoproliferatif bozukluklar ve solid organ tümörleriyle birlikte bazılarında ölüm olaylarıda bildirilen multipl immünosupresan içeren tedavi şekli dikkatle uygulanmalıdır.
Deri malignitesi açısından potansiyel risk dikkate alınarak PANOSPORİN alan hastalar aşırı ultraviyole ışığına maruz kalmamaları konusunda uyarılmalıdır.
Diğer immünosupresanlarla olduğu gibi, siklosporin hastalarda oportunistik patojenlerle birlikte değişik bakteriyel, fungal, parazitik ve viral enfeksiyonların oluşmasına neden olur.Siklosporin alan hastalarda, başta BK virüsü nefropatisi (BKVN) olmak üzerePolyomavirüs ile ilişkili nefropatiye (PVAN) ya da JC virüsü ile ilişki progresif multifokallökoensefalopatiye (PML) yol açan latent Polyomavirüs enfeksiyonu aktivasyonlarıgözlenmiştir. Bu rahatsızlıklar sıklıkla yüksek total immünosupresif yük ile ilişkilidir verenal fonksiyonunda ya da nörolojik semptomlarında bozulma olan immün sistemibaskılanmış hastaların ayırt edici tanısında göz önünde bulundurulmalıdır. Ciddi ve/veyaölümle sonuçlanan vakalar bildirilmiştir. Özellikle uzun süreli çoklu immünosupresif tedavi(siklosporin dahil) gören hastalarda etkin profilaktik ve terapötik stratejiler uygulanmalıdır.
Yaşlı hastalarda, böbrek fonksiyonları özel bir dikkatle takip edilmelidir.
Siklosporinin total kan değerlerini tayin için, spesifik monoklonal antikor (ana ilacın ölçümü) tercih edilmekle beraber, ana ilacı ölçen bir HPLC metodu da kullanılabilir. Eğerplazma veya serum kullanılırsa standart bir seperasyon protokolü (zaman ve sıcaklık) takipedilmelidir. Karaciğer transplantasyonlu hastaların başlangıçtaki takibinde yeterliimmünosupresyon oluşturan dozajı belirlemek için, ya spesifik monoklonal antikorlarkullanılmalı ya da hem spesifik monoklonal antikorlar hem de non-spesifik monoklonalantikorlar kullanılarak paralel ölçümler yapılmalıdır.
Kan, plazma veya serumdaki siklosporin konsantrasyonunun, hastanın klinik durumuna katkıda bulunan birçok faktörden sadece biri olduğu hatırlanmalıdır. Bu yüzden sonuçlar,sadece diğer klinik ve laboratuvar parametrelerinin çerçevesinde pozolojiye yol göstericiolarak değerlendirilmelidir.
PANOSPORİN tedavisi esnasında düzenli kan basıncı kontrolleri gereklidir; eğer hipertansiyon gelişirse uygun antihipertansif tedaviye başlanmalıdır.
PANOSPORİN'in nadiren kan lipid değerlerinde geri dönüşümlü artışa yol açtığı bildirildiğinden, tedavi öncesi ve tedavinin ilk ayı içerisinde lipid düzeylerinin takibiönerilir. Lipid değerlerinde artışa rastlanıldığında diyette yağ alımının kısıtlanması veuygun görüldüğü takdirde, doz indirimi göz önüne alınmalıdır.
Siklosporin özellikle renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda hiperpotasemi riskini artırır. Siklosporinin potasyum tutucu diüretiklerle, anjiyotensin dönüştürücü enziminhibitörleri, anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile birlikte kullanımında ve potasyumiçeren ilaçlarla ve potasyumca zengin diyet uygulanan hastalarda dikkatli olmakgerekmektedir (bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşimşekilleri). Bu gibi durumlarda potasyum düzeylerinin kontrol edilmesi tavsiye edilir.
Siklosporin magnezyum klerensini artırır. Bu da özellikle perioperatif dönemde semptomatik hipomagnezemiye yol açar. Bu nedenle perioperatif dönemde özelliklenörolojik semptom/belirtilerin varlığında serum magnezyum düzeylerinin kontrol edilmesitavsiye edilir. Eğer gerekli görülürse ilave magnezyum verilmelidir.
Hiperürisemili hastaların tedavisinde dikkatli olunmalıdır.
Siklosporin tedavisi sırasında yapılan aşılar; beklenenden daha az etkili olabilir; canlı-zayıflatılmış aşılardan kaçınılmalıdır.
Lerkanidipin siklosporin ile birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
Otoimmun hastalıklar endikasyonunda ilave uyarılar:
Renal fonksiyon yetmezliği olan hastalarda (belli derecede renal yetmezliği olan nefrotik sendromu olan hastalar hariç) kontrol edilemeyen hipertansiyon, kontrol edilemeyenenfeksiyonlar veya herhangi bir türde malignite durumunda siklosporin uygulanmamalıdır.
Endojen uveitte ilave uyarılar:
PANOSPORİN, renal fonksiyonu bozabildiğinden renal fonksiyonların sık olarak takibi ve birden fazla ölçümde serum kreatinini başlangıç değerinin %30'unun üzerine çıktığındaPANOSPORİN dozunun %25-50 oranında azaltılması gereklidir. Bu öneriler, ölçümlerinormal sınırlarda seyreden hastalar için de geçerlidir.
Endojen üveiti bulunan çocuklarda PANOSPORİN kullanımıyla ilgili deneyim sınırlıdır. Nefrotik sendromda ilave uyarılar:
PANOSPORİN renal fonksiyonu bozabildiğinden, renal fonksiyonun sıklıkla takibi ve birden fazla ölçümde serum kreatinin başlangıç değerinin % 30 üzerine çıktığındaPANOSPORİN dozunun % 25-50 oranında azaltılması gereklidir. Anormal bazal renalfonksiyonu olan hastalar, başlangıçta 2.5 mg/kg günlük dozla tedavi edilmeli ve çokdikkatli kontrol edilmelidir.
Bazı hastalarda renal fonksiyondaki değişikliklerin nefrotik sendromun kendisine bağlı olması yüzünden, PANOSPORİN kaynaklı renal bozukluğun saptanması güç olabilir. Bu,bazı nadir vakalarda serum kreatininde yükselme olmadan, PANOSPORİN kaynaklıyapısal böbrek değişikliklerinin görülmesini izah eder. PANOSPORİN tedavisinin biryıldan daha fazla uygulandığı steroid-bağımlı minimal değişiklik nefropatisi olan hastalardarenal biyopsi yapılması düşünülmelidir.
İmmünosupresanlarla tedavi edilen (siklosporin dahil) nefrotik sendromlu hastalarda nadiren malignitelerin (Hodgkin lenfoması dahil) meydana geldiği bildirilmiştir.
Romatoid artritte ilave uyarılar:
PANOSPORİN renal fonksiyonu bozabildiğinden, tedavi öncesinde bazal serum kreatinin düzeylerini tespit etmek amacıyla en az 2 ölçüm yapılmalıdır. Ayrıca tedavinin ilk 3 ayında2 haftalık aralarla serum kreatinin ölçümlerine devam edilmelidir ve bundan sonra ayda birölçülmelidir. 6 aylık tedaviden sonra, serum kreatinin hastalığın stabilitesine, aynı zamandaverilmekte olan ilaçlara ve eşlik eden hastalıklara bağlı olarak her 4-8 haftada bir ölçülmesigereklidir. PANOSPORİN dozu artırıldığında veya non-steroid antiinflamatuvar bir ilaçlabirlikte tedaviye başlandığında ya da bu ilaçta doz artırımına gidildiğinde daha sık ölçümyapılmalıdır.
Ölçülen serum kreatinin değerleri, birden fazla ölçümde başlangıç değerinin %30 üzerinde ölçülürse PANOSPORİN dozu azaltılmalıdır. Serum kreatinin değeri %50'den daha fazlaartmış olarak ölçülürse %50 oranında doz indirimine gidilmelidir. Bu öneriler normaldeğerlerdeki hastalar için de geçerlidir. Doz indirimi, bir ay içinde düzeylerin düşmesinisağlayamazsa, PANOSPORİN tedavisi kesilmelidir.
PANOSPORİN tedavisi esnasında gelişen hipertansiyon uygun antihipertansiflerle kontrol altına alınamazsa PANOSPORİN 'in kesilmesi gerekebilir.
Diğer uzun süreli immünosupresif tedavilerde (siklosporin dahil) olduğu gibi lenfoproliferatif hastalıklar riskinin artışı dikkate alınmalıdır. Eğer PANOSPORİNmetotreksatla kombine olarak kullanılırsa, özel dikkat sarfedilmelidir.
Psoriasis'de ilave uyarılar:
PANOSPORİN renal fonksiyonu bozabildiğinden tedavi öncesinde bazal serum kreatinin düzeylerini tespit etmek amacıyla en az 2 ölçüm yapılmalıdır. Ayrıca tedavinin ilk üçayında 2 haftalık aralarla serum kreatinin ölçümlerine devam edilmelidir.
Daha sonraları eğer kreatinin sabit kalırsa ölçümler ayda bir yapılmalıdır. Serum kreatinini artarsa ve birden fazla ölçümde bazal düzeyin %30'unun üstüne çıkarsa PANOSPORİNdozunun %25-50 azaltılması gereklidir. Bu öneriler, ölçümleri normal düzeylerde seyredenhastalar için de geçerlidir.
Doz indirimi, bir ay içinde düzeylerin düşmesini sağlayamazsa, PANOSPORİN tedavisi kesilmelidir.
PANOSPORİN tedavisi sırasında, uygun tedavi ile kontrol edilemeyen hipertansiyon geliştiğinde de, PANOSPORİN'in kesilmesi tavsiye edilir.
Yaşlı hastalar, ancak hastanın günlük aktivitelerini engelleyecek boyutta psoriasis varlığında tedavi edilmeli ve renal fonksiyonları özel bir dikkatle takip edilmelidir.
Psoriazisi bulunan çocuklarda PANOSPORİN kullanımıyla ilgili deneyim sınırlıdır.
Konvansiyonel immünosupresif tedavidekiler gibi, siklosporin tedavisi altında olan psoriatik hastalarda da malignite gelişimi (özellikle ciltte) bildirilmiştir. Psoriasis için tipikolmayan fakat malign veya premalign olduğundan şüphelenilen deri lezyonlarındaPANOSPORİN tedavisine başlamadan önce biyopsi yapılmalıdır. Malign veya premaligncilt değişikliği olan hastalarda PANOSPORİN uygulaması ancak bu lezyonların uyguntedavisinden sonra etkili tedavi için başka bir seçenek kalmadığı takdirde uygulanmalıdır.
PANOSPORİN'le tedavi edilen birkaç psöriatik hastada lenfoproliferatif bozukluklar meydana gelmiştir. Bunlar, ilacın kesilmesiyle ortadan kalkmıştır.
Atopik dermatitte ilave uyarılar:
PANOSPORİN renal fonksiyonu bozabildiğinden, tedavi öncesinde bazal serum kreatinin düzeylerini tespit etmek amacıyla en az iki ölçüm yapılmalı ve serum kreatinini tedavininilk üç ayı süresince 2 haftalık aralarla izlenmelidir. Daha sonraları eğer serum kreatininisabit kalırsa ölçümler ayda bir yapılmalıdır. Eğer serum kreatinini yükselir ve birden fazlaölçümde bazal değerlerin %30'undan daha fazla artış gösterirse PANOSPORİN dozu%
2550 oranında azaltılmalıdır. Bu öneriler, ölçümleri normal laboratuvar düzeylerinde seyredenhastalar için de geçerlidir. Doz indirimi bir ay içinde düzeylerin düşmesini sağlayamazsaPANOSPORİN tedavisi kesilmelidir.
PANOSPORİN tedavisi sırasında, uygun tedavi ile kontrol edilemeyen hipertansiyon geliştiğinde de, PANOSPORİN'in kesilmesi tavsiye edilir.
PANOSPORİN ile atopik dermatitli çocuklardaki deneyimler henüz sınırlıdır.
Yaşlı hastalar, ancak hastanın günlük aktivitelerini engelleyecek boyutta atopik dermatit varlığında tedavi edilmeli ve renal fonksiyon özel bir dikkatle takip edilmelidir.
Benign lenfadenopati sıklıkla atopik dermatitin alevlenmesi ile birliktedir ve hastalıktaki genel iyileşmeyi takiben kendiliğinden düzelir. Siklosporin tedavisi ile ortaya çıkanlenfadenopati düzenli olarak takip edilmelidir. Hastalığın iyileşmesine rağmen devam edenadenopati durumunda lenfoma yokluğundan emin olmak amacıyla biyopsi yapılmalıdır.
PANOSPORİN ile tedaviye başlamadan önce aktif herpes simplex enfeksiyonları tedavi edilmelidir. Ancak, tedavi sırasında gelişen bir enfeksiyon ciddi olmadığı sürece ilacınbırakılmasını gerektirmez.
Staphylococcus aureus'a bağlı deri enfeksiyonları, PANOSPORİN tedavisi için mutlak bir kontrendikasyon oluşturmamakla beraber, uygun antibakteriyel ilaçlarla tedavi edilmelidir.Siklosporinin kan konsantrasyonlarını artırdığı bilinen (Bkz. Diğer tıbbi ürünlerleetkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri bölümü) eritromisin kullanımından kaçınılmalıdırveya eğer başka seçenek yoksa, siklosporinin kan düzeylerinin, renal fonksiyonların vesiklosporine bağlı yan etkilerin yakından izlenmesi önerilir.
PANOSPORİN almakta olan hastalar aynı zamanda ultraviyole B radyasyonu veya PUVA fotokemoterapisi almamalıdır.
Nadir kalıtımsal fruktoz intolerans problemi olan hastalar PANOSPORİN'i kullanmamalıdır.
PANOSPORİN soya fasülyesi yağı ihtiva eder. Eğer fıstık ya da soyaya karşı alerjiniz varsa kullanmayınız.
Modifiye siklosporin formülasyonları non-modifiye formülasyonlara göre daha yüksek biyoyararlanıma sahiptir. Bu nedenle modifiye bir formülasyondan non-modifiye bir formülasyona geçiş siklosporin kan düzeyinde düşmeye nedenolacağından ancak doktor gözetiminde yapılmalıdır.4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Gıda etkileşmeleri:
Greyfurt suyuyla birlikte kullanımının siklosporinin biyoyararlanımını artırdığı bildirilmiştir.
İlaç etkileşmeleri:
Siklosporin ile etkileşime giren birçok ilaç arasından, etkileşimin kesin olarak ortaya konduğu ve klinik açıdan da önemi taşıyanlar aşağıda sıralanmıştır.
Birçok bileşenin siklosporin metabolizmasında özellikle CYP3A4 enziminin inhibisyonu veya indüksiyonunu sağlayarak plazma veya tam kan siklosporin düzeylerini artırdığı veyaazalttığı bilinmektedir. Siklosporin, aynı zamanda, CYP3A4 enziminin ve birçok ilacın dışayönelik taşıyıcısı olan P-glikoprotein inhibitörüdür ve birlikte uygulanan ve bu enziminve/veya taşıyıcının substratları olan ilaçların plazma düzeylerini artırabilir.
Siklosporin düzeylerini azaltan ilaçlar:
Barbitüratlar, karbamazepin, okskarbazepin, fenitoin; nafsillin, sulfadimidin i.v; rifampisin; oktreotid; probukol; orlistat,Hypericum perforatum
(St. John's wort); tiklodipin,sülfinpirazon, terbinafin, bosentan.
Siklosporin düzeylerini artıran ilaçlar:
Makrolid antibiyotikleri (başlıca eritromisin, azitromisin ve klaritromisin); ketokonazol, flukonazol, itrakonazol, vorikonazol, diltiazem, nikardipin, verapamil; metoklopramid; oralkontraseptifler; danazol; metilprednizolon (yüksek doz); allopurinol; amiodaron; kolik asidve türevleri; proteaz inhibitörleri, imatinib, kolşisin, nefazodon.
Diğer ilgili ilaç etkileşmeleri:
Nefrotoksik sinerji gösteren aminoglikozitler (gentamisin, tobramisin dahil), amfoterisin B, siprofloksasin, vankomisin, trimetoprim (+ sulfametoksazol); nonsteroid antiinflamatuvarilaçlar (diklofenak, naproksen, sulindak dahil), melfalan, histamin H2 reseptörantagonistleri (örn. simetidin, ranitidin), metotreksat siklosporinle birlikte kullanılırkendikkat edilmelidir (bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Nefrotoksisite potansiyelindeki artış nedeniyle siklosporinin, takrolimusla birlikte kullanılmasından sakınmak gerekir.
Siklosporinle nifedipinin birlikte kullanımı ile tek başına siklosporin kullanımıyla gözlenenden daha fazla oranda jinjival hiperplazide artış meydana gelmiştir.
Siklosporin ve lerkanidipinin birlikte kullanılmasından sonra, lerkanidipinin EAA değeri üç kat artarken, siklosporinin EAA değeri %21 oranında artmıştır. Bu nedenle, siklosporin velerkanidipin birlikte kullanılırken dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanımuyarıları ve önlemleri).
Diklofenakla siklosporinin birlikte kullanımı sonucu diklofenak biyoyararlanımında anlamlı bir artışla birlikte olası geri dönüşlü renal fonksiyon yetersizliği meydana gelmiştir.Diklofenakın biyoyararlanımındaki artış büyük bir olasılıkla onun yüksek ilk-geçişetkisinin azalması sonucu olmuştur. Eğer düşük ilk-geçiş etkisine sahip non- steroidantiinflamatuvar ilaçlar (örn.:asetil salisilik asit) siklosporinle birlikte verilirse,
biyoyararlanımlarında artış beklenmez.
Siklosporin ayrıca digoksin, kolşisin, prednisolon, HMG-CoA redüktaz inhibitörleri (statinler) ve etopozidin klerensini azaltabilir.
Digoksin kullanmakta olan hastalarda siklosporin tedavisine başlanmasını izleyen birkaç gün içerisinde şiddetli digitalis toksisitesi görülmüştür. Siklosporinin, kolşisinin miyopative nöropati gibi toksik etkilerini, özellikle böbrek disfonksiyonu olan hastalarda artırmapotansiyeline sahip olduğundan söz eden raporlar da vardır. Eğer digoksin veya kolşisin,siklosporinle birlikte kullanılırsa; digoksinin ya da kolşisinin toksik belirtilerinin erkendenfark edilebilmesi ve bunun, digoksin veya kolşisin dozu azaltılarak ya da bu ilaçlarınsiklosporinle birlikte kullanılmasına son verilerek düzeltilebilmesi için, yakın klinikgözleme ihtiyaç vardır.
Siklosporinin lovastatin, simvastatin, atorvastatin, pravastatin ve ender olarak da fluvastatin ile birlikte kullanılması durumunda kas ağrısı ve dermansızlık, miyozit ve rabdomiyolizgibi miyotoksik etkilerin görüldüğü, literatürde yayınlanmış ve pazara verilme sonrası bazıhastalarda bildirilmiştir. Bu statinler siklosporinle birlikte kullanılacaksa, söz konusustatinlerin dozajı, prospektüs önerileri uyarınca azaltılmalıdır. Miyopati belirtileri vesemptomları veren hastalarda veya rabdomiyoliz nedeniyle, böbrek yetmezliği dahil şiddetliböbrek hasarına zemin hazırlayan risk faktörleri mevcut olanlarda statin tedavisinin geçiciolarak durdurulması veya statin tedavisinden vazgeçilmesi gerekebilir.
Mikroemülsiyonluk, tam doz siklosporinin everolimus veya sirolimus ile birlikte kullanıldığı çalışmalarda serum kreatinin düzeylerinin yükseldiği görülmüştür. Siklosporindozunun azaltılması, bu toksik etkiyi çoğu zaman ortadan kaldırır. Everolimus ve sirolimus,siklosporin farmakokinetiği üzerinde yalnızca minör etkiye sahiptir. Birlikte siklosporinkullanılması, kandaki everolimus ve sirolimus düzeylerini anlamlı şekilde artırır.
Serum potasyumunda anlamlı artışa neden olabildikleri için potasyum tutucu ilaçlar (örn. potasyum tutucu diüretikler, anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri, anjiyotensin IIreseptör antagonistleri) ya da potasyum içeren ilaçlar ile birlikte siklosporin kullanılırkendikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Siklosporin, repaglinidin plazma konsantrasyonlarını ve bu bağlamda hipoglisemi riskini arttırabilir.
Tavsiyeler:
Eğer siklosporinle etkileşmeye gireceği bilinen ilaçların birlikte kullanımı engellenemezse aşağıdaki tavsiyelere uyulmalıdır:
Nefrotoksik sinerji gösterebilecek ilaçlarla birlikte kullanımında:
Renal fonksiyonun (başlıca serum kreatinin) yakın monitörizasyonu yapılmalıdır. Eğer renal fonksiyonda anlamlı bir bozulma ortaya çıkarsa birlikte uygulanan ilacın dozuazaltılmalı veya alternatif bir tedavi uygulanmalıdır.
Gref nakledilmiş hastalarda siklosporinin fibrik asit türevleriyle (bezafibrat, fenofibrat) birlikte kullanılmasının ardından önemli boyutlarda, ancak geri dönüşlü böbrekdisfonksiyonunun geliştiğinden söz eden, izole raporlar vardır. Söz konusu hastalardaböbrek fonksiyonları, bu nedenle yakından izlenmelidir. Böbrek fonksiyonlarındaönemli bir bozukluk geliştiğinde, bu ilaçların birlikte kullanılmasına son verilmelidir .
Siklosporinin biyoyararlanımını artırdığı veya azalttığı bilinen ilaçlar:
Transplant hastalarında siklosporin düzeyleri sık sık ölçülmeli ve eğer gerekliyse birlikte kullanılacak olan ilacın başlanmasında veya sona erdirilmesi sırasındasiklosporin doz ayarlaması yapılmalıdır. Transplantasyon yapılmayan otoimmünhastalarda siklosporin kan düzeyinin izlenmesinin önemi bu hastalarda kan düzeyi veklinik etkiler arasındaki ilişki yeterli olarak kanıtlanmadığından şüphelidir. Siklosporindüzeylerini artırdığı bilinen ilaçların birlikte uygulanması durumunda sık sık renalfonksiyonların değerlendirilmesi ve siklosporinle ilgili yan etkilerin dikkatli bir şekildemonitorizasyonu kan düzeyi ölçümlerine göre daha yararlı olabilir.
Siklosporin kullanan hastalarda yan etki olarak jinjival hiperplazi gelişirse nifedipinle birlikte kullanımından kaçınmak gerekir.
Yüksek ilk-geçiş metabolizmasına sahip (ör:diklofenak) non-steroid antiinflamatuvar ilaçlar, siklosporin kullanacak hastalarda daha düşük dozda uygulanmalıdır.
Eğer siklosporinle birlikte digoksin, kolşisin veya HMG-CoA redüktaz inhibitörleri (statinler) kullanılırsa ilacın toksik etkilerini erken tespit edebilmek için yakın kliniktakip yapılarak gerektiğinde doz azaltılmalı veya ilacın alımı kesilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Geriyatrik popülasyon:4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Siklosporinin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebelik dönemi
Transplantasyon sonrasında siklosporin ve siklosporin içeren rejimler dahil olmak üzere immünosupresif tedavi uygulanan gebe kadınlar prematüre doğum (<37 hafta) riskialtındadır.
Siklosporine in utero ma
KULLANMA TALİMATI
PANOSPORİN 100 mg yumuşak jelatin kapsül Ağız yolu ile alınır.
•Etkin madde:
Her bir yumuşak jelatin kapsül 100 mg siklosporin içerir.
•Yardımcı maddeler:
Propilen glikol, makrogolgliserol hidroksistearat,
propilenglikol monolaurat., jelatin, maltitol-sıvı, gliserol, kırmızı demir(III)-oksit (E172), soya fasülyesi yağı.