KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
lESEF 0.5 g IV Enjeksiyonluk Toz İçeren Flakon
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde;
Bir flakon 500 mg seftriaksona eşdeğer 596.5 mg seftriakson disodyum (%3 ekzes doz)
Yardımcı madde:
Yardımcı madde bulunmamaktadır.
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakmız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyonluk çözelti tozu
Beyaz veya sanmsı portakal renkli kristalize toz.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötlk endikasyonlar
lESEFe duyarlı patojenlerin neden olduğu enfeksiyonlar:
- Sepsis,
- Menenjit,
- Dissemine Lyme borreliosis'i (hastalığın erken ve geç evreleri),
- Abdominal enfeksiyonlar (peritonit, safra ve gastrointestinal sistem enfeksiyonları),
- Kemik, eklem, yumuşak doku, cilt ve yara enfeksiyonlan,
- İmmün sistem bozukluğuna bağlı enfeksiyonlar,
- Böbrek ve idrar yollan enfeksiyonları,
- Solunum yollan enfeksiyonlan, özellikle pnömoni, kulak-burun-boğaz enfeksiyonlan, akut bakteriyel komplike olmayan otitis media,
- Gonore dahil olmak üzere genital enfeksiyonlar.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
Standart doz
Yetişkinler ve 12 yadından büyük çocuklar:
Normal olarak günde tek doz 1-2 g (24 saatte bir) lESEF'dir. Ağır vakalarda veya orta derecede duyarlı organizmaların neden olduğu enfeksiyonlarda günde tek doz, 4 g'a çıkabilir.
Tedavi süresi:
Tedavi süresi hastalığın seyrine göre değişir. Genellikle bütün antibiyotik tedavilerinde olduğu gibi, hastanın ateşi düştükten veya bakteriye! eradikasyon sağlandıktan sonra en az 48-72 saat lESEF tedavisine devam edilmelidir.
Kombine tedavi:
Deneysel koşullar, birçok gram-negatif bakterilere karşı İESEF ile aminoglikozidler arasında sineıji olduğunu göstermektedir. Bu tür kombinasyonlarda aktivite artışı her zaman kesin olmasa da, Pseudoraonas aeruginosa gibi patojenlerin neden olduğu ciddi ve hayatı tehdit eden enfeksiyonlarda İESEF ile aminoglikozidler kombine edilebilinir. Ancak bu iki ilaç, aralanndaki fiziksel geçimsizlik nedeniyle önerilen dozlarda ayrı ayn uygulanmalıdır.
Meneı\jit;
Bebek ve çocuklardaki bakteriyel menenjitte tedaviye günde tek doz 100 mg/kg (4 g aşılmamalıdır) ile başlanır. Etken organizmalar belirlenip duyarlılık testleri yapıldıktan sonra, gerekirse doz azaltılabilir. En iyi tedavi sonuçlan aşağıdaki tedavi sürelerinde elde edilmiştir:
Neisseria meningitidis: 4 gün Haemophilus influenzae: 6 gün Streptococcus pneumoniae: 7 gün
Lyme borreliosis: Çocuk ve yetişkinlerde, 14 gün boyunca günde tek doz olarak 50 mg/kg ile en fazla 2 g arasında uygulanır.
Gonore: Gonore (penisilinaz üreten ve üretmeyen suşlar) tedavisinde IM olarak 250 mg tek doz İESEF önerilir.
Preoperatif profilaksi:
Enfeksiyon riskine bağlı olarak operasyondan 30-90 dakika önce 1-2 g'lık tek doz İESEF uygulaması önerilir. Kolorektal cerrahide, İESEF'in tek
başına veya omidazol gibi 5-nitroimidazol türevinin birlikte (ayrı ayn verilerek) uygulanmasının etkili olduğu kanıtlanmıştır.
Uygulama şekli:
İESEF çözeltisi hazırlandıktan hemen sonra kullanılmalıdır.
İntravenöz enjeksiyon: IV enjeksiyon için, İESEF 500 mg 5 mİ, lESEF 1 g ise 10 mİ steril enjeksiyonluk suda çözünür, IntravenÖz uygulama 2-4 dakika içinde gerçekleştirilmelidir.
İntravenöz infüzyon; İnfüzyon en az 30 dakika süreyle verilmelidir, intravenöz infüzyon için, 2 g İESEF aşağıdaki kalsiyum içermeyen çözeltilerden birinde 40 ml'de çözülür: Sodyum klorür %0.9, Sodyum klorür %0.45 + dekstroz %2.5, dekstroz
%5,%5
dekstroz içinde, hidroksi etil nişasta %6-10, enjeksiyonluk su. İESEF çözeltileri muhtemel geçimsizliklerden dolayı diğer 9 antimikrobiyal ilaçlan içeren çözeltilerle veya yukarıda listenenlerden farklı
çözücülerle karıştırılmamalıdır.
Çökelti oluşabileceğinden; İESEF flakonları sulandırmak veya sulandınimış bir flakonu IV uygulama için seyreltmek üzere Ringer çözeltisi veya Hartmann çözeltisi gibi kalsiyum içeren çözücüler kullanmayınız. Aynca, İESEF aynı IV uygulama hattında kalsiyum içeren çözeltilerle kanştınidığında da seftriakson-kalsiyum çökeltisi meydana gelebilir. İESEF bir Y-bölgesinden parenteral beslenme gibi sürekli kalsiyum içeren infüzyonlar da dahil olmak üzere eş zamanlı olarak kalsiyum içeren IV çözeltilerle birlikte uygulanmamalıdır. Ancak, neonatlar dışındaki hastalarda, İESEF ve kalsiyum içeren çözeltiler infüzyonlar arasında infüzyon hatlannm uygun bir sıvıyla çok iyi yıkanması şartı ile, birbirinin ardından sıralı olarak uygulanabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Sadece böbrek fonksiyon bozukluğu olan, karaciğer fonksiyonları normal hastalarda A İESEF dozunu azaltmaya gerek yoktur. Ancak preterminal safhada böbrek yetmezliği
olanlarda (kreatinin klirensi <10 ml/dakika) İESEF dozu günde 2 g'ı aşmamalıdu:. Sadece karaciğer hasarı olan, böbrek fonksiyonlan normal hastalarda İESEF dozunu azaltmaya gerek yoktur.
Ciddi böbrek ve karaciğer fonksiyon bozukluklarının bir arada görüldüğü vakalarda, seftriakson plazma konsantrasyonları düzenli olarak kontrol edilmeli ve gerektiğinde doz ayarlaması yapılmalıdır. Diyalize alınan hastalara diyaliz sonrasında supleman olarak ilave dozlara gerek yoktur. Ancak bu hastalarda eliminasyon oranı değişmiş olabileceğinden, doz ayarlamasının gerekli olup olmadığını belirlemek için serum konsantrasyonları kontrol edilmelidir.
Pediyatrik popülasyon:
Yenidoğan, bebek ve 12 yaşından küçük çocuklarda: Aşağıda belirtilen doz şeması günde tek dozda uygulanır.
Yenidoğanlar (14 günlüğe kadar); Günde tek doz 20-50 mg/kg vücut ağırlığı; günlük doz 50 mg/kg'1 aşmamalıdır. Prematüre ve matür bebekler için farklı uygulama gerekli değildir.
Seftriakson ve intravenöz kalsiyum içeren ürünlerin eş zamanlı olarak yenidoğanlarda (<28 gün) kullanımı kontrendikedir. Kalsiyum içeren intravenöz ürünleri kullanan (veya bu ürünleri kullanması beklenen) yenidoğanlarda lESEF kullanılmamalıdır (Bkz:
4.3. Kontrendikasyonlar).
Bebek ve çocuklar (15 günlükten 12 yaşına kadar):
Günde tek doz 20-80 mg/kg.
9 Vücut ağıriığı 50 kg veya üstünde olan normal çocuklarda normal yetişkin dozu
kullanılmalıdır. Akut bakteriyel komplike olmayan otitis media tedavisi için 50 mg/kg dozunda (Ig'ı aşmamak koşuluyla) tek uygulama önerilmektedir (single-shot therapy).
Geriyatrik popülasyon:
Geriyatrik hastalarda, yetişkinler için önerilen dozlar kullanılır.
4.3. Kontrendikasyonlar
lESEF sefalosporin sınıfı antibiyotiklere karşı aşırı hassasiyeti olan hastalarda kontrendikedir.
Penisiline karşı aşırı hassas hastalarda çapraz aleıjik reaksiyonlann görülebileceği unutulmamalıdır.
Seftriakson veya ilacın içerdiği diğer yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşın duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda İESEF kullanımı kontrendikedir. Hiperbilirubinemili yenidoğanlar ve prematüre yenidoğanlar seftriakson ile tedavi edilmemelidir. In vitro çalışmalar seftriaksonun bilirubini serum albumininden ayırabildiğini ve bu hastalarda bilirubin ensefalopatisi gelişebileceğini göstermiştir. Seftriakson ve intravenöz kalsiyum içeren ürünlerin eş zamanlı olarak yenidoğanlarda (<28 gün) kullanımı kontrendikedir. Kalsiyum içeren intravenöz ürünleri kullanan (veya bu ürünleri kullanması beklenen) yenidoğanlarda seftriakson kullanılmamalıdır.
4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri
Diğer sefalosporinlerde olduğu gibi, sefalosporinlere karşı alerjisi olduğu bilinmeyen ya da daha önceden aleıjik reaksiyon geçirmeyen kişilerde dahi ölümcül olabilen anafılaktik reaksiyonlar bildirilmiştir.
İESEF gibi sefalosporin sınıfı antibakteriyel ilaç kullanan çocuk ve yetişkin hastalarda immün-sistem aracılı hemolitik anemi olguları gözlenmiştir.
Seftriakson tedavisi sırasında anemi görülürse sefalosporine bağlı anemi tanısı göz önünde bulundurulmalıdır ve hastalığın etyolojisi tespit edilene kadar tedavi durdurulmalıdır.
Clostridium diffıcile-kaynakh diyare (CDAD) lESEF dahil hemen hemen tüm antibakteriyel ajanların kullanımı ile bildirilmiştir. Antibakteriyel maddelerle tedavi kolonun normal florasını değiştirerek C. difficile'nin aşın çoğalmasma yol açmaktadır.
C. diffıcile, CDAD gelişime katkıda bulunan A ve B toksinlerini meydana getirmektedir. Bu enfeksiyonlar antimikrobiyal tedaviye dirençli olduğundan ve kolektomi yapılmasını gerektirebildiğinden, C. diffıcile'in aşın toksin üreten suşları artan morbidite ve mortaliteye neden olabilmektedir. Antibiyotik kullanımının ardından diyare görülen tüm hastalarda CDAD düşünülmelidir. CDAD'm antimikrobiyal maddelerin uygulanmasının ardından iki aya kadar görülebildiği bildirildiğinden, dikkatli tıbbi anamnez önemlidir.
Eğer CDAD'dan şüpheleniliyor veya bu durum doğrulanmış ise, doğrudan C. diffıcile'ye yönelik olmayan antibiyotik tedavisinin kesilmesi gerekebilir. Klinik olarak gerekli olması durumunda gerekli sıvı ve elektrolit yönetimi, protein desteği, antibiyotikle C. difficile tedavisi ve cerrahi değerlendirme yapılmahdır.
Antibiyotik ilişkili diyare, kolit veya psödomembranöz vakalan seftriakson kullanımında bildirilmiştir. Ciddi veya kanlı diyare görüldüğünde tedavi sonlandınlmalıdır. Gastrointestinal bir hastalığı olan veya daha önce kolit hikayesi olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Diğer sefalosporinlerde gözlendiği gibi seftriaksonun uzun süre kullanılması duyarlı olmayan organizmaların
{EnterococcusCandida
türleri gibi) gelişmesine yol açabilir.
Günümüzde bilimsel veriler, seftriakson veya kalsiyum içeren çözeltilerle veya diğer kalsiyum içeren ürünlerle tedavi edilen neonatlar haricindeki hastalarda herhangi bir intravasküler çökelti bildirimi olmamıştır. Ancak, seftriakson farklı infüzyon yollarından olsa dahi hiçbir hastaya kalsiyum içeren çözeltilerle birlikte veya bunlarla kanştınlarak verilmemelidir (Bkz. 4.3. Kontrendikasyonlar).
Diğer antibakteriyel ilaçlarda olduğu gibi, duyarlı olmayan mikroorganizmaların neden olduğu süperenfeksiyonlarla karşılaşılabilinir.
Önerilenden daha yüksek doz uygulanan vakalarda, safra kesesi ultrasonografisinde safra taşmı düşündüren gölgeler belirlenmiştir. Bu gölgeler İESEF tedavisinin tamamlanması veya ara verilmesi sonucu kaybolan kalsiyum seftriakson çökeltileridir. Bu bulgulara, nadiren semptomlar da eşlik edebilir. Semptomatik vakalarda, cerrahi olmayan, konservatif tedavi önerilmektedir.
Semptomatik vakalarda İESEF tedavisinin sonlandınimasına hekim karar verir. İESEF ile tedavi gören hastalarda safra tıkanmasına bağlı olması muhtemel pankreatit vakalan nadiren bildirilmiştir. Hastaların çoğunda, daha önceden uygulanmış majör bir tedavi, şiddetli hastalık ve tam parenteral beslenme gibi safra stazı ve safra tortusu gibi durumlar oluşturabilecek risk faktörleri bulunmakta idi. Safra çökmesiyle ilgili olarak, İESEF'in başlangıç etkisi yaratıcı veya kofaktör rolü göz ardı edilmemelidir.
Yenidoğan, bebek ve çocuklarda İESEFin güven ve etkinliği Kullanım Şekli ve Dozu bölümünde açıklanan dozlarla belirlenmiştir. Çalışmalar, diğer sefalosporinlerin olduğu gibi, seftriaksonun da bilirubini serum albümininden ayırabildiğini göstermiştir. Bu nedenle hiperbilirubinemili yenidoğanlann lESEF ile tedavisi sırasında bu noktaya dikkat edilmehdir. Bilirubin ensefalopatisi gelişme riski bulunan yenidoğanlarda (özellikle prematürelerde) İESEF kullanılmamalıdır. Uzun süreli tedavilerde kan tablosu düzenli olarak kontrol edilmelidir. Duyarlı kişilerde aşın duyarlılık reaksiyonları gelişebilir.
Tanı testleri üzerindeki etkisi:
İESEF tedavisi gören hastalarda Coombs testi nadiren de olsa yalancı pozitiflik verebilir. Diğer antibiyotiklerde olduğu gibi İESEF de galaktozemi testinde yalancı pozitif sonuca neden olabilir. Benzer şekilde, idrarda glikoz tayini için kullanılan enzimatik olmayan testlerde de yalancı pozitif sonuç alınabilir. Bu nedenle, İESEF tedavisi sırasında idrarda glikoz tayini enzimatik testlerle yapılmalıdır.
Pediyatri:
Term ve preterm bebeklerin akciğer ve böbreklerinde ölümcül olan seftriakson-kalsiyum çökeltileri bildirilmiştir. 28 günden büyük hastalarda seftriakson ve kalsiyum içeren ürünler ardışık olarak kullanılabilir.
Bu durumda infüzyon yolu uygun sıvılar verilerek iyice yıkanmalıdır. Seftriakson hiçbir yaş grubunda intravenöz kalsiyum içeren solüsyonlarla aynı anda bir “Y-seti” kullanılarak verilmemelidir, Seftriakson Ringer ve Hartmann solüsyonu gibi kalsiyum içeren solüsyonlarla veya kalsiyum içeren parenteral beslenme solüsyonu ile sulandırılmamalı veya kanştınimamahdır. intravenöz seftriakson ve oral kalsiyum içeren ürünler arasında veya intramüsküler seftriakson ile intravenöz veya oral kalsiyum içeren arasındaki etkileşim konusunda henüz yeterli bilgi bulunmamaktadır.
Bu tıbbi ürün her bir flakonda sodyum ihtiva eder. Bu durumda, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar göz önünde bulundurulmalıdır.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Şimdiye kadar, yüksek doz İESEF ile güçlü diüretiklerin (örneğin, furosemid) aynı anda uygulanması sonucu herhangi bir böbrek fonksiyon bozukluğuna rasüanmamıştır.
İESEFin, aminoglikozidlerin renal toksisitesini artırdığına ihşkin bir bulgu yoktur.
İESEF uygulamasının ardından alkol alındığında disülfiram benzeri etkiler gözlenmemiştir.
Seftriaksonun kimyasal yapısında diğer bazı sefalosporinlerde bulunan, etanol intoleransı ve kanama sorunlanna neden olabilen N-metiltiotetrazol bulunmaz.
lESEFin eliminasyonu probenesid ile etkilenmez.
In vitro bir çalışmada, kloramfenikol ve seftriakson kombinasyonunun antagonist etki gösterdiği saptanmıştır.
Literatür raporlarına göre, seftriakson amsakrin, vankomisin, flukonazol ve aminoglikozidlerle geçimsizdir.
Çökelti oluşabileceğinden; İESEF flakonları sulandırmak veya sulandırılmış bir flakonu IV uygulama için seyreltmek üzere Ringer çözeltisi veya Hartmann çözeltisi gibi kalsiyum içeren çözücüler kullanmayınız. Aynca, İESEF aynı IV uygulama hattında kalsiyum içeren çözeltilerle kanştmldıgında da seftriakson-kalsiyum çökeltisi meydana gelebilir. İESEF bir Y-bÖlgesinden parenteral beslenme gibi sürekli kalsiyum içeren infüzyonlar da dahil olmak üzere eş zamanlı olarak kalsiyum içeren IV çözeltilerle birlikte uygulanmamalıdır. Ancak, neonatlar dışındaki hastalarda, İESEF ve kalsiyum içeren çözeltiler infüzyonlar arasmda infüzyon hatlarının uygun bir sıvıyla çok iyi yıkanması şartı ile, birbirinin ardından sıralı olarak uygulanabilir.
İESEF tedavisi gören hastalarda Coombs testi nadiren de olsa yalancı pozitiflik verebilir. Diğer antibiyotiklerde olduğu gibi İESEF de galaktozemi testinde yalancı pozitif sonuca neden olabilir. Benzer şekilde, idrarda glikoz tayini için kullanılan enzimatik olmayan testlerde de yalancı pozitif sonuç almabilir. Bu nedenle, İESEF tedavisi sırasında idrarda glikoz tayini enzimatik testlerle yapılmalıdır.
Seftriakson hormonal kontraseptiflerin etkinliğini istenmeyen biçimde etkileyebilirler.
Sonuç olarak, tedavi sırasında veya tedaviyi takip eden ilk ay destekleyici ve hormonal olmayan kontraseptif önlemlerin kullanılması önerilmelidir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Gene] tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda İESEF kullanımına iHşkin klinik veri mevcut değildir.
Ancak, seftriaksonun hormonal kontraseptif ilaçların etkinliği üzerinde ters etki gösterme olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle, hastalara seftriakson tedavisi sırasında veya tedaviyi takip eden ilk ay destekleyici ve hormonal olmayan kontraseptif önlemlerin kullanılması önerilmektedir.
Gebelik dönemi
Seftriakson plasenta engelini aşar, insanda gebelikte kullanımmm güvenirliliği henüz kesinleşmemiştir. Hayvanlarda yürütülen üreme çalışmaları embriyotoksisite, fetotoksisite, teratojenisite veya doğumda, perinatal ve postnatal gelişimde erkek veya dişi fertilitesinde olumsuz etkiler göstermemiştir. Primatlarda embriyotoksisite veya teratojenisite gözlenmemiştir.
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
Seftriakson anne sütüne küçük miktarlarda da olsa geçtiği için, emziren annelerde bu durumun göz önünde bulundurulması önerilmektedir.
Üreme yeteneği/Fertilite:
Intravenöz yolla uygulanan ve 586 mg/kg/gün'e kadar olan seftriakson dozu sıçanlarda üreme yeteneğini bozmamıştır.
4.7. Araç ve makine kullammı üzerindeki etkiler
Kişinin motorlu taşıt ve makine kullanma yetisi üzerinde olumsuz etkisi olduğuna dair bir veri bulunmamaktadır. lESEF, bazen sersemlik veya baş dönmesine yol açabildiği için motorlu taşıt kullanımını veya makine kullanımını etkileyebilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın {>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila
1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
lESEF kullanımı sırasında kendiliğinden veya ilacın kesilmesiyle ortadan kalktığı gözlenen yan etkiler aşağıda belirtilmiştir.
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Seyrek; Genital bölgede mikoz
Değişik bölgelerde maya, mantar veya diğer dirençli organizmalarla görülen süperenfeksiyonlar.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Nötropeni, eozinofili, lökopeni, granülositopeni, hemolitik anemiyi de içeren anemi, trombositopeni, protrombin zamanında hafif uzama.
Çok seyrek: Koagülasyon bozuklukları
Çoğunluğu 10 günlük tedavi sonucunda ve toplam 20 g veya daha yüksek dozlann uygulanmasından sonra bazı tek tük agranülositoz vakaları (< 500/mm^) bildirilmiştir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Seyrek: Anafılaktik (örn. bronkospazm) veya anafılaktoid reaksiyonlar
Sinir sistemi hastaiıklan
Seyrek: Baş ağrısı ve baş dönmesi
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Yumuşak dışkı ya da ishal, bulantı, kusma
Seyrek; Stomatit ve glossit. Bu yan etkiler genellikle hafiftir ve tedavi sırasında veya tedavinin sonlamasınm ardından çoğunlukla kaybolurlar.
Çok seyrek (izole vakalar): Psödomembranöz kolit (çoğunlukla Clostridium difficile'nin
neden olduğu), pankreatit (olasılıkla safra kanahnın kasılmasından bağlı gelişir). Bu nedenle, antibakteriyel tedaviye bağlı diyare görülen kişilerde, safra hastalığı ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.
Hepato-bilier hastalıkları
Seyrek: Karaciğer enzimlerinde artış (AST, ALT, alkalin fosfataz)
Özellikle önerilen stardart dozun üzerinde ilaç alan kişilerde seftriakson-kalsiyum tuzu çökelmesi gözlemlenmiştir. Prospektif çalışmalar, çocuklarda iv uygulama ile çökelme insidansmda değişkenlik göstermiştir ve yavaş infüzyon yöntemi ile (20-30 dk) çökelme insidansının azalması beklenmektedir. Genelde asemptomatik olan bu olaya nadiren ağn, bulantı, kusma gibi klinik semptomlarda eşlik etmiştir. Seftriakson tedavisi sonlandınidığmda çökelme ortadan kalkmaktadır.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Makülopapülar raş, ekzantem gibi aleijik deri reaksiyonlan veya, aleijik dermatit, kaşıntı, ürtiker, ödem.
Çok seyrek: İzole vakalarda, eritema multiforme, Stevens Johnson sendromu veya Lyell ' s sendromu/toksik epidermal nekroliz
Böbrek ve idrar hastalıkları
Seyrek: Serum kreatininde artış, oligüri, glikozüri, hematüri.
Çok seyrek; İzole raporlarda, çoğunluğu 3 yaşından büyük, yüksek doz (örn. >80mg/kg/gün) veya toplam 10 g'ı aşan dozlarda tedavi gören ve diğer risk faktörlerini gösteren (öm. sıvı kısıtlamaları, yatağa bağımlılık, vs) çocuklarda renal presipitasyon bildirilmiştir. Ancak, ilaç kesildiği taktirde presipitasyon ortadan kalkar. Bu olaya böbrek yetmezliği ve anürinin eşlik ettiği gözlenmiştir.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Seyrek: Ateş, rigor, flebit ve İV uygulamaya bağlı olarak enjeksiyon bölgesinde ağn. Ağrı, en az 2-4 dk sürede ve yavaş enjeksiyon uygulaması ile minimum düzeye indirilebilir.
Lidokain çözeltisi olmadan intramüsküler enjeksiyon ağrılıdır.
Araştırmalar: Kalsiyum ile etkileşim.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımında, bulantı, kusma veya diyare görülebilir. İlaç konsantrasyonu hemodiyaliz veya periton diyaliziyle azaltılamaz. Spesifik bir antidot bulunmamaktadır. Doz a^ımı tedavisi semptomatik olmalıdır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Diğer beta-laktam antibiyotikleri (3. Kuşak sefalosporinler) ATC kodu: J01DD04
Seftriakson, hücre duvarı sentezini inhibe ederek bakterisid etki gösterir. Seftriakson, gram-negatif ve gram-pozitif mikroorganizmaların büyük bir kısmında in vitro etkilidir.
Seftriakson, gram-pozitif ve gram-negatif bakterilerin penisilinaz ve sefalosporinazlanna, p-laktamazlann çoğuna karşı yüksek oranda stabildir. Seftriakson aşağıdaki mikroorganizmalara karşı in vitro ve klinik enfeksiyonlarda etkilidir (Endikasyonlan bölümüne bakınız).
Gram-pozitif aeroblar:
Metisiline duyarlı Staphylococcus aureus\epidermisStreplococcus pyogenes (AStreptococcus agalactiaeStreptococcus viridans^, Streptococcus bovis, Streptococcus pneumoniae^
': Hem in vitro,inStaphylococcusEnterococcus faecalis, Enterococcus faeciumListeria monocytogenes
de dirençlidir.
Metisiline dirençli koagülaz negatif Staphylococcus(S. epidermidis
gibi) doğal olarak dirençli organizmalardır.
Gram-negatif aeroblar:
^Acinetobacter(Acinetobacter lwoffı, Acinetobacter anitratusbaumanii]*, Acinetobacter calcoaceticus)\ Aeromonas hydrophila, Alcaligenes faecalis, Alcaligenes odorans, AlcaligenesBorrelia burgdorferi, CapnocytophagaCitrobacter(Citrobacter diversus [C. amalonaticusCitrobacter freundii**), Escherichia colı^, ^Enterobacter aerogenes^*, *Enterobacier cloacae^*, *EnterobacterHaemophilus ducreyi, Haemophilus influenıae (betalaktamaz pozitif izolatlar?Haemophilus parainfluenzae\ Hafnia alvei, Klebsiella(Klebsiella oxytoca, Klebsiella pneumoniae**), Moraxella catarrhalis^ (Branhamella catarrhalis), Morcuella osloensis, MoraxellaMorganella morganiO, Neisseria gonorrhoea^Neisseria meningitidis', Pasteurella muiiocida, Plesiomonas shigelloides, Proteus(Proteus mirabilis\ Proteus penneri*, Proteus vulgaris^*), Pseudomonas fiuorescens*, PseudomonasProvidentia rettgeri*, ProvidentiaSaimonella typhi, SalmonellaSerratia(Serratia marsescens*), SerratiaShigellaVibrioYersinia enterocoliiica, Yersinia
türleri (diğer).
Hem in vitro,in vivo
olarak seftriaksona duyarlılık göstermiş olan türler
* Bu türlerin izole edilen bazı suşlan, özellikle kromozoma! p-laktamaz üreterek seftriaksona direnç göstermektedir.
** Bu türlerin izole edilen bazı suşlan, özellikle genişletilmiş spektrumlu ve plazmide bağlı p-laktamaz üreterek seftriaksona direnç göstermektedir.
Bir veya birden fazla Avrupa Birliği bölgesinde yüksek direnç oranlarının gözlendiği türler, mikroorganizmaların duyarlı olup olmama olasıhğı konusunda tahmini bir kılavuz niteliği taşımaktadır.
Not: Yukandaki organizmaların, amino- ve üreido-penisilinler, eski sefalosporinler ve aminoglikozidler gibi diğer antibiyotiklere karşı multipl direnç gösteren birçok suşu, seftriaksona duyarlıdır. Treponema palUdum,P. Aeruginosa^
suşlan seftriaksona dirençlidir.
Listeria monocytogenes, MycoplasmaStenotrophomanas maltophilia, Ureplasma urealyticum, Chlamydia
türleri de seftriaksona doğal olarak dirençli organizmalardır.
Anaerob organizmalar:
BacteroidesClostridium türleri^ (C. difficileFusobacterium nucieatum, Fusobacteriumanaerobica (peptococcus), Peptosireptococcus
türleri'.
': Hem in vitro,in vlvo
olarak seftriaksona duyarlılık göstermiş olan türler
* Bu türlerin izole edilen bazı suşlan, p-laktamaz üreterek seftriaksona direnç göstermektedir.
Not: p-laktamaz üreten BacteroidesB. fragilis)Clostridium difficile
dirençlidir.
Sınır delerleri:
Seftriaksona duyarlılık tayini, disk difüzyon testi, agar veya besiyeri dilüsyon testi gibi, “National Committee for Clinical Laboratory Standards” (NCCLS) (Klinik Laboratuvar Standartlan Ulusal Komitesi tarafından önerilen standart teknikler kullanılarak yapılabilir.
Aşağıdaki seftriakson duyarlılık kriterleri NCCLS tarafından bildirilmiştir:
30 mg/L'lık ilaç konsantrasyonu kullanılarak bildirilen değerler mg/L (MIC testi) veya mm'dir (disk difüzyon testi)
Klinik Laboratuvar Standartlan Ulusal Komitesi (NCCLS)-(M100-S12)
| Duyarlı | Orta derecede duyarlı | Dirençli |
Enterobacteriaceae,
P. aeruginosa ve diğer
| <8
| 16-32
| >64
|
non-
Enterobacteriaceae, Siaphylococcus türleri
| Disk: <13
| Disk: 14-20
| Disk: >21
|
Haemophilus türleri
| <2 Disk: >26
| -
| -
|
Neisseria türleri
| <0.25 Disk: >35
| -
| -
|
Streptococcus pneumoniae *
| ^.5
| 1
| >2
|
Diğer Streptococcustürleri.**
| Beta strep (Streptokok farenjiti)
| -
| -
|
| :^.5 Disk: >24
| Viridans grubu:
| Viridans grubu;
|
| Viridans grubu: ^.5 Disk: >27
| 1 Disk: 25-26
| >2 Disk: <24
|
*S. pneumoniae>4
(Dirençli) olarak ve menenjit örnekleri için >0.5 (Duyarlı), 1 (Orta derece), ve >2 (Dirençli) olarak belirlenmiştir.
** 2002 Streptococcus viridans
grubu sınır değerleri (NCCLS M100-S12) <1 (Duyarlı), 2 (Orta derece), ve >4 (Dirençli) olarak belirlenmiştir.
Duyarlılık testleri seftriakson diskleri ile yapılmalıdır, çünkü sefalosporin sınıfı disklerle yapılan in vitro testlerde dirençli olduğu bilinen suşlara karşı İESEFin etkili olduğu görülmüştür. NCCLS kriterlerinin kullanılmadığı ülkelerde alternatif olarak din, ICS veya diğer standart ve yorumlanabilir duyarlılık testleri kullanılabilir.
5.2. Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
İntramüsküler, tek doz 1 g'lık uygulamadan sonraki 2-3 saat içinde ulaşılan maksimum plazma konsantrasyonu 81 mg/litre'dir. Bolus intravenöz enjeksiyondan sonra ortalama pik konsantrasyonlar, 500 mg'lık dozu takiben yaklaşık olarak 120 mg/1 ve 1 gramlık dozu takiben yaklaşık olarak 200 mg/l'dir; 30 dakikalık 2 gramlık infüzyondan sonra ortalama 250 mg/l'lik düzeyler elde edilir, %1.06'lık lidokainde 500 mg lESEF'in intramüsküler enjeksiyonu, 1 saat içinde 40-70 mg/l'lik ortalama pik plazma konsantrasyonlan oluşturur. İntramüsküler enjeksiyondan sonra biyoyararlamm %100'dür.
DaSılım:
Seftriaksonun dağılım hacmi 7-12 litredir. Seftriakson 1-2 g'lık dozdan sonra akciğer, kalp, safra yolu/karaciğer, tonsillalar, orta kulak ve nazal mukoza, kemik, serebrospinal, plevra, prostat ve sinovyal sıvılannın da dahil olduğu 60'ın üzerinde doku ve vücut sıvısında, etken patojenlerin çoğunun minimum inhibisyon konsantrasyonunun üzerinde ve 24 saatten uzun sürelerle mükemmel penetrasyon sağlamaktadır.
İntravenöz uygulamada, seftriakson interstisyel sıvıya süratle difüze olur ve duyarlı organizmalara karşı 24 saat süren bakterisid konsantrasyonlar sağlanır (şekle bakınız).
İESEF'in farmakokinetiği, büyük ölçüde konsantrasyona bağlı olarak serum albüminine bağlanması ile belirlenir. İnsanda ilacın plazmada serbest (bağlı olmayan) fraksiyonu, terapötik konsantrasyon aralığının çoğu için yaklaşık olarak %5'tir ve 300 mg/l'lik konsantrasyonlarda %15'e yükselir.
Seftriakson albümine geri dönüşümlü olarak bağlanır ve bağlanma oram ilacın kandaki konsantrasyonu yükseldikçe azalır; örneğin, 100 mg/litre'den düşük plazma konsantrasyonlannda %95, 300 mg/litre'lik plazma konsantrasyonlarında ise %85 bağlanma görülür. Düşük albümin miktanna bağlı olarak interstisyel sıvıdaki serbest seftriakson oram plazmadakine göre dalıa yüksektir.
Seftriakson, yenidoğan, bebek ve çocuklarda enflamasyonlu meninkslere penelre olur. Bebek ve çocuklarda 50-100 tng/kg i.v. lESEF enjeksiyonunu izleyen 24 saat içinde, serebrospinal sıvıda seftriakson konsantrasyonu 1.4 mg/litre'nin üstündedir. Serebrospinal sıvıda ortalama 18 mg/1 olan doruk konsantrasyona i.v. enjeksiyondan yaklaşık 4 saat sonra ulaşılır. Ortalama serebrospinal sıvı düzeyleri, bakteriyel menenjitte plazma konsantrasyonunun %17'si, aseptik menenjitte ise %4'ü kadardır. Menenjitli erişkinlerde 50 mg/kg'lık uygulamayla 2-24 saat süreyle elde edilen serebrospinal sıvı konsantrasyonları, menenjitte en sık rastlanan etken patojenlerin MİK değerlerinin birkaç kat üzerindedir.
Seftriakson plasentadan geçer ve anne sütünde düşük konsantrasyonlarda bulunur.
Bivotransformasvon:
Seftriakson sistematik olarak metabolize edilmez, fakat bağırsak florası tarafından inaktif metabolitlere dönüştürülür.
Eliminasvon:
lESEF esas olarak değişmeden atılır. Seftriaksonun %50-6Q'ı değişmemiş olarak idrarla (tamamına yakını glomerüler fİltrasyon ile), %40-50'si ise değişmemiş olarak safrayla ve bağırsaklarla atılır.
Seftriaksonun total plazma klerensi 10-22 ml/dakika'dır. Renal klerens 5-12 ml/dakikadır.
Yetişkinlerde eliminasyon yarı-ömrü yaklaşık 8 saattir ve yarı ömür, doz, uygulama yolu veya tekrarlanan uygulamalardan büyük ölçüde etkilenmez.
DoSnısallık/dogrusal olmayan durum:
Seftriaksonun farmakokinetiği lineer değildir. Toplam ilaç konsantrasyonu bazında eliminasyon yan-ömrü hariç, tüm temel farmakokinetik parametreler doza bağımlıdır.
Hastalardaki karekteristik özellikler:
Yaslı hastalar:
75 yaşın üstündeki yaşlı hastalarda ortalama eliminasyon yan ömrü genç yetişkinlerle karşılaştırıldığında genellikle 2-3 kez daha uzundur. Tüm sefalosporinlerde olduğu gibi, yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonundaki azalma, yarı ömürde uzamaya yol açabilir. Ancak, seftriaksonla ilgili bugüne kadar toplanan bulgular, doz rejiminde değişiklik yapılmasının gerekli olmadığını göstermektedir.
YenidoĞanlar:
Yenidoğan bebeklerde ilk hafta dozun % 80'i idrarla atılır. Sekiz günlükten küçük bebeklerde ortalama eliminasyon yarı-ömrü genç erişkinlerle karşılaştırıldığında 2-3 kez daha uzundur.
Böbrek ve karaci&er vetmezli&i olan hastalar:
Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda, seftriaksonun farmakokinetik özelliklerinde çok az değişiklik gözlenir ve eliminasyon yan ömrü hafif düzeyde uzar. Tek başına böbrek fonksiyonlarmda bozukluk varsa seftriaksonun safra yoluyla atılımı ve tek başma karaciğer fonksiyonlarında bozukluk varsa böbrek yoluyla atılımı artar.
Beyin omurihk sıvısı: İESEF inflamasyonlu ve inflamasyonsuz meninkslerden geçer (eş zamanlı plazma konsantrasyonunun %4-17'si düzeyinde bir konsantrasyona ulaşır).
5,3. Klinik öncesi g;üvenlilik verileri
İnsanlarda üreme çalışmaları embriyotoksisite, fetotoksisite, teratojenisite veya doğumda, perinatal ve postnatal gelişimde erkek veya dişi fertilitesinde olumsuz etkiler göstermemiştir. Primatlarda embriyotoksisite veya teratojenisite gözlenmemiştir.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
IESEF 0.5 g i.v. enjeksiyonluk çözelti hazırlamak için toz içeren flakon herhangi bir yardımcı madde içermemektedir.
6.2. Geçimsizlikler
İESEF içeren çözeltiler diğer ajanlar ile kanştmlmamah veya diğer ajanlara eklenmemelidir, özellikle, kalsiyum içeren seyrelticiler (örneğin Ringer çözeltisi veya Hartman çözeltisi) seftriakson flakonl arını rekonstitüe etmek için veya rekonstitüe edilmiş bir flakonu IV
uygulama için daha fazla seyreltmek için kullanılmamalıdır, çünkü çökelti oluşabilir. Seftriakson ve kalsiyum içeren çözeltiler kanştmlmamah veya aynı anda uygulanmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
36 ay.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C'nin altında ve ışıktan korunarak saklanmalıdır.