ENDOXAN nedir ve ne için kullanılır?
ENDOXAN 1000 mg 1 flakon
İlacın içeriği ve nedir konusu hazırlanıyor.
ENDOXAN nedir ve ne işe yarar bölümünden sonra mutlaka ENDOXAN kullanmadan önce bölümünü okuyunuz.
ENDOXAN nasıl kullanılır?
ENDOXAN 1000 mg 1 flakon
Uygun doz ve uygulama sıklığı
ENDOXAN Kullanım şekli
Çocuklarda ENDOXAN kullanımı
ENDOXAN 1000 mg 1 flakon prospektüsünde ya da kullanma talimatında çocuklarda kullanımı ile ilgi bir bilgi yok.
Yaşlılarda ENDOXAN kullanımı
ENDOXAN 1000 mg 1 flakon prospektüsünde ya da kullanma talimatında yaşlılarda kullanımı ile ilgi bir bilgi yok.
Özel durumlarda kullanımı
ENDOXAN 1000 mg 1 flakon prospektüsünde ya da kullanma talimatında özel durumlara ilişkin kullanımı ile ilgi bir bilgi yok.
Aşırı dozda ENDOXAN kullanırsanız
ENDOXAN 1000 mg 1 flakon prospektüsünde ya da kullanma talimatında kullanılması gerekenden fazla kullanıdığında yapılması gerekenlerle ilgili bilgi yok.
Kullanmayı unuttuysanız
ENDOXAN 1000 mg 1 flakon kullanmayı unutma durumunda yapılması gerekenlerle ilgili bir bilgi yok.
Bu ilaç tedavisinin sonunda
Bu ilaç için tedavi sonunda ve sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili bir bilgi yok.
ENDOXAN yan etkileri
ENDOXAN 1000 mg 1 flakon
Yan etkileri konusunda Kısa ürün bilgisinde bilgi bulunmamaktadır. En kısa sürede güncellenerek eklecektir.
ENDOXAN son kullanma tarhine kadar güvenle saklayabilmek için ENDOXAN saklama önerileri bölümünü okuyunuz. ENDOXAN ilacını bozulmadan saklayabilmek için bu prospektüste yer alan saklama şekil ve koşullarına uyunuz.
ENDOXAN kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
ENDOXAN 1000 mg 1 flakon
Kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili bir bilgi prospektüste yoktur.
ENDOXAN kullanmadan önce bu sayfadaki uyarılardan biriyle uyuşan durumunuz varsa doktorunuza danışın. Kullanmadan önce uyarıları sonrası mutlaka ENDOXAN yan etkileri bölümünü okuyun. Böylelikle ilacın yol açabileceği olumsuz etkileri engelleminiz mümkün olabilir.
ENDOXAN ilacını ne kadar kullanmanız gerektiğini bilmiyorsanız ENDOXAN nasıl kullanılır ve ENDOXAN 1000 mg 1 flakon doz ve uygulama bölümüne bakınız.
ENDOXAN kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
ENDOXAN 1000 mg 1 flakon
Kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili bir bilgi prospektüste yoktur.
ENDOXAN kullanmadan önce bu sayfadaki uyarılardan biriyle uyuşan durumunuz varsa doktorunuza danışın. Kullanmadan önce uyarıları sonrası mutlaka ENDOXAN yan etkileri bölümünü okuyun. Böylelikle ilacın yol açabileceği olumsuz etkileri engelleminiz mümkün olabilir.
ENDOXAN ilacını ne kadar kullanmanız gerektiğini bilmiyorsanız ENDOXAN nasıl kullanılır ve ENDOXAN 1000 mg 1 flakon doz ve uygulama bölümüne bakınız.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ENDOXAN 1000 mg IV infüzyon için toz içeren flakon
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her flakon 1000 mg susuz siklofosfamide eşdeğer siklofosfamid monohidrat içerir.
Sulandırılarak intravenöz kullanım için hazırlanan çözeltinin her mL'si 20 mg
siklofosfamid içerir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için, bkz. 6.1.
3. FARMASÖTİK FORM
İntravenöz enjeksiyon için çözelti hazırlamaya uygun toz.
Şeffaf cam enjeksiyonluk flakonlarda beyaz kristalize toz.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapotik endikasyonlar
ENDOXAN, aşağıdaki durumlarda, kombine bir kemoterapi protokolü içinde ya da
monoterapi olarak kullanılır:
- Lösemiler: Akut ya da kronik lenfoblastik / lenfositik ve miyeloid / miyelojen lösemiler.
- Habis lenfomalar: Hodgkin hastalığı, Hodgkin dışı lenfomalar, plasmasitoma. _
- Metastaz yapmış ya da yapmamış habis solid tümörler: Över kanseri, testis kanseri, meme kanseri, küçük hücreli akciğer kanseri, nöroblastoma, Ewing sarkoma, çocuklardaki rabdomiyosarkoma, osteosarkoma.
- Progresif “otoimmün hastalıklar”: Örn. Romatoid artrit, psöriyatik artropati, sistemik lupus eritematoz, skleroderma, sistemik vaskülitler (örn. nefritik sendrom ile), bazı glomerülonefrit tipleri (örn. nefriotik sendrom ile), miyasthenia gravis, otoimmün hemolitik anemi, soğuk aglutinin hastalığı, Wegener granülomatozisi.
- Organ nakillerinde immünosüpresif tedavi.
- Alojenik kemik iliği transplantasyonundan önce hazırlama: Ciddi aplastik anemi, akut miyeloid ve akut lenfoblastik lösemi, kronik miyeloid lösemi
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
ENDOXAN intravenöz veya oral uygulama içindir. Siklofosfamid sadece kanser kemoterapisinde deneyimli klinisyenler tarafından kullanılmalıdır. Siklofosfamid sadece uygulanması öncesinde, sırasında ve sonrasında klinik, biyokimyasal ve hematolojik parametrelerin düzenli olarak yapılabildiği merkezlerde ve bir onkoloji servisi uzmanının direktifleri doğrultusunda uygulanmalıdır.
Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi
Doz, her hasta için bireysel olarak saptanmalıdır. Doz ve tedavi sûresi ve/veya tedavi dönemleri arasındaki süre terapötik endikasyona, uygulanacak kombinasyon protokolüne, hastanın genel sağlık durumu, organ fonksiyonları ve laboratuvar izlemlerinin sonuçlarına (özellikle kan hücrelerinin izlenmesine) göre belirlenmelidir.
Bir çok endikasyonda kullanılmış doz şemaları için bir rehber aşağıda verilmektedir.
Bu tedaviye kesin bir remisyon ya da düzelme görülene kadar devam edilmelidir. Lökopeninin derecesi kabul edilemez boyutlara ulaştığında tedaviye ara verilebilir.
Klasik: Günde tek bir i.v. doz ya da bölünmüş oral dozlar halinde 80-300 mg/m2.
Haftada tek bir i.v. doz halinde 300-600 mg/m2.
Yüksek doz: 10-20 gün aralarla tek bir i.v. doz ya da bölünmüş oral dozlar halinde 6001500 mg/m2.
Benzer toksisiteye sahip diğer sitostatiklerle kombine edilerek uygulandığında, doz azaltımı ya da tedavisiz aralıkların uzatılması gerekebilir.
Siklofosfamid karaciğerde metabolize olarak aktive olur; bu nedenle oral ve intravenöz uygulama tercih edilir.
Miyelosupresyona bağlı komplikasyonları azaltmak ve/veya arzulanan dozun verilebilmesini sağlamak için hematopoez stimüle edici ajanların (koloni stimüle edici faktörler ve eritropoez stimüle edici ajanlar) kullanımı düşünülebilir.
Üriner sistem toksisite riskini azaltmak için uygulama sırasında veya sonrasında zorlu diürezi sağlamak için yeterli miktarlarda sıvı içirilmeli ya da infüze edilmelidir. Bu nedenle siklofosfamid sabah saatlerinde uygulanmalıdır. Bkz. Bölüm 4.4.
Uygulama hızına bağlı advers reaksiyonların (örn., yüzde şişkinlik, baş ağrısı, nazal konjesyon, kafa derisinde yanma hissi) görülme olasılığını azaltmak için siklofosfamid çok yavaş olarak enjekte veya infüze edilmelidir.
Uygulama şekli:
Siklofosfamid karaciğer enzimleri tarafından aktive edilene kadar etkisizdir. Buna rağmen tüm sitotoksikler gibi sulandırılarak kullanıma hazırlama işleminin, eğitimli bir personel tarafından ve bu iş için ayrılmış bir alanda yapılması önerilir.
işlemi yapan personel koruyucu eldiven giymelidir. Gözlerine sıçratmamaya dikkat etmelidir. İşlemler gebe ya da emzirmekte olan kadın personel tarafından yapılmamalıdır.
İntravenöz uygulama
İtravenöz uygulama tercihan infüzyonla yapılmalıdır. Uygulama, genellikle yatar durumdayken hızlı i.v. infuzyon yapılmakta olan hastanın intravenöz hattına doğrudan
verilerek gerçekleştirilir. Damar dışına kaçmamasına dikkat edilmelidir, buna rağmen kazayla damar dışına kaçarsa alınacak özel bir önlem bulunmamaktadır.
İnfüzyon süresi aynı zamanda, infüzyonu yapılan sıvının hacmi ve tipine de uygun olmalıdır.
Eğer doğrudan enjekte edilecekse, parenteral uygulama için olan siklofosfamidin serum fizyolojik (%0.9 sodyum klorür) ile uygulamaya hazırlanması gerekir (Bkz. Bölüm 6.6). Sulandırılarak kullanıma hazırlanan çözeltinin pH'sı 4 ila 6 arasındadır.
Enjeksiyonluk suyla kullanıma hazirlanan siklofosfamid hipotoniktir ve doğrudan enjekte edilmemelidir. Siklofosfamid steril su ile sulandınlıyorsa, önerilen intravenöz çözeltiler içinde infüze edilmelidir.
Parenteral uygulama için, ilacın tümüyle çözünmüş olması gerekir.
Parenteral yoldan uygulanan ilaçlar uygulama öncesinde, çözeltinin ve kabının elverdiği her durumda partikül içerip içermediği ya da renk değişikliği olup olmadığı açısından gözle kontrol edilmesi gerekir.
Oral uygulama
Oral yoldan kullanım için, kuru toz Aromatic Elixir USP ile çözülerek bir eliksir hazırlanabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda, özellikle de ağır böbrek yetmezliği durumunda renal yoldan atılımın azalmasına bağlı olarak siklofosfamidin ve metabolitlerinin plazma düzeyleri artabilir. Toksisitede artışla sonuçlanabileceğinden bu tür hastalarda doz belirlenirken bu durum dikkate alınmalıdır.
Siklofosfamid ve metabolitleri, kullanılan diyaliz sistemine bağlı olarak farklı miktarlarda olmak üzere diyalizle vücuttan temizlenebilir. Diyaliz tedavisi almakta olan hastalarda, siklofosfamid uygulaması ile diyaliz seansları arasında sabit bir süre bırakılması gerekir (Bkz. Bölüm 4.4).
Karaciğer yetmezljği: ,
Ağır karaciğer yetmezliği durumunda siklofosfamidin aktivasyonu azalabilir. Bu siklofosfamid tedavisinin etkinliğini azaltabilir ve doz seçimiyle seçilen doza yanıtın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Bu popülasyona özel bir bilgi yoktur. Çocuklara siklofosfamid uygulanmaktadır. Bu popülasyona özel olarak bildirilen herhangi bir advers reaksiyon bulunmamaktadır.
Geriyatrik popülasyon:
Bu popülasyonda karaciğer, böbrek, kalp ve diğer organ fonksiyonları daha sık olarak bozulabileceğinden, kronik hastalık ve ilaç kullanımı olabileceğinden, yaşlı hastalarda toksisite açısından izleme ve doz ayarlamaları gerekebilir.
4.3. Kontrendikasyonlar
Siklofosfamid aşağıdaki durumları olan hastalarda kontrendikedir:
• Siklofosfamide veya herhangi bir metabolitine karşı aşın duyarlılık.
• Akut enfeksiyonlar.
• Kemik iliği aplazisi.
• tdrar yolu enfeksiyonları.
• Sitotoksik kemoterapi veya radyoterapiye bağlı akut üroepitelyal toksisite.
• Üriner akım obstrüksiyonu.
Siklofosfamid yaşamı tehdit eden durumlar hariç malign olmayan hastalıkların tedavisinde kullanılmamalıdır.
Siklofosfamid gebelikte kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.6).
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri Uyarılar
Anafilaktik reaksiyonlar, difier alkillevici ajanlarla olan çapraz duyarlılık
Siklofosfamid ile ilişkili olarak, ölümcül olabilen anafilaktik reaksiyonlar bildirilmiştir. Diğer alkilleyici ajanlarla çapraz duyarlılık olabileceği bildirilmiştir.
Mivelosupresyon. immün suoresvon. enfeksiyonlar
Siklofosfamid ile tedavi kemik iliği baskılanmasına ve bağışıklık yanıtında önemli baskılanmaya neden olabilir.
Siklofosfamide bağlı kemik iliği baskılanması lökopeni, nötropeni, trombositopeni (kanama olayları açısından daha yüksek risk) ve anemiye yol açabilir.
Bağışıklık yanıtmının ağır bir şekilde baskılanması ciddi ve bazen ölümcül olabilen enfeksiyonlara neden olabilir. Siklofosfamid tedavisi uygulananlarda bildirilen enfeksiyonlar arasında pnömoni yanında diğer bakteriyel, fungal, viral, protozoal ve parazitik enfeksiyonlar da bulunmaktadır.
¦ *
Latent enfeksiyonlar reaktive olabilir. Bir çok değişik bakteriyel, fungal, viral, protozoal ve parazitik enfeksiyonun reaktive olabildiği bildirilmiştir.
Enfeksiyonlar uygun bir şekilde tedavi edilmelidir.
Tedaviyi yürüten hekimin kararma göre bazı nötropeni vakalarında antimikrobiyal profılaksi gerekebilir.
Nötropenik ateş durumunda antibiyotikler ve/veya antimikotikler verilmelidir.
Kemik iliği fonksiyonları veya bağışıklık yanıtı ciddi bir şekilde baskılanmış hastalarda siklofosfamid kullanımında özellikle dikkat gerekir.
Kullanılması kesin gerekli olmadığında, lökosit sayısı 2500/mikrolitre (hücre/mm3) ve/veya trombosit sayısı 50,000/mikrolitre (hücre/mm3) olan hastalara siklofosfamid uygulanmamalıdır.
Ağır bir enfeksiyonu olan hastalarda siklofosfomid kullanılmayabilir. Tedavisi sırasında ağır bir enfeksiyon gelişen hastalarda kullanımına tedaviye ara verilmeli ya da doz azaltılmalıdır.
Kural olarak siklofosfamidin artan dozlarıyla periferik kan hücreleri ve trombosit sayısındaki azalmalar ile bunların normale dönmesi için gereken süre artmaktadır.
Lökosit ve trombosit sayısı genellikle tedavinin 1 ve 2'inci haftasında en düşük düzeylerine iner. Kemik iliği kendini nispeten daha kısa sürede toparlar ve periferik kan hücrelerinin sayısı bir kural olarak yaklaşık 20 günde normale döner.
Daha önceden kemoterapi ve/veya radyoterapi uygulanmış ya da siklofosfamide ek olarak kemoterapi ve/veya radyoterapi almakta olan hastalarda daha şiddetli bir kemik iliği baskılanması beklenmelidir.
Tüm hastaların tedavi boyunca hematolojik açıdan yakından izlenmesi gerekir.
Üriner sistem ve renal toksisite
Siklofosfamid tedavisi sırasında hemorajik sistit, piyelit, üreterit ve hematüri bildirilmiştir. Mesanede ülserasyon/nekroz, fıbrozis/kontraktür ve sekonder kanserleşme görülebilir.
Ürotoksisite durumu tedavinin kesilmesini gerekli kılabilir.
Fibrozis, kanama veya sekonder malignansilere bağlı olarak sistektomi gerekebilir.
Fatal sonlanabilen ürotoksisite vakaları da bildirilmiştir.
Ürotoksisite siklofosfamidin uzun süreli ve kısa süreli kullanımıyla görülebilen bir toksisitedir.
Tek bir doz siklofosfamid sonrası hemorajik sistit gelişebildiği bildirilmiştir.
Daha önceden busulfan tedavisi görmüş olmak ya da birlikte busulfan kullanımı siklofosfamide bağlı hemorajik sistit riskini arttırır.
Sistit genellikle başlangıçta abakteriyeldir. Bunu sekonder bakteriyel kolonizasyon izleyebilir.
Tedaviye başlamadan önce üriner sistem tıkanıklığı olup olmadığı kontrol edilerek varsa düzeltilmelidir. Bkz. Bölüm 4.3.
İdrar sedimenti eritrosit ve diğer üro/nefrotoksisite işaretleri açısından düzenli olarak kontrol edilmelidir.
Aktif üriner sistem enfeksiyonu olan hastalarda siklofosfamidin her zaman dikkatle kullanılması gerekir.
Mesna ile uygun bir tedavi ve/veya güçlü bir hidrasyon ile zorlu diürez mesane toksisitesi görülme sıklığını ve ciddiyetini belirgin olarak azaltabilir. Hastaların düzenli aralıklarla mesaneyi boşaltmalarının sağlanması önemlidir.
Hematüri siklofosfamid tedavisine ara verildikten sonra genellikle birkaç günde normale döner, ancak bazen inatçı karakterdedir.
Ağır hemorajik sistit durumunda genellikle siklofosfamid tedavisini kesmek gerekir.
Siklofosfamid tedavisi sırasında renal tübüler nekrozun da dahil olduğu nefrotoksisite de bildirilmiştir.
Siklofosfamid uygulaması sırasında toplam vücut suyu artışıyla ilişkili hiponatremi, akut su zehirlenmesi ve uygunsuz antidiüretik hormon salgılanması sendromu bildirilmiştir. Bu durumların fatal sonuçlanabildiği bildirilmiştir.
Kardivotoksisite. kalp hastalarında kullanımı
Siklofosfamid tedavisi sırasında önemli derecelerde perikardiyal effüzyon ve kardiyak tamponadın da eşlik edebildiği miyokardit ve miyoperikardit görülebildiği ve bunun ağır, bazen de fatal olabilen konjestif kalp yetmezliğine yol açabildiği bildirilmiştir.
Histopatolojik inceleme primer olarak hemorajik miyokarditi göstermiştir. Hemoperikardiyum hemorajik miyokardit ve miyokardiyal nekroza sekonder bulunmuştur.
Siklofosfamidin 2mg/kg'lık tek bir dozuyla akut kardiyak toksisite görülebileceği bildirilmiştir.
Siklofosfamid dahil tedavi şemalarına maruziyet sonrası hastalarda, kardiyotoksisitenin diğer belirtileri bulunmasa bile, ventriküler aritmiler (ventriküler taşiaritmiyle birlikte QT süresinde ciddi uzama dahil) yanında supraventriküler aritmiler (atriyal fibrilasyon ve flutter dahil) görülebildiği bildirilmiştir.
Siklofosfamidin kardiotoksite riski, örneğin siklofosfamidin yüksek dozlarda kullanılması sonrası, ileri yaşlarda kullanıldığında ve önceden kalp bölgesinden radyoterapi tedavisi görmüş ve/veya diğer kardiyotoksik ajanlarla daha önceden tedavi görmüş veya birlikte alan hastalarda artabilir. Bkz. Bölüm 4.5.
Kardiyotoksisite açısından risk faktörü olan ya da önceden bir kalp hastalığı olan hastalarda özel bir dikkat gösterilmesi gerekir.
Pulmoner toksisite
Siklofosfamid tedavisi sonrasında pnömonit ve pulmoner fibrozis bildirilmiştir. Pulmoner veno-oklüzif ve diğer pulmoner toksisite formları da bildirilmiştir.
Solunum yetmezliğine yol açan pulmoner toksisite bildirilmiştir.
¦ «
Siklofosfamide bağlı pulmoner toksisite düşük sıklıkta görülmesine rağmen, etkilenen hastalardaki prognoz kötüdür.
Özellikle geç başlangıçtı pnömonit (siklofosfamid tedavisine başlandıktan 6 ay sonrası başlayan) yüksek mortaliteyle ilişkili gözükmektedir. Pnömonit siklofosfamid tedavisinden yıllar sonra da gelişebilmektedir.
Tek bir siklofosfamid dozu sonrası akut pulmoner toksisite görülebildiği bildirilmiştir. Sekonder malien gelişim
Bütün sitotoksik tedaviler gibi siklofosfamid tedavisi de geç sekel olarak sekonder tümör ve bunların prekürsörlerinin gelişimi riski taşır.
Kısmen akut lösemiye progresyon gösteren miyelodisplastik değişikliklerin riskinin artışı yanında, üriner sistem kanseri riski de artar. Siklofosfamid kullanımı veya siklofosfamidin kullanıldığı protokollerden sonra bildirilen diğer malign oluşumlar arasında lenfoma, tiroid kanseri ve sarkomalar bulunmaktadır.
Bazı vakalarda, siklofosfamid tedavisi kesildikten yıllar sonra sekonder malign gelişim görülmüştür. Uterusta maruziyet sonrası da malign gelişim bildirilmiştir.
Veno-oklüzif karaciğer hastalığı
Siklofosfamid alanlarda veno-oklüzif karaciğer hastalığı (VOLD) bildirilmiştir.
Kemik iliği transplantasyonuna hazırlık için siklofosfamid ile birlikte tüm vücut ışınlaması,busulfan veya diğer ajanlarla yapılan sitoredüktif bir şema (bkz. Bölüm 4.5) VOLD gelişimi için önemli bir risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Tipik olarak transplantasyondan sonraki 1-2 haftada ortaya çıkan sitoredüktif tedaviye bağlı bu klinik
sendrom ani kilo alma, ağrılı hepatomegali, ascite ve hiperbilirubinemi/sanlık bulgularıyla karakterizedir.
Ancak siklofosfamidi uzun süreli ve düşük immünsupresif dozlarda kullanan hastalarda da yavaş yavaş VOLD gelişebildiği bildirilmiştir.
Veno-oklüzif karaciğer hastalığının komplikasyonu olarak hepatorenal sendrom ve çoklu organ yetmezliği gelişebilir. Siklofosfamide bağlı veno-oklüzif karaciğer hastalığının fatal sonuçlanabildiği bildirilmiştir.
Aşağıda predispozan faktörler, yüksek doz sitoredüktif tedavi ile VOLD gelişme riskini arttırmaktadır:
- Önceden varolan hepatik fonksiyon bozuklukları.
- Önceden karın bölgesine radyoterapi uygulanmış olması.
- Düşük performans skoru.
Genotoksisite
Siklofosfamid, hem somatik hücrelerde hem de dişi ve erkek germ hücrelerinde mutajen ve genotoksiktir. Dolayısıyla, siklofosfamid tedavisi sırasında kadınlar gebe kalmamalı ve erkekler çocuk sahibi olmamalıdır.
Tedavi gören hastalar (kadın veya erkek) çocuk sahibi olmak için girişimde bulunmaya başlamak için tedavileri bittikten sonra en az 6 ila 1*2 ay kadar beklemelidir.
Hayvan çalışmaları oositlerin folliküler gelişim döneminde siklofosfamide maruziyetinin implantasyon hızını ve canlı gebelikleri azalttığını ve malformasyon riskini arttırdığını göstermektedir. Siklofosfamid tedavisi kesildikten sonra fertilizasyon veya gebeliğe niyetlenildiğinde bu etkinin dikkate alınması gerekir. İnsanda tam olarak bilinmemekle beraber, folliküler gelişim süresi 12 aydan uzun olabilir.
Cinsel yönden aktif kadın ve erkekler bu dönemlerde etkin doğum kontrol yöntemlerini kullanmalıdır.
Fertilite için Bölüm 4.6'ya bakınız.
Yara iyileşmesinde bozulma
Siklofosfamid normal yara iyileşmesini etkileyebilir.
Önlemler
Alopesi
Siklofosfamid kullanımında saç dökülmesi bildirilmiştir; saç dökülmesi yüksek dozlarda daha sık görülür.
Saç dökülmesi kelliğe doğru ilerleyebilir.
Tedavi sonrası, hatta bazen tedaviye devam edilmekteyken, değişik yapı veya renkte olsa da saçlar yeniden uzayabilir.
Bulantı ve kusma
Siklofosfamid uygulaması bulantı ve kusmaya neden olabilir.
Bulantı ve kusmanın önlenmesi ve iyileştirilmesi için antiemetik kullanımında mevcut kılavuzlara uyulmalıdır.
Alkol alınması siklofosfamide bağlı bulantı ve kusmayı arttırabilir.
Stomatit
Siklofosfamid uygulaması stomatite neden olabilir (oral mukozit).
Stomatit önlenmesi ve iyileştirilmesi için mevcut kılavuzlara uyulmalıdır.
Paravenöz uygulama
Siklofosfamidin sitostatik etkisi, esas olarak karaciğerde gerçekleşen aktivasyonundan sonra gerçekleşir. Bu nedenle kazayla damar dışına uygulanmasına bağlı doku harabiyeti riski düşüktür.
Siklofosfamid kazayla damar dışına uygulandıysa, infüzyon hemen kesilmeli, kanül aracılığıyla damar dışındaki siklofosfamid çözeltisi buradan aspire edilmeli ve uygun diğer önlemler alınmalıdır.
Böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanım
Böbrek yetmezliği olan hastalarda, özellikle de ağır böbrek yetmezliği durumunda renal yoldan atılımın azalmasına bağlı olarak siklofosfamidin ve metabolitlerinin plazma düzeylerinde artış olabilir. Toksisitede artışla sonuçlanabileceğinden bu tür hastalarda doz belirlenirken bu durum dikkate alınmalıdır (Bkz. Bölüm 4.2).
Karaciğer yetmezliği:
Ağır karaciğer yetmezliği siklofosfamidin aktivasyonunda azalmaya neden olabilir. Bu siklofosfamid tedavisinin etkinliini
azaltabilir ve doz seçimiyle seçilen doza yanıtın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır.
Adrenalektomili hastalarda kullanımı
Siklofosfamid dahil sitostatikler adrenal yetmezliği olan hastalarda kullanıldığında, sitotoksiklere bağlı toksisite kaynaklı stres nedeniyle kortikoid substitüsyon dozunu arttırmak gerekebilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Toksik etkilerin görülme sıklığını ve şiddetini arttırdığı bilinen (farmakodinamik ya da farmakokinetik etkileşim yoluyla) diğer madde veya tedavilerin birlikte ya da ardışık kullanımları gerekiyorsa hastaların bireysel olarak beklenen fayda ve risk açısından dikkatle değerlendirilmesi gerekir.
Bu tür kombine tedavilerin uygulandığı hastaların, zamanında girişimde bulunabilinecek süreye olanak sağlayacak şekilde toksisite işaretleri açısından yakından izlenmesi gerekir. Siklofosfamid ve ilacın aktivasyonunu azaltan ajanları kombine olarak kullanan hastaların ise, terapötik etkinlikte olası bir azalma ve dozun ayarlamasına gerek olup olmadığı açısından yakından izlenmesi gerekir.
Siklofosfamid ve metabolitlerinin farmakokinetiSini değiştiren etkileşimler
• Siklofosfamidin aktivasyonunun azalması siklofosfamid tedavisinin etkililiğini değiştirebilir: Siklofosfamid aktivasyonunu azaltan maddeler arasında şunlar bulunur:
- Aprepitant.
- Bupropion.
- Busulfan: Yüksek doz busulfan tedavisinin ardından, 24 saatten kısa bir süre içinde yüksek doz siklofosfamid alan hastalarda, ilacın klerensinin azaldığı ve yanlanma ömrünün uzadığı bildirilmiştir.
- Siprofloksasin: siklofosfamid tedavisinden önce verildiğinde (özellikle kemik iliği transplantasyonuna hazırlamada) siprofloksasinin altta yatan hastalığın nüks etmesine yol açabildiği gösterilmiştir.
- Kloramfenikol.
- Flukonazol.
- itrakonazol.
- Prasugrel.
- Sulfonamidler.
- Tiyotepa: Siklofosfamidden 1 saat önce uygulandığı yüksek doz kemoterapi şemalarında tiyotepanın siklofosfamidin biyoaktivasyonunu güçlü bir şekilde inhibe ettiği bildirilmiştir. *
• Siklofosfamid sitotoksik metabolitlerinin konsantrasyonunda artışa yol açan maddeler arasında şunlar bulunur:
- Allopurinol.
- Kloralhidrat
- Simetidin.
- Disülfıram.
- Gliseraldehit.
- İnsanlardaki hepatik ve ekstrahepatik mikrozomal enzimler (örn. sitokrom P450 enzimleri): Hepatik ve ekstrahepatik mikrozomal enzimlerin etkinliğinde artışa yol açtığı bilinen rifampin, fenobarbital, karbamazepin, fenitoin, sarı kantaron (St.
John's wort) ve kortikosteroidler gibi maddelerin siklofosfamidle birlikte kullanıldığında ya da daha önceden kullanılmış olduğunda bu enzimleri uyanlabileceği dikkate alınmalıdır.
- Proteaz inhibitörleri: Proteaz inhibitörleriyle birlikte kullanım, sitotoksik metabolitlerin konsantrasyonunu arttırabilir. Siklofosfamid, doksorubisin ve etoposid protokolü (CDE) almakta olan hastalarda proteaz inhibitörleri temelli tedaviler, NNRTI (non-nükleosit revers transkriptaz inhibitörü) temelli protokollere kıyasla daha sık enfeksiyon ve nötropeniyle ilişkili olarak bulunmuştur.
• Ondansetron.
Ondansetron ve yüksek dozda kullanılan siklofosfamid arasında, siklofosfamidin EAA (eğri altı kalan alan) düzeylerinde azalmaya yol açacak şekilde farmakokinetik etkileşimler olabileceğini bildiren raporlar bulunmaktadır.
Farmakodinamik etkileşimler ve bilinmeyen mekanizmalarla siklofosfamidin kullanımını
etkileyen etkileşimler
Siklofosfamid ile benzer toksisiteye sahip diğer ajanlarla birarada ya da ardışık kullanımı,
kombine (artmış) toksik etkilere neden olabilir.
• Siklofosfamid ile birlikte kullanımda hematotoksisite ve/veya bağışıklık sistemi baskılanmastnda artışa yol açan maddeler arasında şunlar bulunur:
- Anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri: ADE inhibitörleri lökopeniye neden olabilir.
- Natalizumab.
- Paklitaksel: Paklitaksel infuzyonu sonrası siklofosfamid uygulandığında hematotoksisitede artış olduğu bildirilmiştir.
- Tiyazid grubu diüretikler.
- Zidovudin.
- Klozapin.
• Siklofosfamid ile birlikte kullanımda kardiyotoksisitede artışa yol açan maddeler arasında şunlar bulunur: * '
- Antrasiklinler.
- Sitarabin.
- Pentostatin.
- Kardiyak bölgeye uygulanan radyoterapi.
- Trastuzumab.
• Siklofosfamid ile birlikte kullanımda pulmoner toksisitede artışa yol açan maddeler arasında şunlar bulunur:
- Amiodaron.
- G-CSF (granülosit koloni stimüle edici faktör), GM-CSF (granülosit makrofaj koloni stimüle edici faktör): Siklofosfamidin de dahil olduğu sitotoksik kemoterapi ile tedavi görenlerde G-CSF veya GM-CSF kullanıldığında pulmoner toksisitede artış olabileceğini bildiren raporlar bulunmaktadır.
• Siklofosfamid ile birlikte kullanımda nefrotoksisitede artışa yol açan maddeler arasında şunlar bulunur:
- Amfoterisin B.
- Indometasin: İndometasin ile birlikte kullanımda akut su zehirlenmesi bildirilmiştir.
• Siklofosfamid ile birlikte kullanımda diğer toksisitede artışa yol açan maddeler arasında şunlar bulunur:
- Azatiyopirin: Hepatoksisite (karaciğer nekrozu) riskinde artış.
- Busulfan: Hepatik veno-oklüzif hastalık ve mukozit insidansının arttığı bildirilmiştir.
- Proteaz inhibitörleri: Mukozit insidansının arttığı bildirilmiştir.
Difter etkileşimler
• Alkol
Tümör oluşturulmuş deney hayvanlannda oral yoldan düşük doz siklofosfamid ile birlikte etanol (alkol) tüketildiğinde antitümoral etkinlikte bir azalma gözlenmiştir.
Alkol bazı hastalarda siklofosfamid ile uyarılmış kusma ve bulantıyı artırabilir.
• Etanersept
Wegener granülomatozlu hastalarda, siklofosfamidin de dahil olduğu standart tedavi protokollerine etanersept eklenmesiyle kutanöz olmayan solid malignansilerin insidansı artmıştır.
• Metronidazol
Siklofosfamid ile birlikte metronidazol almakta olan bir hastada akut ensefalopati bildirilmiştir. Nedensellik ilişkisi açık değildir.
¦ *
Gerçekleştirilen bir hayvan çalışmasında siklofosfamidin metronidazol ile birlikte kullanımı siklofosfamid toksisitesinde artışa neden olmuştur.
• Tamoksifen
Siklofosfamidin tamoksifen ile birlikte kullanımı tromboembolik komplikasyonların riskini arttırabilir.
Birlikte kullanılan diğer ilaçların farmakokinetiSini ve/veva etkilerini deriştirenetkileşimler
• Bupropion
Siklofosfamidin CYP2B6 tarafından metabolize edilmesi bupropion metabolizmasını etkileyebilir.
• Kumarinler
Siklofosfamid ile birlikte varfarin almakta olan hastalarda, varfarinin etkilerinde artış ya da azalmalar olabileceği bildirilmiştir.
• Siklosporin
Siklofosfamid ile birlikte siklosporin almakta olan hastalarda, yalnızca siklosporin alanlara kıyasla siklosporinin serum konsantrasyonlarının daha düşük olduğu gözlenmiştir. Bu etkileşim graft-versus-host hastalığı insidansında bir artışla sonuçlanabilir.
• Depolarizan kas gevşeticiler
Siklofosfamid tedavisi kolinesteraz etkinliğini belirgin ve kalıcı bir şekilde inhibe eder. Siklofosfamid ile birlikte depolarizan kas gevşetici (örn. süksinilkolin) almakta olan hastalarda uzamış apne görülebilir. Genel anestezi alacak hastalar son 10 gün içinde siklofosfamid kullanmışsa, anestezist bu konuda uyarılmalıdır.
• Digoksin, beta-asetil digoksin
Sitotoksik tedavinin digoksin ve beta-asetil digoksin tabletlerin bağırsaklardan absorbsiyonunu bozabileceği bildirilmiştir.
• Aşılar
Siklofosfamidin immün supresif etkisinin aşılara yanıtı azaltması beklenir. Canlı aşıların kullanımı aşıya bağlı enfeksiyonlara neden olabilir.
• Verapamil
Sitotoksik tedavinin oral yoldan uygulanan verapamilin bağırsaklardan absorbsiyonunu bozduğu bildirilmiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik Kategorisi: D
Siklofosfamidin gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. * '
ENDOXAN'm gebe kadınlarda güvenle kullanıldığı gösterilmemiş olduğundan, gebelikte kullanımından kaçınılmalı; ancak sağlayacağı yarar, fetüs üzerindeki oluşturabileceği muhtemel riski haklı kılıyorsa kullanılmalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Siklofosfamid gebelikte kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).
Siklofosfamid ile tedavi gören hastalar (kadın veya erkek) tedavi sonrası en az 6 ila 12 ay kadar bekledikten sonra çocuk sahibi olmak için girişimde bulunmaya başlamalıdır.
Cinsel yönden aktif kadın ve erkeklerin ilacı kullanırken ve ilacın kullanımından sonraki 6-12 ay sonrasına kadar etkin doğum kontrol yöntemleri ile korunmaları önerilir.
Gebelik dönemi
Siklofosfamid gebelikte kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).
Siklofosfamid plasentadan geçer. Siklofosfamid tedavisinin genotoksik bir etkisi vardır ve gebe bir kadına uygulandığında fetusta hasara yol açar. Siklofosfamid ile tedavi gören hastalar (kadın veya erkek) tedavileri bittikten en az 6 ila 12 ay kadar bekledikten sonra çocuk sahibi olmak için girişimde bulunmaya başlamalıdır.
Gebeliğin ilk üç ayında siklofosfamid kullanmış annelerin bebeklerinde malformasyonlar bildirilmiştir. Ancak gebeliğinin ilk üç ayında siklofosfamid kullanmış annelerin bebeklerinde malformasyon görülmediğini bildiren raporlar da bulunmaktadır.
Uterus içinde siklofosfamide maruziyet düşüğe, fötal gelişme geriliği ve yenidoğan döneminde ortaya çıkan lökopeni, anemi, pansitopeni, ağır kemik iliği hipoplazisi ve gastroenterit dahil fetotoksik etkilere yol açar.
Gerçekleştirilen hayvan çalışmaları, siklofosfamid tedavisi kesildikten sonra da, olgunlaşmalarının herhangi bir döneminde siklofosfamide maruz kalmış oosit / folliküllerin olduğu sürece gebe kalamama ve malformasyon riskinde artışın devam ettiğini göstermektedir (Bkz. Bölüm 4.4, Genotoksisite).
Gebelikte siklofosfamid kullanıldıysa veya hasta bu ilacı almaktayken ya da aldıktan sonra hamile kalırsa (Bkz. Bölüm 4.4, Genotoksisite), hasta ilacın fetusa olası haşan konusunda bilgilendirilmelidir.
Laktasyon dönemi
Siklofosfamid anne sütüne geçer. Siklofosfamid tedavisi alırken emziren annelerin bebeklerinde nötropeni, trombositopeni, hemoglobin düzeylerinde azalma ve diyare bildirilmiştir. Siklofosfamid tedavisi alilken anneler bebeklerini emzirmemelidir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Siklofosfamid oogenez ve spermatogenez ile etkileşir. Her iki cinsiyette de steriliteye neden olabilir.
Sterilite gelişimi siklofosfamid dozuna, tedavi süresine ve tedavi sırasında gonadlann durumuna bağlıdır.
Bazı hastalarda siklofosfamide bağlı sterilite geri dönüşsüz olabilir.
¦ ¦
Cinsel yönden aktif kadın ve erkekler bu dönemlerde etkin doğum kontrol yöntemlerini kullanmalıdır.
• Kadın hastalar
Siklofosfamid ile tedavi gören kadınların önemli bir kısmında azalmış östrojen düzeyleri ve artmış gonadotropin düzeyleriyle birlikte geçici veya kalıcı amenore görülür.
Özellikle yaşlı kadınlarda amenore kalıcı olabilir.
Siklofosfamid tedavisiyle ilişkili olarak oligomenore de bildirilmiştir.
Siklofosfamid tedavisi gören prepuberte dönemindeki kızlarda genelde sekonder seks karakterleri normal olarak gelişir ve adetler düzenli olur.
Prepuberte döneminde siklofosfamid tedavisi gören kızlar, erişkin olduklarında genelde gebe kalabilmektedir.
Siklofosfamid tedavisi gören ve tedaviyi tamamlamasından sonra över fonksiyonları normal kalan kızlarda prematür menopoz (40 yaşından önce adet kesilmesi) açısından risk artar.
• Erkek hastalar
Siklofosfamid ile tedavi gören erkeklerde, gonadotropin düzeylerinde artmayla (testosteron sekresyonu normal) birlikte oligospermi veya azospermi gelişebilir.
Bu hastalarda cinsel güç ve libidoda genellikle bir bozulma görülmez.
Siklofosfamid tedavisi gören prepuberte dönemindeki erkek çocuklarda sekonder seks karakterleri genelde normal olarak gelişir, ancak oligospermi veya azospermi gelişebilir.
Belirli derecede testiküler atrofi gelişebilir.
Siklofosfamid tedavisiyle ilişkili azospermi bazı hastalarda geri dönüş, tedavi kesildikten yıllar sonra olsa da reversibl karakterde olabilmektedir.
4.7. Araç ve makine kullanımı Özerindeki etkiler
Siklofosfamid tedavisi uygulanan hastalarda aralarında örneğin baş dönmesi/sersemlik hali, bulanık görme, görme bozuklukları da bulunan araç ve makin
e kullanma yeteneğini etkileyebilen istenmeyen etkiler görülebilir. Her bir hastanın araç ve makine kullanıp kullanmayacağına bireysel olarak karar verilmelidir.
4.8 İstenmeyen etkiler
Sıklık aşağıdaki kriterlere göre değerlendirilmiştir: Çok yaygm (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygm olmayan (>1/1.000 ila <1/100), seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygm: Enfeksiyonlar1
01Yaygm olmayan: Pnömoni, Sepsis
Bilinmiyor: Septik şok
(Kist ve polipler de dahil olmak üzere) iyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar
Seyrek': Akut lösemi3, Miyelodisplastık sendrom, Sekonder
tümörler, Mesane kanseri
Bilinmiyor: Tümör lizis sendromu
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Çok yaygm: Miyelosüpresyon4, Hemolitik üremik sendrom
Çok seyrek: Yaygın damar içi pıhtılaşma
Bilinmiyor: Lenfopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok yaygın: tmmün supresyon
Yaygın olmayan: Anafilaktik / Anafilaktoid reaksiyonlar
Çok seyrek: Aşın duyarlılık reaksiyonları
Endokrin hastalıkları
Seyrek: SIADH (Uygunsuz ADH Sendromu)
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan:
Seyrek:
Çok seyrek:
Bilinmiyor:
Psikiyatrik hastalıkları
Çok seyrek:
Sinir sistemi hastalıkları
Seyrek:
Çok seyrek:
Bilinmiyor:
Göz hastalıkları Seyrek:
Çok seyrek:
Bilinmiyor:
Anoreksi
Dehidrasy
KULLANMA TALİMATI ENDOXAN 1000 mg IV inftizyon için toz içeren flakon Damar içine uygulanır.
Etkin madde:
Her flakon 1000 miligram siklofosfamid içerir.
Yardımcı maddeler:unmamakt
adır.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
• Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçetelendirilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
• Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.
• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışındayüksek veya düşükdoz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. ENDOXAN nedir ve ne için kullanılır?
2. ENDOXAN'ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. ENDOXAN nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. ENDOXAN'm saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
/
^ 1. ENDOXAN nedir ve ne için kullanılır?
* «
• ENDOXAN sitotoksik (hücre öldürücü) bir ilaçtır. Etkisini kanser hücrelerini öldürerek gösterir. Bu etki “kemoterapi” olarak da adlandırılır.
• ENDOXAN, sulandırıldıktan sonra kullanılmak üzere kuru toz olarak sunulan bir ilaçtır. Her kutu içinde kuru toz şeklinde ilaç içeren bir flakon bulunur.
• ENDOXAN'ın size damardan uygulanabilmesi için tuzlu suyla sulandırılır. Sulandırıldıktan sonra her mililitre çözelti 20 miligram siklofosfamid içerir.
• ENDOXAN bir dizi değişik kanser durumunda kullanılır. Sıklıkla diğer kanser ilaçlan ya da ışın tedavisiyle (radyoterapi) bir arada kullanılmaktadır. Bazen doktorlarınız kanser dışındaki diğer bazı durumlarda da ENDOXAN kullanmanızıtarafından
açıklanacaktır.
2. ENDOXAN'ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler ENDOXAN'ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
• Daha önce ENDOXAN ya da içerdiği etkin madde olan siklofosfamid aldığınızda aleıjik bir tepki gösterdiyseniz. Aleıjik tepkilerin belirtileri arasında soluk kesilmesi, hırıltılı solunum, derinizde döküntüler ile yüz ve dudaklarınızda kaşıntı ya da şişme gibi belirtiler olabilir.
• Hamileyseniz.
• Kemik iliğiniz işlevlerim tam olarak gerçekleştiremiyorsa (özellikle daha önceden kemoterapi ya da ışın tedavisi görmüşseniz). Kemik iliğinizin tam olarak çalışıp çalışmadığım belirlemek için size testler yapılacaktır.
• İdrar yollarınızda, idrarınızı yaparken ağrı hissetmeniz şeklinde görülen bir iltihaplanmanız (sistit) varsa.
• Daha önceden görmüş olduğunuz kemoterapi ya da ışm tedavilerine bağlı böbrek ya da mesane sorunları yaşıyorsanız.
• İdrar yapabilmenizi zorlaştıran (idrar akış yolunda tıkanıklık) bir durumunuz varsa. Aşağıda belirtilen durumlar size uyuyorsa doktorunuzu bilgilendiriniz:
• Halen kemoterapi ya da ışm tedavisi görüyorsanız ya da daha önceden görmüşseniz.
• Şeker hastalığınız varsa.
• Böbreklerinizle ya da karaciğerinizle ilgili bir sorununuz varsa. Bu durumda doktorunuz böbrekleriniz ve karaciğerinizin tam olarak çalışıp çalışmadığım kontrol etmek için size bir kan testi yapacaktır.
• Böbrek üstü bezleriniz (adrenal bezler) alınmışsa.
• Kalbinizle ilgili sorunlarınız varsa veya kalp bölgenize ışm tedavisi görmüşseniz.
• Genel sağlık durumunuz çok kötüyse.
• Çok yaşlıysanız.
Yukarıda belirtilen durumların sizde olması durumunda doktorunuza söyleyiniz; doktorunuz ilacınızı değiştirmeye karar verebilir.
ENDOXAN'ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
¦
• Bu ilaç kan ve bağışıklık sistemi üzerinde etkileri olan bir ilaçtır.
• Kan hücreleri kemik iliğinizde yapılmaktadır. Kemik iliğinizde 3 değişik kan hücresi üretilmektedir:
- Vücudunuzun tüm diğer bölümlerine oksijen taşıyan alyuvarlar (eritrositler)
- Enfeksiyon hastalıklarına karşı savaşan akyuvarlar (lökositler)
- Kanamaların önlenmesinde rol oynayan pıhtılaşmaya yardımcı pulcuklar (trombositler)
• İlacı aldıktan sonra bu üç kan hücresinin sayısı da azalır. Bu siklofosfamidin kaçınılmaz
bir yan etkisidir. Bu hücrelerin sayısı ilacı almaya başladıktan sonraki 5 ila 10 günde en düşük değerlere iner ve tedaviniz sonlandıktan sonra da birkaç gün bu düzeyde kalır. Çoğu hastada kan sayımı 21 ila 28 günde normal değerlerine yükselir. Geçmişte size bir çok kez kemoterapi uygulanmışsa, kan sayımı sonuçlarının normale dönmesi biraz daha uzun zaman alacaktır.
• Kan değerleri düştüğünde enfeksiyonlara yatkınlığınız artacaktır. Öksürük, soğuk algınlığı ya da diğer enfeksiyonu olan kişilerle yakın temastan kaçınmaya çalışınız. Doktorunuz sizde bir enfeksiyon olduğunu ya da riskini düşünürse, buna uygun ilaçlarla tedavinizi yapacaktır.
• Doktorunuz bu ilaçla tedaviye başlamadan önce ve tedaviniz sırasında alyuvar, akyuvar ve pulcuklannızın sayısını kontrol edecektir. Bunların sayısı düşük olduğunda ilacınızın dozunu azaltacak ya da bir sonraki dozunuzu vereceği günü erteleyecektir.
• Bu ilaç yara iyileşmesini geciktirebilir. Vücudunuzda herhangi bir kesik ya da sıyrık olursa burayı temiz ve kuru tutunuz ve normal bir şekilde iyileşip iyileşmediğim kontrol ediniz. '
• Tedavinize bağlı olarak ağız içinde yara ve iltihaplanmalar oluşabileceğinden dişetlerinizi sağlıklı tutmanız önemlidir. Bu konuda doktorunuzdan bilgi alınız.
• ENDOXAN mesanenizin iç yüzeyine zarar verebileceğinden idrarınızı yaparken ağrı ve kanamaya neden olabilir. Doktorunuz ilacınızın bu etkisini bildiğinden eğer gerekli görürse mesanenizi korumak için size Mesna adında bir başka ilacı da verecektir.
• ENDOXAN size damar yoluyla yavaş enjeksiyonla veriliyorsa, bu enjeksiyon çözeltisiyle birlikte Mesna da verilebilir. Mesna kısa süreli bir enjeksiyonla ya da tablet olarak ilacınızdan ayn olarak da verilebilir.
• Mesna'nın enjektabl ve tablet formları hakkında daha ayrıntılı bilgi için bu ürünlerin Hasta Kullanma Talimatı'na bakınız.
• ENDOXAN'ı Mesna ile birlikte alan hastaların çoğunda mesane problemi görülmemesine rağmen, doktorunuz sizde bir problem olup olmadığım kontrol için idrar tetkiki yapmak isteyebilir.
• İdrarınızda kan görürseniz hemen doktorunuza haber veriniz; doktorunuz ENDOXAN tedavinizi durdurabilir.
• Kanser ilaçlan ve ışın tedavisi diğer kanserlerin gelişebilme riskini arttırmaktadır;
bu durum tedaviniz bittikten birkaç yıl sonra da olabilir. ENDOXAN mesane bölgesinde görülen kanserlerin riskini arttırır.
• ENDOXAN kalbinize zarar verip çalışma ritmim etkileyebilir. Risk ilacınızın yüksek dozda kullanıldığı durumlarda, ışın Jedavisi veya diğer kemoterapi ilaçlarıyla tedavi görmüşseniz ya da yaşla birlikte daha da artar. Doktorunuz tedaviniz sırasında kalp işlevlerinizi yakından izleyecektir.
• ENDOXAN akciğerlerinizde iltihabi sorunlara ya da nedbeleşmeye neden olabilir. Bu tedavinizden 6 ay sonra ortaya çıkabilen bir durumdur. Solunum sıkıntısı çekmeye başlarsanız hemen doktorunuzu bilgilendiriniz.
• ENDOXAN karaciğerinizde yaşamınızı tehdit edebilecek sorunlara yol açabilir. Ani kilo artışı, kamınızın sağ üst bölgesinde ağrı ve sanlık gibi sorunlannız olduğunda hemen doktorunuzu bilgilendiriniz.
• Saç telleriniz incelebilir ya da dökülerek açıklıklar oluşabilir. Farklı renk ve kalınlıkta
olsa da saçımz yeniden çıkacaktır.
ENDOXAN'm yiyecek ve içecek ile kullanılması
Birlikte alkol alınması ilacınıza bağlı bulantı ve kusma durumunda artışa yol açabilirHamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Düşüğe ya da doğmamış bebeğinize zarar verebileceğinden ENDOXAN alırken gebe kalmayınız. Gebeyseniz, gebe olabileceğinizi düşünüyorsanız ya da gebe kalmayı planlıyorsanız doktorunuzu bilgilendiriniz.
• Siklofosfamid ile tedavi gören hastalar (kadın veya erkek) tedavi sonrası en az 6 ila 12 ay kadar bekledikten sonra çocuk sahibi olmak için girişimde bulunmaya başlamalıdır
• ENDOXAN ileride çocuk sahibi olabilme yeteneğinizi etkileyebilir. İleride çocuk sahibidanışım?
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
ENDOXAN tedavisi almaktayken bebeğinizi emzirmemelisiniz. Emzirme konusunda doktorunuzun tavsiyelerine uyunuz.
İlacı kullanmadan önce doktorunuza ya da eczacınıza danışınız.
Araç ve makine kullanımı
ENDOXAN tedavisi sırasında görülebilen bazı yan etkiler araç ve makine kullanabilm
e yeteneğinizi etkileyebilir. Araç ve makine kullananıp kullanamayağmıza doktorunuz karar verecektir.
ENDOXAN
Bulunmamaktadır.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer halen reçetesiz satılanlar dahil herhangi bir ilaç alıyorsanız ya da yakın bir zamana
kadar aldıysanız doktor ya da hemşirenize söyleyiniz. Özellikle aşağıdaki belirtilen ilaç ve maddeler ENDOXAN ile birlikte kullanımda sorun yaratabilir.
Aşağıdaki ilaçlar ENDOXAN'ın etkinliğinde azalmaya yol açabilir:
• Aprepitant (bulantıya karşı kullanılan bir ilaç) *
• Bupropion (bir antidepresan ilaç)
• Busulfan (bir kanser ilacıdır)
• Tiyotepa (bir kanser ilacıdır)
• Siprofloksasin (bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlara karşı kullanılan bir ilaç)
• Kloramfenikol (bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlara karşı kullanılan bir ilaç)
• Flukonazol (mantarların yol açtığı enfeksiyonlara karşı kullanılan bir ilâç)
• itrakonazol (mantarların yol açtığı enfeksiyonlara karşı kullanılan bir ilaç)
• Prasugrel (kam sulandırmak için kullanılan bir ilaç)
• Sulfonamidler (bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlara karşı kullanılan sülfadiazin, sülfasalazin, sülfametaksazol gibi ilaçlardır)
Aşağıdaki ilaçlar ENDOXAN'm zararlı etkilerini arttırabilir:
• Allopurinol (gut hastalığını tedavi etmede kullanılan bir ilaç)
• Azatiyopirin (bağışıklık sistemini baskılamak için kullanılan bir ilaç)
• Kloralhidrat (uykusuzluğu tedavi etmek için kullanılan bir ilaç)
• Simetidin (mide asidini azaltmak için kullanılan bir ilaç)
• Disülfiram (alkol bağımlılığım tedavi etmek için kullanılan bir ilaç)
• Gliseraldehit (siğilleri tedavi etmek için kullanılan bir ilaç)
• Proteaz inhibitörleri (virüslerin yol açtığı enfeksiyonlara karşı kullanılan bir ilaç grubu)
• Ondansetron (kemoterapiye bağlı oluşan bulantıyı tedavi etmek için kullanılan bir ilaç)
• Karaciğer enzimlerini uyanlabilen ilaçlar:
- Rifampin (bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlara karşı kullanılan bir ilaç)
- Epilepsi (sara) hastalığının tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar (fenobarbital, karbamazepin, fenitoin
- San kantaron (hafif depresyon durumlarında kullanılan bitkisel bir ilaç; St. John's wort)
- Kortikosteroidler (mikrobik olmayan iltihabi durumlarda kullanılan bir ilaç)
Aşağıdaki ilaçlar ENDOXAN'm kan üzerindeki zararlı etkilerini arttırabilir ve/veya bağışıklık sistemi baskılanmasmda artışa neden olabilir:
• Anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri (hipertansiyonu tedavi etmek için kullanılan bir ilaç grubu)
• Natalizumab (multipl skleroz hastalığım tedavi etmek için kullanılan bir ilaç)
• Paklitaksel (bir kanser ilacıdır)
• Tiyazid grubu diüretikler (hipertansiyonu düşürmek veya vücutta biriken fazla suyu atmak için kullanılan hidroklorotiyazid ya da klortalidon gibi ilaçlar)
• Zidovudin (virüslerin yol açtığı enfeksiyonlara karşı kullanılan bir ilaç grubu)
• Klozapin (bazı psikiyatrik hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bir ilaç)
Aşağıdaki ilaç veya tedaviler ENDOXAN'm kalp üzerindeki zararlı etkilerim arttırabilir:
• Antrasiklinler (bleomisin, doksorubisin, epirubisin ve mitomisin gibi kanser ilaçlan)
• Sitarabin (bir kanser ilacıdır)
• Pentostatin (bir kanser ilacıdır)
• Kalp bölgesine uygulanan radyoterapi.
• Trastuzumab (bir kanser ilacıdır)
Aşağıdaki ilaç veya tedaviler ENDOXAN'ın akciğerler üzerindeki zararlı etkilerini arttırabilir:
• Amiodaron (kalp atışlanm düzenlemek için kullanılan bir ilaç)
• G-CSF veya GM-CSF (bu hormonlar kemoterapi sonrası azalan akyuvar sayısını normalleştirmek için kullanılır) *
Aşağıdaki ilaç veya tedaviler ENDOXAN'm böbrekler üzerindeki zararlı etkilerini arttırabilir:
• Amfoterisin B (mantarlann yol açtığı enfeksiyonlara karşı kullanılan bir ilaç)
• indometazin (ağn ve mikrobik olmayan iltihabi durumlarda kullanılan bir ilaç)
ENDOXAN tarafından etkilenen ya da ENDOXAN'ı etkileyen diğer ilaçlar arasında şunlar bulunmaktadır:
• Etanerseept (romatoid artrit hastalığının tedavisinde kullanılan bir ilaç)
• Metronidazol (bakteri ya da protozoalann yol açtığı enfeksiyonlara karşı kullanılan bir ilaç)
• Tamoksifen (meme kanserinde kullanılan bir ilaç)
• Bupropion (sigara bağımlılığının tedavisi için kullanılan bir ilaç)
• Kumarinler (kanı sulandırmak için kullanılan varfarin gibi ilaçlar)
• Siklosporin (bağışıklık sistemini baskılamak için kullanılan bir ilaç)
• Depolarizan kas gevşeticiler (cerrahi girişimlerde kasları gevşetmek için kullanılan süksinil kolin gibi ilaçlar)
• Digoksin, beta-asetil digoksin (kalp hastalıklarında kullanılan ilaçlar)
• Aşılar
• Verapamil (hipertansiyonu, anjinayı veya kalp ritim bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan bir ilaç)
Eğer reçeteli yada reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. ENDOXAN nasıl kullanılır?
• Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
ENDOXAN'ın dozu doktor tarafından belirlenecektir. Bunu belirlerken doktorunuz aşağıdaki durumları dikkate alacaktır:
• Sizdeki hastalığın tipi
• Vücut ağırlığınız ve boyunuz
• Genel sağlık durumunuz
• Diğer kanser ilaçlan veya ışm tedavisi görüp görmediğiniz
ENDOXAN genelde dönemler halinde verilir. Her tedavi döneminden sonra bir ara verilir (siklofosfamid kullanmadığınız dönem) ve ilacınızı bir süre sonra alırsınız.
Doktorunuz size uygulayacağı dozu ve tedavi dönemleri arasındaki süreyi değiştirebilir. Bunun için sizdeki şu durumları dikkate alacaktır:
• Karaciğer ve böbreklerinizde olan sorunlar.
• Yaşımz.
• Uygulama yolu ve metodu:
ENDOXAN size bir doktor ya da hemşire tarafından uygulanacaktır.
• Enjeksiyonla ya da ağız yolundan kullanılır.
• Enjeksiyonla verilecekse normalde damar içi uygulamaya mahsus büyük hacimli bir sıvı içinde yavaşça damarlarınız içine enjekte edilecektir (infüzyon). Uygulama kolunuzda, el sırtınızda ya da köprücük kemiğinizin hemen altında yer alan bir toplardamardan yapılır. Kullanacağınız doza göre bu uygulama birkaç dakikadan bir saate kadar sürede gerçekleştirilecektir.
• ENDOXAN ağız yolundan verilecekse bazı tatlandırıcılar kullanılarak sıvı hale (bu sıvı eliksir olarak adlandırılır) getirilerek içilmesi daha kolay hale getirilir.
• ENDOXAN sıklıkla diğer kanser ilaçlarıyla ya da ışm tedavisiyle birlikte verilir.
• Değişik yaş gruplan:
Çocuklarda
kullanımı:Doktorunuzun tavsiye ettiği şekilde kullanılmalıdır.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlılarda karaciğer, böbrek, kalp ve diğer organ fonksiyonları daha sık olarak bozulabileceğinden, kronik hastalık ve ilaç kullanımı olabileceğinden, yaşlıysanız doktorunuz tarafından daha yakından takip edileceksiniz. Doktorunuz bu takip sonuçlarına göre dozunuzu ve/veya tedavi dönemleri arasındaki ilaçsız süreyi değiştirebilir.
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği durumunda doktorunuz size uygulanacak dozu azaltabilir.
Karaciğer yetmezliği:
Ciddi karaciğer yetmezliği durumunda doktorunuz size uygulanacak dozu azaltabilir.
Eğer ENDOXAN'ırı etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla ENDOXAN kullandıysanız:
Kullanmanız gerekenden daha fazla ENDOXAN kullandıysanız ya da ilacı çocuğunuz kazayla içtiyse hemen doktorunuzla iletişime geçiniz ya da size yakın bir hastaneninyatırılmanız
gerekebilir.
ENDOXAN'dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
ENDOXAN kullanmayı unutursanız:
ENDOXAN uzman sağlık personeli tarafından uygulanacağından, böyle bir durumun oluşmaması için gereken önlemler alınacaktır.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
ENDOXAN ile tedavi sonlandınldığında oluşabilecek etkiler:
ENDOXAN ile tedavinizi doktorunuz söylemedikçe kesmeyiniz.
İlacın kullanımıyla ilişkili ilave sorularınız olduğunda, doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi ENDOXAN'm içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. Yan etkiler bazen tedaviniz bittikten sonra da görülebilir.
ENDOXAN'a bağlı aşağıdaki yan etkiler görülebilir.
Aşağıdakilerden biri olursa ENDOXAN'ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Belirtileri arasında soluk kesilmesi, hırıltılı solunum, ciltte döküntü ile yüzde ve dudaklarda kaşıntı veya şişme bulunan aleıjik reaksiyonlar. ,
• Herhangi bir darbeye maruz kalmadığınız halde vücudunuzda morarmalar ya da diş eti kanamaları olması. Bunlar kanınızdaki pulcuklann sayısının çok azalmışolabileceğini
gösterir.
• Tedaviniz sırasında takip edilmekte olan akyuvar sayısında size söylenenden fazla bir düşme olması. Normalde bu durum herhangi bir belirtiye neden olmaz ancak enfeksiyon hastalıklarına karşı yatkınlığınız artar. Kendinizde herhangi bir enfeksiyon belirtisi (yüksek ateş, üşüme, titreme, terleme ya da soğuk soğuk terleme ya da öksürük veya idrarınızı yaparken yanma, sızlama gibi herhangi bir iltihaplanma belirtisi) hissederseniz, enfeksiyonlarla başedebilmeniz için doktorunuz size antibiyotik vermek isteyebilir.
• İdrarınızı yaparken kan görülmesi ya da idrar miktarınızda azalma.
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise ENDOXAN'a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Aşağıda ENDOXAN'a bağlı olarak görülen diğer yan etkiler belirtilmiştir. Yan etkiler aşağıdaki gibi sıralanmıştır:
10 hastanın en az birinde görülebilir.
10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazlasında görülebilir.
100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazlasında görülebilir.
1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazlasında görülebilir.
10.000 hastanın birinden azında görülebilir.
Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemeyen sıklıkta görülürler.
Kemik iliği baskılanması. Klinik olarak kemik iliğinin tümüyle ya da kısmen görevini yapamamasına bağlı kan hücrelerinin bağışıklıkla ilgili olanları beyaz kürelerin azalmasına (nötropeni, agranülositoz, granülositopeni) bağlı enfeksiyonlara yatkınlığın
artması, pıhtılaşmayla ilgili pulcuklann azalmasına (trombositopeni) bağlı kanamaya yatkınlık, oksijen taşıyan alyuvarların azalmasına bağlı anemi ya da bu hücrelerin tümünün azalmasına (pansitopeni) bağlı olarak bu durumların hepsi görülebilir.
Hemolitik üremik sendrom (kılcal damar kanaması sonucu anemi, akut böbrek yetmezliği ve trombositopeni ile seyreden bir hastalıklar kümesi).
Yaygın damar içi pıhtılaşma hastalığı.
Bağışıklık sisteminde baskılanma
Saçlı deride saçlarda dökülmeye bağlı açılmalar, kelleşme (alopesi).
İdrar yolunun enfeksiyonları (sistit).
İdrarda gözle görülemeyen ve ancak idrar tetkikiyle anlaşılabilen kanama (mikrohematuri) Ateş yükselmesi
Yaygın:
Bakteri, mantar, virüs, protozoa ve parazitlere bağlı çeşitli enfeksiyon durumları ve eski bir enfeksiyonun alevlenmesi.
Karaciğer işlevlerini gösteren kan testlerinde bozukluklar İdrar yollarında kanamalı bir enfeksiyon durumu (hemorajik sistit).
İdrarda kan görülmesi (makrohematüri)
Erkeklerde sperm üretiminde (spermatogenezde) bozukluk Genel anlamda vücutta bir zayıflık ve güç kaybı (asteni)
Ağız içi gibi ıslak derinin (mukoza) iltihabi durumu Yaygın olmayan:
• Ölümcül sonuçlanabilen akciğer enfeksiyonu (pnömoni)
• Ölümcül sonuçlanabilen kan enfeksiyonu (sepsis)
• Anafilaktik / Anafilaktoid reaksiyonlar (Belirtileri arasında soluk kesilmesi, hırıltılı solunum, ciltte döküntü ile yüzde ve dudaklarda kaşmtı veya şişme bulunan alerjik reaksiyonlar olan aşın duyarlılık tepkilerinin şiddetlenerek ölümle de sonuçlanabilecek şekilde soluk zorluğu ve şoka doğru ilermesi).
• İştahsızlık
• Yüz ve boyunda kızarma (flushing)
• Kadınlarda ovülasyon (yumurtlama) bozukluğu
Seyrek:
• Kan kanserleri (akut miyeloid lösemi, akut promiyelositik lösemi).
• İkincil tümörler
• Mesane kanseri
• Miyelodisplastik sendrom (kemik iliğinde farklı seriden kök hücrelerin, bozuk farklılaşması sonucu olabilen ve daha sonra kan kanserine de dönüşebilen, yaş ile birlikte sıklığı artan bir kan hastalığı).
• Uygunsuz ADH Sendromu (vücutta su tutan hormon olan ADH hormonunun fazla salgılanmasıyla ortaya çıkan ve kandaki sodyum düzeylerinin azalması başta olmak üzere bir çok problem yol açan bir hastalıktır).
• Vücudun susuz kalması (dehidrasyon).
• Baş dönmesi / sersemlik hali
• Görme bozukluğu
• Ciltte döküntü
• Deri iltihabı (dermatit).
• Avuç içlerinin, el tırnaklarının ve ayak tabanlarının renklerinin bozulması
• Kalıcı olarak adet kesilmesi (amenore). 4
• Sperm sayılarının kalıcı olarak azalması (oligospermi) ya da hiç sperm üretilememesi (azospermi)
• Göğüs ağrısı
Çok seyrek:
• Aşın duyarlılık reaksiyonlan (Belirtileri arasında soluk kesilmesi, hınltılı solunum, ciltte döküntü ile yüzde ve dudaklarda kaşıntı veya şişme bulunan aleıjik reaksiyonlar).
• Kandaki sodyum düzeylerinin azalması (hiponatremi).
• Vücutta su tutulumu.
• Bilinçte bulanıklık (konfüzyon).
• Havale geçirme (konvülsiyon).
• Göz yüzeyi ve göz kapağı içinin iltihabı (konjunktivit).
• Göz içinde sıvı toplanmasına bağlı gözde şişme (göz ödemi).
• Hemorajik enterokolit (kanama ve ishalle seyreden bir bağırsak hastalığı).
• Ani başlangıçlı pankreas iltihabı (akut pankreatit).
• Ağız için gibi ıslak derilerde yaralar (mukoza ülserleri).
• Dilde ve ağız içinde iltihaplanma (stomatit).
• İshal.
• Kusma.
• Kabızlık.
• Mide bulantısı.
• Toksik epidermal nekroliz (derinin tüm tabakalarım içine alan yaygın deri döküntü ve soyulmaları, ateş, konjonktivit, nezle, öksürük, boğaz ağnsı, kas ağnsı ve ıslak deri tutulumu ile karakterize bir hastalıktır).
• Stevens Johnson sendromu (ani başlayan, genelde kendini sınırlayan deri ve ıslak deri içi sıvı dolu kabarcıklarla seyreden bir hastalıktır).
• İdrar yollarının dışarı açılan son bölümünün üzerinden olan kanama (subüretral kanama).
• Mesane duvarında sıvı birikimine bağlı şişme (ödemi).
• Mesane duvarının iltihaplanması.
• Mesane duvarında nedbeleşme ve kalınlaşma.
• Böbrek yetmezliği.
• Kan kreatinin düzeylerinde yükselme.
• Baş ağnsı.
• İlacın uygulandığı yerdeki tepkiler (damarlarda pıhtı birikimi, bu pıhtıların iltihaplanması, deride ağn, şişme, kızanklık ve bazen de çürüme şeklinde tepkiler).
• Birden fazla organın yetmezliği.
• Vücutta sıvı birikimi (ödem). ,
• Grip benzeri hastalık.
• Genel fiziki durumda bozulma.
Bilinmiyor:
• Septik şok (Bir enfeksiyon nedeniyle tüm vücutta gelişen iltihabi yanıta bağlı olarak vücut dokulannın kanlanmasının yetersizliği nedeniyle oluşan hücresel işlev bozukluğu ve organlann akut yetmezliği).
• Tümör lizis sendromu (büyükçe ya da çok hızlı hücre yenilenmesi olan bir tümörün kemoterapi sonrası veya kendi kendisini besleyemeyecek kadar büyümesi sonucunda oluşan hücre yıkımı ile, hücre içinde bulunan birçok maddenin kan dolaşımına katılarak oluşturduğu belirtiler bütünü).
• Bir tür akyuvar olan lenfosit sayısının azalması (lenfopeni)
• Kan şekeri değişiklikleri (artma ya da azalma)
• Sinir sistemiyle ilişkili bozukluklar (nörotoksisite). Klinik olarak, kas ağrıları (miyelopati), tüm sinirlerde olabilen bozulmalar (periferik nöropati, polinöropati), sinir bozukluklarına bağlı ağnlar (nöralji), uyuşukluk ya da his bozuklukları (disestezi, hipoestezi, parestezi), titreme, tat duyumundaki bozulmalar (disgözi, hipogözi, parosmi) belirtileriyle ya da klinik olarak baş ağnsı, ruhsal durum değişiklikl
eri, havale, görme bozuklukları ve radyolojik olarak her iki beyin yarım küresinin arka kısımlarındaki beyaz cevherde şişme gibi bulgulan içeren kliniko-radyolojik bir hastalık olan reversibl posterior lökoensefalopati sendromuyla seyrederler.
• Genelde karaciğer hastalığına bağlı gelişen bir tür beyin hastalığı (ensefalopati).
• Göz yaşı salgılanmasında artma.
• Sağırlık.
• Kulak çınlaması.
• Kalbin kasılma bozuklukları ya da düzensiz kasılmaları (ventriküler fibrilasyon, ventriküler taşikardi).
• Kardiyojenik şok (kalbin yeteri kadar kan pompalayamamasına bağlı olarak vücut dokularının kanlanmasının yetersizliği nedeniyle oluşan hücresel işlev bozukluğu ve organların akut yetmezliği).
• Kalp çevresini saran zar içinde sıvı birikimi (perikardiyal effüzyon).
• Miyokard enfarktüsü (kalp krizi).
• Kalp yetmezliği.
• Kardiyomiyopati (kalpte bir tür bozukluk).
• Kalp kaslarının iltihabı (miyokardit).
• Kalp çevresini saran zar içindeki sıvının iltihabı (perikardit).
• Elektrokardiyografide değişiklikler (QT uzaması).
• Kalp ritim bozuklukları (aritmiler). Kalbin hızının azalması, artması ya da çarpıntı olarak görülür.
• Toplardamarlarda oluşan pıhtının akciğerlere atılması (pulmoner embolizm).
t
• Toplardamarlarda pıhtı birikimi (tromboz).
• Damar iltihabı (vaskülit).
• Vücudun uç noktalarının kanlanmasında azalma (periferik iskemi).
• Pulmoner veno-oklüzif hastalık (akciğerler toplardamarlarında tıkanıklıklarla seyreden bir durum).
• Akut respiratuvar distres sendromu (ani başlayan solunum sıkıntısıyla seyreden bir çeşit akciğer hastalığıdır).
• Klinik olarak akciğer dokusunun kalınlaşması (fibroz), küçük soluk yollarının tıkanmayla seyreden iltihabı (obliteratif bronşiyolit), akciğer dokusunun yaygın ya da yerel iltihabı (pnömoni, pnömonit) veya akciğer içindeki keseciklerin alerjik iltihabı (alerjik alveolit) olarak ortaya çıkan akciğer dokusunun hastalıklan.
• Akciğerlerde sıvı birikmesi (pulmoner ödem).
• Soluk yollarında ve bronşlarda daralma (bronkospazm).
• Zorlu soluk alıp verme (dispne).
• Kandaki oksijen düzeylerinin düşmesi (hipoksi).
• Öksürük.
• Burunda tıkanıklık.
• Burun akıntısı.
• Ağız ve yutakta ağrı.
• Mide-bağırsak sisteminde olan kanamalar.
• ince ya da kalın bağırsak iltihaplan.
• Karın ağrısı.
• Tükürük bezinin iltihabı.
• Veno-oklüzif karaciğer hastalığı (bir tür karaciğer hastalığı).
• Karaciğer iltihabı (hepatit).
• Sıklıkla cilt ve idrar renginin sararmasıyla seyreden karaciğerdeki safrayı bağırsaklara boşaltan kanalın tıkanması (kolestaz).
• Karaciğer toksisitesi. Klinikte karaciğer yetmezliği, hepatik ensefalopati, kannda sıvı toplanması (assit), karaciğerde büyüme (hepatomegali), sanlık, kanda bilirubin ve karaciğer enzimlerininin düzeylerinde (ASAT, ALAT, ALP, gamma-GT) artış olarak ortaya çıkar.
• Eritem multiforme (bir tür cilt hastalığı).
• Palmar-plantar eritrodizestezi (bir tür cilt hastalığı).
• Işınlamaya bağlı egzema.
• Işınlama yapılan alanda kızarıklık.
• Kaşıntı (iltihaplanmaya bağlı kaşıntı d^hil).
• Ciltte kızanklık.
• Kurdeşen (ürtiker).
• Ciltte içi sıvı dolu kabarcıklar.
• Yüzde şişme.
• Aşın terleme.
• Kaslarda erime (rabdomiyoliz).
• Skleroderma (bir tür cilt hastalığı).
• Kas spazmlan
• Kas ağnlan (miyalji).
• Eklem ağnsı.
• İdrar yollarıyla ilgili hastalıklar: Renal tübüler nekroz (bir tür böbrek hastalığı); Renal tübüler bozukluk (böbrek içindeki tüpçüklerin bozukluklan; Toksik nefropati; Hemorajik üretrit; Ülseratif sistit, Mesane kontraktürü; Nefrojenik diyabetes mellitus (böbrek kaynaklı şeker hastalığı); Üriner sistemde atipik epitelyal mesane hücreleri; Kan üre azotunda (BUN) yükselme.
• Erken (prematür) doğum.
• Kısırlık.
• Över yetmezliği.
• Adet sıklığının azalması.
• Testislerde küçülme (atrofi)
• Kanda östrojen hormonunun düzeylerinde azalma.
• Kan gonadotropin hormonunun düzeylerinde yükselme.
• Anne kanundaki bebeğin ölümü.
• Anne kanundaki bebeğin gelişim anomalisi (malformasyon).
• Anne kanundaki bebeğin gelişme geriliği.
• Anne kamındaki bebekte toksik etkiler (kemik iliği baskı 1 anmas
ı ve gastroenterit dahil).
• Kanda laktat hidrogenaz düzeylerinde yükselme.
• Kanda C-reaktif protein (CRP) düzeylerinde yükselme.
Eğer bahsedilen bu yan etkilerden herhangi biri ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz
ENDOXAN bulantıya neden olabilir. Bu durum ilacınızı aldıktan sonra 24 saat daha devam edebilir. Bu konuda ilaç kullanmaya gereksinim duyarsanız doktorunuzu bilgilendiriniz.
özel kullanım durumları:
Renginizin soluklaşması, kendinizi çok halsiz ve yorgun hissetmeniz. Bu durumda alyuvar sayınız azalmış olabilir (anemi). Vücudunuz alyuvarlarınızı hızla yeniden üreteceğinden genellikle bir tedavi gerekmemesine rağmen anemi durumunuz çok fazlaysa size kan verilmesi gerekebilir.