KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ELEMİSİN 15 mg Liyofılize Toz İçeren Flakon
2. KALİTATtF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin maddeler:
Bleomisin sülfat 15 mg [ 15.000 (15x 10^) lU'ya eşdeğer olacak şekilde]
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİKFORM
Liyofılize toz içeren flakon
Beyaz-açık san renkli liyofılize kek.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
• Ağız, nasofarinks ve paranasal sinüsler, larinks, özefagus, dış genital bölge, serviks veya deriyi etkileyen skuamöz hücre karsinomu, farklılaşmış tümörler genellikle anaplastik olanlardan daha iyi yanıt verirler.
• Hodgkin hastalığı ve mikozis fungoides'i içeren diğer malignant lenfomalar
• Testiküler teratoma
• Seröz kavitelerin malignant efüzyonları
• Bleomisin'in bazı etkilerinin görüldüğü sekonder endikasyonlar (yalnız veya diğer ilaçlarla kombinasyonunda) metastatik malignant melanoma, tiroid karsinoma, akciğer ve mesane karsinoması
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Uygulama yolu:
BLEMİSİN genellikle intramüsküler olarak uygulanmakla birlikte intravenöz (bolus ya da uzun süreli infüzyon), intraarteriyel, intraplevral ya da intraperitonal olarak izotonik sodyum klorür çözeltisiyle uygulanabilir.
Lokal olarak tümör içine direkt enjeksiyon uygulaması da yapılabilir.
Pozoloji/ uygulama sıklığı ve sûresi:
Önerilen doz şeması aşağıdaki gibidir:
• Skuamoz hücre karsinoması ve testikûler teratoma:
Tek başına uygulamada normal doz haftada 3 kez 15 x lOMu (1 flakon), haftada 2 kez 30 x 10^ lU (2 flakon) intramüsküler veya intravenöz olarak kullanılır. Tedaviye sonraki haftalarda devam edilebilir ya da genelde toplam kümülatif doz 500 x 10^ lU olana kadar 3-4 hafta çalıklarla uygulanabilir, testikûler tümöre sahip olan genç erkeklerde bu miktar nadiren iki
defa tolere edilebilir. Sürekli intravenöz infüzyon 10 güne kadar her 24 saat içinde 15 x 10^ lU (1 flakon) doz veya 5 güne kadar her 24 saat içinde 30 x 10^ lU (2 flakon) doz hızlı şekilde terapötik etki yaratabilir. Stomatit gelişimi, maksimum terapötik yanıtın toleransının saptanmasında en önemli durumdur. Bleomisin, kemoterapide kombine şekilde kullanıldığında doz ayan gerekebilir. Yaşlılarda ve çocuklarda kullanım için bkz. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler; Pediyatrik popülasyon, Geriyatrik popülasyon.
• Malignant lenfomalar:
BLEOMİSİN'in lenfomalı hastalarda kullanımında, anaflaktik reaksiyon olasılığına karşı, ilk iki doz 2 lU ya da daha düşük olarak uygulanmalıdır. Akut reaksiyon meydana gelmemesi durumımda gerekli olan doz şeması takip edilmelidir.
Tek başına kullanımda tavsiye edilen doz rejimi intramüsküler olarak 15 xlO^ lU (1 flakon) haftada bir veya iki kez, toplam doz 225 x 10^ lU'dur (15 flakon). Geriyatrik hastalarda dozaj azaltılmalıdır. Bleomisin kemoterapide kombine olarak kullanıldığında doz ayan yapılabilir. Yaşlılarda ve çocuklarda kullanım için bkz. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler; Pediyatrik popülasyon, Geriyatrik popülasyon.
• Malignant efOzyonlar:
Etkilenmiş seröz kavitenin drenajından sonra, BLEMİSİN 60 x 10^ lU (4 flakon) dozunda 100 mİ serum fizyolojik (% 0.9 Sodyum klorür çözeltisi) içinde bir drenaj iğnesi veya kanül yardımıyla verilmektedir. İntilasyonun ardından drenaj iğnesi veya kanül atılmalıdır. 500 x 10^ lU total kümülatif doza ulaşılması için uygulama tekrarlanabilir (yaklaşık 33 flakon). Yaşlılarda ve çocuklarda kullamm için bkz. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler; Pediyatrik popülasyon, Geriyatrik popülasyon.
• Kombinasyon Tedavisi:
Bleomisin genellikle radyoterapi ile birlikte baş ve boyun bölgesinin kanser tedavisinde kullanılmaktadır. Her iki tedavi formunun tam dozlan birlikte kullanıldığında, mukozal reaksiyonlar artabileceğinden BLEMİSİN dozunun azaltılmasına ihtiyaç duyulabilir (örneğin haftada 5 gün her radyoterapi fraksiyonunda 5 x 10^ lU). BLEMİSİN sıklıkla kombine kemoterapi rejimlerinde kullanılan ilaçlardan biridir (örneğin skuamöz hücre karsinoması, testiküler teratoma, lenfoma). BLEMİSİN kombine kemoterapi rejimlerindeki ilaçlardan biri olarak kullanıldığında, ilaçlar ve dozaj seçimi, ortaya çıkabilecek benzer mukozal toksisiste potansiyeli göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.
Uygulama şekli:
Çözeltinin hazırlanması:
İntramüsküler uvsulama
İntramüsküler enjeksiyon için 15-30 mg Bleomisin sülfat 5 ml'ye kadar % 0.9 sodyum klorür çözeltisi ile çözündürülür.
Lezyona bitişik alana subkutan enjeksiyon halinde Bleomisin sülfat konsantrasyonu 1 mg (potans) / mİ veya daha azdır.
İntravenöz uvsulama
İntravenöz enjeksiyonlar için 15-30 mg Bleomisin sülfat 5-20 mİ % 0.9 sodyum klorür içinde çözündürülür ve hazırlanan çözelti yavaşça enjekte edilir veya intravenöz infüzyon çözeltisine eklenebilir. Yüksek ateş durumunda doz, 5 mg (potans) veya daha düşük doza azaltılabilir.
İntraarterivel uvsuiama
Genellikle, yetişkinler için, 5-15 mg Bleomisin sülfat 5 mİ % 0.9 sodyum klorür çözeltisi içinde çözündürülür ve tek-atış intra-arteriyel enjeksiyon yoluyla ya da sürekli intra-arteryal infüzyonu ile verilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Serum kreatinin değerleri %2-4 mg seviyesinde olduğunda yukarıdaki dozlann yanya indirilmesi tavsiye edilir. Serum kreatinin % 4 mg' dan fazla olması durumunda dozda daha fazla azaltmaya gidilmelidir.
Karaciğer yetmezliği:
Ciddi advers etkiler görülebilir.
Pediyatrik popfilasyon:
Mevcut veriler Bleomisin'in yalnız hekimin uygun gördüğü durumlarda ve onkolojik tedavi ünitelerinde çocuklara uygulanabileceğini göstermektedir. Dozaj, yetişkinler için önerilene ve vücut yüzey alanı ve vücut ağırlığına göre uygulanmalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Skuamöz hücre karsinoması, testiküler teratoma veya malignant efuzyonların tedavisinde kullanılan ELEMİSİN total dozu aşağıda gösterildiği gibi azaltılmalıdır.
Haftalık doz (III)
80 yaş ve üstü
150-200X10" IU
200-300 xlO^ IU
30-60x10^ IU
4.3. Kontrendikasyonlar
1- Ciddi akciğer fonksiyon bozukluğu olan veya diffuz fıbrotik değişiklikler veya diğer herhangi bir önemli değişikliğe işaret akciğer grafisi bulgulan olan hastalarda (Solunum fonksiyon bozukluğu ya da fıbrotik lezyonlar, vb olabilir)
2- Bu veya benzer bir ilaca (peplomycin) karşı aşın duyarlılık öyküsü olan hastalarda
3- Ciddi böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda. (Boşaltım işlevi azalmış olduğundan,
interstisyel pnömoni veya pulmoner fıbrozis, vb gibi ciddi pulmoner belirtiler oluşabilir.)
4- Ciddi kalp hastası olan hastalarda (kardiyo-vasküler fonksiyon azalmış, olduğundan, interstisyel pnömoni veya pulmoner fıbrozis, vb gibi ciddi pulmoner belirtiler oluşabilir.)
5- Göğüs ve göğüs çevresinde radyasyon ile tedavi edilen hastalarda (Bkz. bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri)
4.4. özel kuUanım uyarılan ve önlemleri
1- Pulmoner disfonksiyon öyküsü olan veya eşlik eden hastalarda, (interstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozis, vb gibi ciddi akciğer bulgulan oluşabilir.)
2- 60 yaş veya üzerinde olan hastalarda (interstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozis vb gibi ciddi akciğer bulgulan olabilir.)
3- Böbrek bozukluğu olan hastalarda (Ciddi yan etkiler görülebilir)
4- Kalp hastalığı olan hastalarda (Ciddi yan etkiler görülebilir)
5- Göğüs bölgesine radyoterapi uygulanan veya uygulanmış olan hastalarda (interstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozis vb gibi ciddi akciğer bulgulan olabilir.)
6- Karaciğer bozukluğu olan hastalarda (Ciddi yan etkiler görülebilir)
7- Suçiçeği olan hastalarda (Ölümcül sistemik fonksiyon bozuklukları oluşabilir)
8- Interstisyel pnömoni veya pulmoner fıbrozis
Bu gibi ciddi akciğer bulgulan gözlenebilir. Hastanın gözlem altında tutulması önemlidir ve hınitının, bu durumun erken belirtisi olabileceği unutulmamalıdır. Herhangi bir anormallik tespit edilmesi halinde tedavi hemen durdurulmalı, adrenal korteks hormonlan idiyopatik akciğer fibrozu tedavisi için uygulanmalıdır ve ikincil enfeksiyonun önlenmesi için de uygun bir antibiyotik verilmelidir.
Akciğere bağlı hastalığı olan veya 60 yaş veya üzeri hastalarda, yüksek oran frekansla birlikte 150 mg (potens)'dan az düşük dozlarda kullanımında bile interstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozis görülebilir, bu yüzden büyük önem gösterilmelidir.
Ateş, öksürük ve efor dispnesi gibi klinik belirtilerin görüldüğü bu ilacı kullanan hastalar yeterli gözlem altında tutulmalıdır ve göğüs röntgen filmi veya krepitasyon (rai) üzerinde herhangi bir anormallik de takip edilmelidir. Ayrıca, bu tür muayene tekniklerinin mevcut olduğu yerlerde, alveoler - arteriyel oksijen basınç farkı (A-aDo2), arteriyel oksijen basıncı (Pao2) ve karbon monoksit difuzyon kapasitesi (DLco), vs. muayene edilmelidir. Bu gözlemler ve muayeneler sadece ilacın uygulanması boyunca periyodik olarak değil, aynı zamanda, uygulamanın tamamlanmasından yaklaşık 2 ay süre için de yapılmalıdır.
Eğer mümkünse, A-aDo2 ve Pao2, vs. haftada bir kez muayene edilmelidir ve eğer 2 ardışık hafta boytınca artış veya azalış varsa uygulama kesilmelidir. Somut olarak, bu parametrelerde 10 tor'dan daha fazla oranda kötüleşme varsa, diğer klinik semptomlar dikkatli gözlenmelidir ve bu ilaç ile ilişkili yan etkiler olduğuna karar verilirse, uygulama derhal kesilmeli ve steroid uygulaması yapılmalıdır. Aynca, DLco'da % 15'den daha fazla azalma varsa, yine aym adımlar izlenmelidir.
Uygulamanın kaçınılmaz olduğu solunum fonksiyonlannda kötüleşmenin görüldüğü olgularda, tedavi büyük bir dikkatle takip edilmelidir ve akciğer fonksiyonlannda herhangi bir azalma görülürse, uygulama derhal kesilmelidir.
9- Şok (%<0.1)
Bu ilaç tedavisi şoka neden olabileceğinden, herhangi bir anormallik görüldüğünde ilaç hemen bırakılmalı ve uygun önlemler alınmalıdır. (Malign lenfoma hastalarında ilacın 1. ve 2. kullanımında şok gelişme olasılığı olduğu için başlangıç ve 2. doz 5 mg veya daha az olmalıdır. İlaca karşı akut reaksiyon oluşmayacağı belirlendikten sonra doz, normal seviyesine çıkanlabilir.
10- Uzun süreli kullanımda, güçlü advers reaksiyonlar görülebilir ve etkisi uzayabilir, bu yüzden dikkatli kullanılmalıdır.
11- Peplomisin veya bleomisinin diğer formlarının alındığı durumlarda, toksisiteye neden olabileceği düşünülmelidir, bu nedenle advers reaksiyonların gözlemlenmesine yeteri kadar dikkat edilmelidir.
12- Enfeksiyon oluşumuna veya alevlenmesine ve herhangi bir kanama eğilimine dikkat edilmelidir.
13- Üreme yeteneğine sahip bir yaştaki çocuk veya üreme bezlerinde olabilecek özel etkiler göz önünde bulundurulmalıdır.
14- İntravenöz uygulamada damarda ağn oluşabilir, bu yüzden enjeksiyonun ve uygulama oranının konsantrasyonuna dikkat edilmesi önemlidir. Olabildiğince yavaş damar içine uygulanmalıdır.
İntramüsküler uygulamada doku ve sinirleri etkilemekten kaçınmak için,
• Aynı yere enjeksiyonun tekrarlanmasından kaçınılmalıdır. (Yeni doğan ya da düşük ağırlıklı bebeklere uygulama yaparken özel dikkat gösterilmelidir.)
Sinir alanına enjeksiyondan kaçınmaya dikkat edilmelidir.
Enjeksiyon iğnesinin uygulanmasında şiddetli ağrı duyuluyorsa ya da şırıngaya kan geri akıyorsa hemen iğneyi geri çekin ve farklı bir bölgeye ejekte edin.
4.5 Diğer tıbbi ûrOnler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
BLEMİSİN kombine kemoterapi rejimlerindeki ilaçlardan biri olarak kullamidığmda, ilaçlar ve dozaj seçimi, ortaya çıkabilecek benzer mukozal toksisite potansiyeli göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Diğer sitotoksik ilaçların eklenmesi değişiklik veya doz
değişikliği gerektirebilir. Bleomisinin sisplatinle birlikte verilmesinin, pulmoner toksisite artışına neden olduğu belirtilmiştir.
Bleomisin ve vinka alkaloidleri kombinasyonuyla ile tedavi gören testiküler kanserli hastalarda Raynoud sendromuyla ilişkilendirilen, vücudun periferal bölümlerinde (parmaklar ve burnun ucu) nekroza yol açan iskemi rapor edilmiştir.
Birlikte kullanımının kontrendike olduğu durumlar; |
ilaçlar | Belirti, Semptom ve Tedavi | Mekanizması ve risk faktörleri |
Torak s ve çevresinde radyoterapi
| Belirti ve semptom: Interstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozis vb gibi ciddi akciğer bulguları olabilir. Tedavi: Bkz. 4.4 Özel kullanım uyanları ve önlemleri
| Radyasyonla birlikte bu ilaç ciddi interstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozise neden olabilir.
|
Birlikte kuUanıhrken dikkat edilmesi gereken durumlar |
ilaçlar | Belirti, Semptom ve Tedavi | Mekanizması ve risk faktörleri |
Diğer antitümör ajanlar ve radyoterapi
| Belirti ve semptom: Interstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozis vb gibi ciddi akciğer bulguları olabilir. Tedavi: Bkz. 4.4 Özel kullamm uyarılan ve önlemleri
| Diğer antitümör ilaçlar ile birlikte bu ilaç ciddi interstisyel pnömoni veya pulmoner fibrozise neden olabilir.
|
Baş ve boyun bölgesinde radyoterapi
| Stomatit ve angüler stomatit oluşabilir. Bu, nadiren yutak mukozası iltihabına neden olabilir, ses kısıklığına neden olur.
| Radyasyonla birlikte bu ilaç yutak mukozası iltihabına neden olabilir.
|
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğruma potansiyeline sahip kadınlar ELEMİSİN tedavisi boyunca gebelikten korunmaları gerektiği konusunda uyarılmalıdır.
Gebelik dönemi
BLEMİSİN gebe kadınlara uygulanmamalıdır. Hayvan deneyleri, bleomisinin çoğu sitotoksikler gibi teratojenik ve karsinojenik etkiye sahip olabileceğini göstermiştir. Sıçan ve fare deneylerinde fötal malformasyonların gözlendiği bildirilmiştir.
Laktasyon donemi
BLEMİSİN emziren kadınlara uygulanmamalıdır. İlaç bu dönemde uygulanmak zorunda kalınırsa emzirme sona erdirilmelidir. İlacın emziren annelerdeki güvenliği bilinmemektedir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Bleomisinin fertilite/üreme yeteneği üzerindeki etkisi araştırılmamıştır.
4.7. Araç ve makine kuUannm Özerindeki etkiler
Araç ve makina kullanımı üzerine etkileri ile ilgili bir çalışma yapılmamıştır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ye lenf sistemi hastalıklarıSinir sistemi hastalıklarıVaskfiler hastalıklar
Yaygın: Hemoraji
Yaygın olmayan: Şok, damar duvar hipertrofisi ve venöz stenoz Seyrek: Hipotansiyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Çok yaygın: İnterstisyel pnömoni ve pulmoner fibroz
Gastomtestinal hastalıktan
Çok yaygın: Anoreksi, kilo verme, bulantı, kusma, stomatit
Yaygm: Angüler stomatit
Yaygın olmayan: Diyare
Hepato-bilier hastalıkları
Yaygm olmayan: Hepatik düzensizlik
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın: Deride hipertrofı, pigmentasyon, alopesi, tırnaklarda renk değişikliği ve
deformasyon, kaşıntılı dermatit
Yaygm: Döküntü, ürtiker, ateşli eritroderm
Seyrek: indürasyon, hiperkeratöz, kızarıklık, parmak uçlarında hassasiyet ve şişme, tırnaklarda bombelerime, dirsekler gibi basınç uygulanan bölgelerde bül oluşumu, saç dökülmesi
Kas-iskelet ve bağ dokusu hastalıkları
Çok yaygın: Skleroderma
Böbrek ve idrar hastalıkları
Yaygm olmayan: Oligüri, ağnh miksiyon, poliüri, idrara çıkma isteğinde artma
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Çok yaygm: Ateş, rigor, halsizlik Yaygın: Yorgunluk
Yaygm olmayan: Tümörlü bölgede ağn, ven duvarlannda hipertrofı, intravenöz injeksiyon esnasında venöz lümende daralma, intramüsküler ya da lokal enjeksiyon esnasında endürasyon.
Pazarlama sonrası gözlemlerde rapor edilen olaylar şöyledir: sepsis, pansitopeni,
trombositopeni, anemi, nötropeni, göğüs ağnsı, miyokard enfarktüsü, Raynaud sendromu, emboli, tromboz ve dijital iskemi.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Bleomisinin akut doz aşımı reaksiyonları hipotansiyon, ateş, hızlı nabız ve şokun genel semptomlandır. Doz aşımında yalnızca semptomatik tedavi uygulanır. Solunum ile ilgili komplikasyonlann oluşması durumunda hastalar kortikosteroid ve geniş spektrumlu bir antibiyotik ile tedavi edilmelidirler. Bleomisinin spesifik bir antidotu yoktur.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Sitotoksik antibiyotikler ATC kodu: LOİDCOI
Bleomisin, Streptomyces verticillus'un bir türünden izole edilmiş sitotoksik etkiye sahip suda çözünebilen basit bir glukopeptid'dir. Bleomisinin etki mekanizmasının, tümör hücrelerinde hücre bölünmesi, ve DNA sentezini ve daha az olarak da RNA ve protein sentezini inhibe ettiği düşünülmektedir.
Antibakteriyel ve antitümöral özelliklerin dışında Bleomisinin başka bir biyolojik aktivitesi yoktur. İntravenöz olarak enjekte edildiğinde kan basıncında histamin benzeri bir etki yaratabilir ve vücut ısısında bir yükselmeye sebep olabilir.
5.2. Farmakokinetik özellikler Genel özellikler
Emilim:
15 mg ilaç intravenöz olarak bir yetişkine uygulandığında, uygulamadan hemen sonra kan konsantrasyonu 3 ^g/ml'dir ve bir saat sonra 0.5 pg/ml'den az bulunur.
İntramüsküler uygulamadan sonra kandaki en yüksek konsantrasyon intravenöz uygulamanın yaklaşık üçte biri kadarıdır ve daha sonra yavaş yavaş azalır.
Dağılım
:
Bu ilacın farmakokinetiği karakteristiktir ve Bleomisinin ana bileşeni, Bleomisin A2, yüksek oranda deride dağılır. Her dokuda dağılan bleomisinin biyolojik aktivitesi ölçüldüğünde deri, akciğer, böbrek ve mesanede aktif form halinde kalır, ancak karaciğer ve dalak gibi diğer dokularda inaktive edilir. Bu nedenlerden dolayı bu ilaç özellikle hematopoetik bozukluğu olmayan cilt kanseri ve baş ve boyun kanserine karşı etkili olduğu kamtlanmıştır. Bleomisin sadece plazma proteinlerine düşük oranda bağlanır. Düşük konsantrasyonlar kemik iliğinde görülmektedir. İntravenöz enjeksiyondan sonra Bleomisin serebrospinal sıvı içinde saptanamamıştır. Bleomisinin plasental bariyeri geçtiği gözlenmiştir,
Bi votransformasvon:
Bleomisinin biyotransformasyon mekanizması henüz tam anlamıyla bilinmemektedir. Bleomisin, hidrolaz tarafından oluşturulan enzimatik parçalanma esnasında ilk olarak plazmada, karaciğerde ve diğer organlarda, daha az oranda deride ve akciğerlerde metabolize edilir.
Eliminasvon:
24 saate kadar idrardan atılımı intravenöz uygulamadan sonra %38.3, intramüsküler uygulamadan sonra ise %19.2'dir. %68'i bozulmadan idrardan atılır. Sistemik klerensi, dağılım hacmi ve yanlanma ömrü ise sırasıyla 1.1 ml/min/kg, 0.27 L/kg ve 3.1 saattir. Yaklaşık %50'si IV veya IM enjeksiyonu takiben 24 saat içinde idrardan yeniden elde edilir. Bu nedenle, atılım hızı renal fonksiyondan büyük oranda etkilenmektedir; renal bozukluğu olan hastalara normal dozlar verilmesi durumunda 24 saat içinde en fazla % 20'ye kadar kısmı atılabilmekte ve plazma konsantrasyonlan önemli derecede yükselmektedir. Araştırmalar, bleomisinin diyaliz yolu ile vücuttan eliminasyonunun zor olduğunu göstermektedir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvan deneyleri bleomisinin çoğu sitotoksikler gibi teratojenik ve karsinojenik etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Sıçanlarda fibrosarkoma ve renal karsinoma (subkutan uygulandığında) oluşturduğu bildirilmiştir.
6. FARMASOTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Bulunmamaktadır.
6.2. Geçimsizlikler
Bleomisin çözeltileri esansiyel aminoasit, riboflavin, askorbik asit, deksametazon, aminofılin veya furosemid çözehileri ile karıştırılmamalıdır.
6.3. Raf
24 ay
Sulandmldıktan sonra: Rekonstitüsyonun ardından açıldıktan sonraki kimyasal ve fizyolojik raf ömrü 25°C'de 24 saat olarak saptanmıştır.
Mikrobiyolojik açıdan, ürün rekonstitüsyondan hemen sonra kullanılmalıdır. Eğer ürün rekonstitüsyondan hemen sonra kullamimaz ise, kullanım süresi ve şartlan kullanan/uygulayan kişinin sorumluluğu altındadır.
6.4. Saklamaya yönelik 5zel tedbirler
2°C -
8°C'de (buzdolabında) ışıktan koruyarak, orijinal ambalajı içinde saklayınız. Çocukların göremeyeceği erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Gri teflon kaplamalı tıpa ve flippofPlu alüminyum kapaklı renksiz 6 mİ' lik şeffaf cam flakon.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
BLEMİSİN kanser kemoterapisinde uzmanlaşmış hekimler tarafından ya da onlann gözetiminde kullanılmalıdır.
Hazırlama:
BLEMİSİN kemoterapötik ajanların güvenli kullanımı konusunda eğitim görmüş olan profesyonel kişiler tarafından kullanım için hazırlanabilir.
İlacın hazırlanması ve enjektöre transferi gibi işlemler aseptik koşullarda, sitotoksikler için aynlmış özel alanlarda yapılmalı ve bu işlemleri uygulayan personel koruyucu elbise, eldiven, gözlük ve maske kullanılmalıdır.
Hamile personelin bu kemoterapötik ajanların kullanımında görev almamalan önerilir.
Kontaminasvon:
BLEOMİSİN'in, gözler, deri ya da mukoz membranlarla teması halinde bu bölgeler derhal bol su ile yıkanmalıdır. Gözle teması halinde, çözelti yutulmuşsa veya solunmuşsa tıbbi yardım için bir doktora başvurulmalıdır.
İmha etme:
Hem tıbbi ürünün artanı hem de seyreltilmek için ya da infüzyon için çözeltinin tamamı hastanenin sitotoksik maddelere uygulanan standart prosedürlerine göre ve zararlı atıklann imha edilmesi için yürürlükte olan yasal gereklere uygun olarak ortadan kaldırılmalıdır. Kullamimamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği" ve "Ambalaj ve ambalaj atıklannın kontrolü yönetmelik" lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
KOÇAK FARMA İLAÇ VE KİMYA SANAYİ A.Ş. Bağlarbaşı, Gazi Cad. 40 81130 Üsküdar/İSTANBUL
Tel. : 0216 492 57 08 Fax : 0216 334 78 88
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
248/11
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENILEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihili 1.02.2013 Ruhsat yenileme tarihi:
10. KÜB'Gn YENİLENME TARİHİ