KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
AMOKLAVİN-BID 400/57 mg forte oral süspansiyon hazırlamak için kuru toz
2. KALITATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Her 5 ml'de
Amoksisilin (Amoksisilin trihidrat olarak).........................400 mg
Klavulanik asit (Potasyum klavulanat olarak)......................57 mg
Yardımcı madde(ler):
Her 5 mİ'de
Sodyum sakarin...................................................................12.5 mg
Metil paraben.............................................................................5 mg
Yardımcı maddelerin tam listesi için 6. Te bakımz.
3. FARMASÖTİK FORM
Süspansiyon hazırlamak için kuru toz
Sulandınldığmda homojen görünüşlü, beyaz-kremimsi beyaz renkli, aromatik kokulu süspansiyon oluşur.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasy onlar
AMOKLAVİN, lokal resmi antibiyotik reçeteleme kılavuzları ve duyarlılık verilerine uygun olarak kullanılmalıdır.
AMOKLAVİN, aşağıdaki sistemlerde amoksisiline dirençli beta laktamaz üreten suşların neden olduğundan şüphelenilen bakteriyel enfeksiyonların kısa süreli tedavisinde endikedir. Diğer durumlarda sadece amoksisilin düşünülmelidir.
• Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları (KBB dahil): örneğin tekrarlayan tonsillit, sinüzit, otitis media.
• Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları: örneğin kronik bronşitin akut alevlenmeleri, lobar ve bronkopnömoni.
• Üriner Sistem Enfeksiyonları: örneğin sistit, üretrit, piyelonefrit.
• Deri ve Yumuşak Doku Enfeksiyonları: örneğin selülit, hayvan ısırmaları.
• Dental enfeksiyonlar: örneğin yayılan selülit ile birlikte şiddetli dental abseler.
AMOKLAVİN'e duyarlılık coğrafya ve zamana göre değişecektir. Mevcut ise lokal duyarlılık verilerine danışılmalı ve gerektiğinde mikrobiyolojik örnekleme ve duyarlılık testleri yapılmalıdır.
Duyarlı organizmaların listesi Farmakolojik Özellikleri/Mikrobiyoloji bölümünde verilmiştir (bkz. Bölüm 5.1).
Amoksisiline duyarlı organizmaların AMOKLAVİN'e duyarlı beta-laktamaz üreten organizmalar ile birlikte, neden olduğu karma enfeksiyonlar AMOKLAVİN ile tedavi edilebilir. Bu enfeksiyonlar beta laktamazlara dirençli başka bir antibiyotiğin ilave edilmesini gerektirmez.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji:
Tavsiye edilen genel günlük doz:
• Hafif ve orta şiddetteki enfeksiyonlarda (tekrarlayan tonsilit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, alt solunum yolu enfeksiyonları, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları) 25/3.6 mg/kg/gün kullanılır.
• Daha ciddi enfeksiyonların tedavisi için (otitis media ve sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, bronkopnömoni gibi alt solunum yolu enfeksiyonları ve idrar yollan enfeksiyonları) 45/6.4 mg/kg/gün kullanılır.
2 yas üzeri çocuklar:
25 / 3.6 mg/kg/gün
| 2 - 6 yaş (13-21 kg)
| Günde 2 kez, 2.5 mİ AMOKLAVİN-BID 400/57 forte oral süspansiyon
|
| 7 - 12 yaş (22-40 kg)
| Günde 2 kez, 5.0 mİ AMOKLAVİN-BID 400/57 forte oral süspansiyon
|
45 / 6.4 mg/kg/gün
| 2-6 yaş (13-21 kg)
| Günde 2 kez, 5.0 mİ AMOKLAVIN-BID 400/57 forte oral süspansiyon
|
| 7- 12 (22 - 40 kg)
| Günde 2 kez, 10.0 mİ AMOKLAVIN-BID 400/57 forte oral süspansiyon
|
2 avdan 2 yasına kadar olan çocuklar:
2 yaşından küçük çocuklarda doz vücut ağırlığına göre ayarlanmalıdır.
Vücutağırlığı(kg) | Hafif / Orta şiddette enfeksiyonda 12 saatte bir uygulanacak doz (mL olarak) | Şiddetli enfeksiyonda 12 saatte bir uygulanacak doz (mL olarak) |
2
| 0.3
| 0.6
|
3
| 0.5
| 0.8
|
4
| 0.6
| 1.1
|
5
| 0.8
| 1.4
|
6
| 0.9
| 1.7
|
7
| 1.1
| 2.0
|
8
| 1.3
| 2.3
|
9
| 1.4
| 2.5
|
10
| 1.6
| 2.8
|
11
| 1.7
| 3.1
|
12
| 1.9
| 3.4
|
13
| 2.0
| 3.7
|
14
| 2.2
| 3.9
|
15
| 2.3
| 4.2
|
İki aylıktan küçük çocuklarda AMOKLAVİN kullanımı ile ilgili doz önerisinde bulunmak için yeterli deneyim yoktur.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Günde 2 kez alınır. Tedavi süresi, endikasyona uygun olmalı ve tedavi gözden geçirilmeden 14 günü aşmamalıdır.
Uygulama şekli:
Oral kullanım içindir. Gastrointestinal intolerans potansiyelini en aza indirmek için yemek başlangıcında alınmalıdır. AMOKLAVİN'in absorpsiyonu yemek başlangıcında alındığında optimum seviyededir. Tedaviye parenteral olarak başlanıp oral olarak devam edilebilir.
AMOKLAVİN-BID 400/57 oral süspansiyonu hazırlamak için önce şişe içindeki kuru tozun üzerine işaretli çizginin yaklaşık 2/3'üne denk gelecek kadar kaynatılmış soğutulmuş su azar azar ilave edilerek, şişe iyice çalkalanmalıdır. İlk sulandınlışta tam bir dağılma sağlamak İçin 5 dakika dinlendirilmelidir. Daha sonra şişe üzerindeki çizgiye kadar su doldurulup yeniden çalkalanmalıdır. Her kullanımdan önce şişe çalkalanmalıdır.
35 ml'lik ambalaj için:
Süspansiyon yukarıda belirtildiği gibi hazırlandıktan sonra şişenin orijinal kapağı atılır ve yerine uygulama enjektörünün kapağı şişeyi kapatmakta kullanılır. Enjektör her uygulamadan sonra kapağın ortasındaki yerine iyice yerleştirilmelidir.
35 mlMik ambalajın beraberinde verilen uygulama enjektörü üzerinde Şiddetli Enfeksiyon ve Hafif/Orta Enfeksiyon olmak üzerinde 2 ayrı kg kolonu yer almaktadır. Hekim tarafından Şiddetli Enfeksiyon tanısı konmuş ise “Şiddetli Enf.” kolonunda hastanın kilosuna uygun çizgiye kadar; Hafif/Orta Şiddette Enfeksiyon tanısı konmuş ise, “Hafif/Orta Enf.” kolonunda hastanın kilosuna uyan çizgiye kadar süspansiyon enjektöre çekilir ve hastaya ağız yolu ile verilir.
70 mİ, 100 mİ ve 140 ml'lik ambalajlar için:
Hekimin her uygulama için önerdiği miktarda ilaç, şişe ile birlikte bulunan 5 mL'lik kaşık kullanılarak hastaya verilir.
Sulandırmadan önce kuru toz 25 °C'nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklanmalıdır. Sulandırılan süspansiyon buzdolabı içinde (2-8 °C) saklanmalı ve 7, 10 veya 14 gün içinde kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 6.4).
Buzluğa koyulmamalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Glomerüler filtrasyon hızı 30 ml/dak üzerinde olan çocuklarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Glomerüler filtrasyon hızı 30 ml/dak altında olan çocuklarda AMOKLAVİN kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Böbrek fonksiyonu gelişmemiş olan bebeklerde AMOKLAVİN kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması dikkatli yapılmalı ve düzenli aralıklarla karaciğer fonksiyonları izlenmelidir. Henüz doz ayarlamasına temel teşkil edecek yeterli veri bulunmamaktadır.
4.3 Kontrendikasyonlar
AMOKLAVİN penisilinler ve sefalosporinler gibi beta-laktamlara karşı aşın duyarlılık hikayesi olanlarda kontrendikedir.
Geçmişinde AMOKLAVİN'e bağlı sanlık/karaciğer fonksiyon bozukluğu hikayesi olan hastalarda kontrendikedir.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
AMOKLAVİN ile tedaviye başlanmadan önce geçmişinde penisilin, sefalosporin ve diğer aleıjenlere karşı aşın duyarlılık hikayesi varlığı dikkatlice sorgulanmalıdır.
Penisilin tedavisi alan hastalarda ciddi ve bazen öldürücü aşın duyarlılık (anafılaktoid) reaksiyonlan bildirilmiştir. Bu reaksiyonlann geçmişinde penisiline karşı aşın duyarlılık hikayesi olan bireylerde görülmesi daha olasıdır (bkz. Bölüm 4.3).
Amoksisilin kullanımını takiben görülen kızamık benzeri döküntü enfeksiyöz mononükleoz ile ilişkili olabileceğinden eğer enfeksiyöz mononükleoza ilişkin bir şüphe var ise AMOKLAVİN tedavisinden kaçınılmalıdır.
Uzun süreli kullanım zamanla duyarlı olmayan organizmaların aşın çoğalmasına neden olabilir.
AMOKLAVİN ve oral antikoagülan kullanan bazı hastalarda seyrek olarak protrombin zamanında uzama (INR değerinde yükselme) bildirilmiştir. Antikoagülanlar ile birlikte reçete edildiğinde uygun şekilde izlenmesi gereklidir. İstenilen antikoagülasyon düzeyini sürdürebilmek için oral antikoagülan dozunda ayarlama yapılması gerekebilir.
AMOKLAVİN kullanan bazı hastalarda karaciğer fonksiyon testlerinde değişiklikler gözlenmiştir. Bu değişikliklerin klinik önemi bilinmemektedir, ancak karaciğer fonksiyon bozukluğu bulgusu olan hastalarda AMOKLAVİN dikkatli kullanılmalıdır.
Seyrek olarak bildirilmiş kolestatik sanlık şiddetli olmakla birlikte genellikle geri dönüşümlüdür. Tedavinin kesilmesinden sonra 6 haftaya kadar bulgu ve belirtiler kaybolabilir.
Böbrek bozukluğu olan hastalarda AMOKLAVİN kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Azalmış idrar çıkışı olan hastalarda, özellikle parenteral tedavide çok seyrek olarak kristalüri görülmüştür. Yüksek doz amoksisilin tedavisi sırasında, amoksisilin kristalüri olasılığını azaltmak için uygun miktarda sıvı alınması ve idrar miktarının düzenlenmesi tavsiye edilebilir (bkz. Bölüm 4.9).
AMOKLAVİN 5 mİ'de 23 mg (1 mmol)'den az sodyum içerir; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
AMOKLAVİN içeriğindeki metil paraben, alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) sebebiyet verebilir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Probenesid
Probenesid ile birlikte kullanım önerilmemektedir. Probenesid amoksisilinin renal tübüler sekresyonunu azaltır. Probenesidin AMOKLAVİN ile birlikte kullanımı amoksisilinin kan seviyelerinin artışına ve kanda bulunma süresinin uzamasına neden olabilirken, klavulanatı etkilemez.
Allopurinol
Amoksisilin tedavisi esnasında allopurinol kullanımı alerjik cilt reaksiyonları olasılığını artırabilir. Allopurinol ve AMOKLAVİN'in birlikte kullanımına ait veri yoktur.
Oral kontraseptifler
Diğer antibiyotiklerde de olduğu gibi AMOKLAVİN, barsak florasını etkileyebilir, östrojen reabsorpsiyonunun azalmasına yol açar ve kombine oral kontraseptiflerin etkinliğini azaltır.
Oral antikoagülanlar
Literatürde, asenokumarol veya varfarin kullanan ve amoksisilin tedavisi verilen bazı hastaların INR değerinde seyrek olarak yükselme görüldüğü bildirilmiştir. Eğer bu birlikte kullanım gerekli ise, AMOKLAVİN kullanımı veya bırakılması sürecinde protrombin zamanı veya INR değeri dikkatle izlenmelidir.
Metotreksat
Penisilinler metotreksatın atılımını azaltabilir ve bu da toksisitede potansiyel bir artışa neden
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Yukarıda verilen bilgiler pediyatrik popülasyon için geçerlidir.
4.6 Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Diğer antibiyotiklerde de olduğu gibi AMOKLAVİN, barsak florasını etkileyebilir, östrojen reabsorpsiyonunun azalmasına yol açar ve kombine oral kontraseptiflerin etkililiğini azaltır. Bu nedenle tedavi süresince alternatif, etkili ve güvenilir bir doğum kontrol yöntemi uygulanmalıdır.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlara verilirken dikkatli olunmalıdır.
Sınırlı sayıda gebelikte maruz kalma olgularına ilişkin veriler, AMOKLAVİN'in gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu göstermemektedir. Bugüne kadar herhangi önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal /fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. Bölüm 5.3).
Preterm, fetal membran yırtılması (pPROM) olan kadınlarda yapılan bir çalışmada, AMOKLAVİN'in profılaktık kullanımının yeni doğanlarda nekroze enterokolit riskinin artması ile ilişkili olabileceği bildirilmiştir. Tüm ilaçlarda olduğu gibi, doktor tarafından gerekli görülmedikçe gebelik esnasında özellikle gebeliğin ilk üç ayında kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
AMOKLAVİN'in iki etkin maddesi de anne sütüne geçer (klavulanik asitin anne sütü alan sütçocuklan üzerindeki etkisi ile ilgili herhangi bir bilgi yoktur). Dolayısıyla anne sütüyle beslenen sütçocuklannda ishal ve mukoz membranlarda mantar enfeksiyonu olasılığı vardır, bu nedenle emzirmenin kesilmesi gerekebilir. Emzirme döneminde amoksisilin/klavulanik asit sadece tedaviyi uygulayan hekimin fayda/risk değerlendirmesinden sonra kullanılmalıdır.
Üreme yeten eği/Fertilite
Oral ve parenteral yolla verildiği hayvanlar (fare ve sıçanlar) üzerinde yapılan reprodüktif çalışmalarda, AMOKLAVİN teratojenik etki göstermemiştir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
AMOKLAVİN'in araç ve makine kullanımı üzerindeki etkileriyle ilgili bir çalışma gerçekleştirilmemiştir. Ancak, hastalar araç ve makine kullanımını etkileyebilecek istenmeyen etkiler (örn. aleıjik reaksiyonlar, sersemlik hali, konvülsiyonlar) oluşabileceği ile ilgili bilgilendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).
4.8 İstenmeyen etkiler
Çok yaygın görülenlerden seyrek görülenlere kadar, istenmeyen etkilerin görülme sıklığını saptamak için geniş çaplı klinik çalışmaların verileri kullanılmıştır. Diğer istenmeyen etkilere (1/10.000'den az görülenler) ait sıklıklar pazarlama sonrası verilere göre saptanmıştır ve gerçek bir sıklıktan çok raporlama oranına dayanmaktadır.
Sıklık sınıflandırması aşağıdaki gibidir:
Çok yaygın >1/10 Yaygın >1/100 ila <1/10 Yaygın olmayan >1.000 ila <1/100 Seyrek >1/10.000 ila <1/1.000 Çok seyrek <1/10.000
Bilinmiyor (mevcut verilerden tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Mukokutanöz kandidiyazis
Bilinmiyor: Duyarlı olmayan organizmaların aşırı çoğalması
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Geri dönüşümlü lökopeni (nötropeni dahil) ve trombositopeni
Çok seyrek: Geri dönüşümlü agranülositoz ve hemolitik anemi. Kanama ve protrombin zamanında uzama (bkz. Bölüm 4.4)
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Anjiyonörotik ödem, anafılaksi, serum hastalığı benzeri sendrom, aşın duyarlılık vasküliti
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Baş dönmesi, baş ağrısı
Çok seyrek: Geri dönüşümlü hiperaktivite ve konvülziyonlar. Konvülziyonlar renal fonksiyon bozukluğu olanlarda veya yüksek doz alanlarda görülebilir.
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Diyare, bulantı, kusma
Bulantı sıklıkla yüksek oral dozlar ile ilişkilidir. Eğer gastrointestinal reaksiyonlar görülür ise, AMOKLAVİN yemek başlangıcında alınarak bunlar azaltılabilir.
Yaygın olmayan: Sindirim güçlüğü
Çok seyrek: Antibiyotiğe bağlı kolit (psödomembranöz kolit ve hemorajik kolit dahil). Dildeki papillaların belirginleşip siyah renk alması.
Çocuklarda çok seyrek olarak yüzeyel diş rengi değişikliği bildirilmiştir. Genellikle fırçalama ile giderildiğinden, iyi bir ağız hijyeni ile diş rengi değişimi engellenebilir.
Hepato-bilier bozukluklar
Yaygın olmayan: Beta-laktam sınıfı antibiyotiklerle tedavi edilen hastalarda AST ve/veya ALT değerlerinde orta derecede artış görülmüştür; ancak bu bulguların önemi bilinmemektedir.
Çok seyrek: Hepatit ve kolestatik sanlık. Bu olaylar diğer penisilin ve sefalosporinlerle bildirilmiştir.
Hepatik olaylar çoğunlukla erkeklerde ve yaşlılarda bildirilmiştir ve uzun süreli tedavi ile ilişkili olabilir. Bu olaylar çocuklarda çok seyrek olarak bildirilmiştir.
Bulgu ve belirtiler genellikle tedavi sırasında veya tedavi kesildikten kısa bir süre sonra görülür; ancak bazı durumlarda tedavi kesildikten birkaç hafta sonrasına kadar fark edilmeyebilir. Bunlar genellikle geri dönüşümlüdür. Hepatik olaylar şiddetli olabilir ve son derece seyrek olmakla birlikte bu duruma bağlı ölüm bildirilmiştir. Bunlar hemen hemen her zaman altta yatan ciddi bir hastalığı olan ya da hepatik etki potansiyeline sahip ilaçlan aynı anda alan hastalarda görülmüştür.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Deride döküntü, kaşıntı, ürtiker Seyrek: Eritema multiforme
Çok seyrek: Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, bülloz döküntülü dermatit ve akut generalize ekzatemöz püstüller (AGEP).
Eğer herhangi bir aşın duyarlılık dermatiti görülürse tedavi kesilmelidir.
Böbrek ve idrar hastalıkları
Seyrek: Hematüri
Çok seyrek: İnterstisyel nefrit, kristalüri (bkz. Bölüm 4.9).
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Gastrointestinal semptomlar ve sıvı ile elektrolit dengesinin bozulması açıkça görülebilir. Gastrointestinal semptomlar semptomatik olarak ve su İle elektrolit dengesine dikkat edilerek tedavi edilebilir.
Bazı olgularda, böbrek yetmezliğine yol açan amoksisilin kristalürisi görülmüştür (bkz. Bölüm 4.4).
AMOKLAVİN dolaşımdan hemodiyaliz ile uzaklaştırılabilir.
Zehir kontrol merkezinde yapılan 51 pediatrik hastanın katıldığı prospektif bir çalışma amoksisilinin 250 mg/kg'dan daha düşük aşırı dozlannın anlamlı klinik belirtilerle ilişkili olmadığını ve midenin yıkanmasını gerektirmediğini göstermiştir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Beta-laktamaz inhibitörlerini de içeren penisilin kombinasyonları ATC kodu: J01CR02
Etki mekanizması:
Amoksisilin, geniş spektrumlu yarısentetik, Gram-pozitif ve Gram-negatif mikroorganizmalara karşı antibakteriyel aktiviteye sahip bir antibiyotiktir. Ancak, amoksisilin beta-laktamazlar tarafından parçalanmaya duyarlı olduğundan tek başına kullanıldığında etki spektrumu beta-laktamaz üreten organizmalan kapsamaz.
Klavulanik asit, penisilinlere yapısal olarak benzer bir beta-laktam olup, penisilin ve sefalosporinlere dirençli mikroorganizmalarda sıklıkla karşılaşılan geniş yelpazedeki beta-laktamaz enzimlerini inaktive etme yeteneğine sahiptir. Özellikle direnç gelişiminde etkili olan plazmid aracılı beta-laktamazlara karşı iyi bir aktiviteye sahiptir. Genel olarak kromozomal aracılı tip 1 beta-laktamazlara karşı etkililiği daha düşüktür. Klavulanik asitin AMOKLAVİN formülasyonlarındaki varlığı, amoksisilini beta-laktamaz enzimlerince parçalanmaktan korur ve amoksisilinin etki spektrumunu amoksisilin, penisilin ve sefalosporinlere normalde dirençli olan çok sayıda bakteriyi de içine alacak şekilde genişletir, Böylece AMOKLAVİN geniş spektrumlu bir antibiyotik ve beta-laktamaz inhibitörünün özelliklerine sahip olur. AMOKLAVİN geniş bir yelpazedeki organizmalara karşı bakterisid etkilidir.
Bir çok antibiyotiğe direncin nedeni olan bakteriyel enzimler, antibiyotiği, patojen üzerinde herhangi bir etki gösteremeden harap ederler. AMOKLAVİN'in içindeki klavulanat, beta-laktam enzimlerini bloke ederek savunma mekanizması oluşturur; bu da vücutta hali hazırda elde edilmiş olan konsantrasyonlarda, organizmaların, amoksisilinin hızlı bakterisid etkisine duyarlı olmasını mümkün kılar.
Klavulanatın kendisi küçük bir antibakteriyel etkiye sahiptir. Bununla birlikte AMOKLAVİN'de olduğu gibi amoksisilin ile birlikte kullanıldığında genel kullanımda ve hastanede geniş kullanım bulan, geniş spektrumlu bir antibiyotik oluşturur.
Farmakodinamik etkiler:
Organizmalar, amoksisilin/klavulanata karşı in vitro duyarlılıklarına göre aşağıda kategorize edilmektedir.
Klinik çalışmalarda amoksisilin-klavulanatın klinik etkililiği kanıtlanmışsa, bu durum bir yıldız işareti (*) ile gösterilmektedir.
Beta-laktamaz üretmeyen organizmalar (t) işareti ile tanımlanmıştır. Bir izolatın amoksisiline karşı duyarlı olması durumunda, amoksisi lin/klavulanata karşı da duyarlı olduğu düşünülebilir.
Genellikle duvarlı türler
Aerobik Gram-pozitif mikroorganizmalarBacillus anthracis Enterococcus faecalis Listeria monocytogenes Nocardia asteroides
Staphylococcus aureus
(metisiline duyarlı)*
Streptococcus agalactiae
Streptococcuspyogenes
ve diğer beta hemolitik streptokoklar*^
Streptococcus viridans
grubu
Staphylococcus saprophyticus
(metisiline duyarlı)
Koagülaz negatif stafilokoklar (metisiline duyarlı)
Aerobik Gram-negatif mikroorganizmalarBorde te ila pertussis Haemophilus influenzae1
Neisseria gonorrhoeae Pasteurella multocida Vibrio cholera
Piger
Borrelia burgdorferi Leptospira ictterohaemorrhagiae Treponema pallidum
Anaerobik Gram-pozitif mikroorganizmalarClostridiumPeptococcus niger Peptostreptococcus magnus Peptostreptococcus mi eros Peptostreptococcus
türleri
Anaerobik Gram-negatif mikroorganizmalar
Bacterodies fragilis
Bacteroides
türleri
Capnocytophaga
türleri
Eikenella corrodens
Fusobacterium nucleatum
Fusobacterium
türleri
Porphyromonas
türleri
Prevotella
türleri
Aerobik Gram-negatif mikroorganizmalarEscherichıa coli*
Klebsiella oxytoca Klebsiella pneumoniae
*
KiebsiealiaProteus mirabilis Proteus vulgaris ProteusSalmonellaShigelia
türleri
Aerobik Gram-pozitif mikroorganizmalarCorynebacteriumEnterococcus faeciumA
Doğası geresi dirençli organizmalar
Aerobik Gram-negatif mikroorganizmalar
Acinetobacter
türleri
Citrobacter freundii
Enterobacter
türleri
Hafnia alvei
Legionelia pneumophiia
Morganella morganii
Providencia
türleri
Pseudomonas
türleri
Serratia
türleri
Stenotrophomas maitophiiia
Yersinia enteroiitica
Diğer mikroorganizmalarChlamydia pneumoniae Chlamydia psittaci ChlamydiaCoxiella burnetii Mycopiasma pneumoniae
Mycopiasmatürleri
_
A Edinilmiş direnç mekanizmasının yokluğunda orta düzeyde doğal duyarlılık
B Metisiline dirençli tüm stafılokoklar amoksisilin/klavulanik asite dirençlidir
1 Bazı AB ülkelerinde duyarlılığı azalmış suşlar, %10'dan daha yüksek bir sıklıkta bildirilmiştir.
2 Penisiline dirençli olan
Streptococcus pneumoniaesunumuyla tedavi edilmemelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).
_
5.2 Farmakokinetik özellikler Genel özellikler
Emilim:
AMOKLAVİN'in her iki bileşeni, hem amoksisilin hem de klavulanik asit, fizyolojik pH'da sulu çözeltilerde tamamen dissosiye olurlar. İki bileşik de oral uygulama sonrası hızla ve iyi absorbe olur.
AMOKLAVİN'in iki bileşeninin farmakokinetikleri birbirine benzer. Oral uygulamadan 1 saat sonra serum doruk seviyelerine ulaşırlar.
AMOKLAVİN'in dozu ikiye katlandığında ulaşılan serum seviyeleri de iki katına çıkar. Klavulanat ve amoksisilinin serum proteinlerine bağlanma oranlan düşüktür. Her ikisi de %70 oranında serumda serbest halde bulunur.
Yapılan bir çalışmanın sonuçlanna göre, sağlıklı erişkinlerde aç kamına Amoksisilin/klavulanik asit 875/125 mg tabletin günde iki kere uygulanması sonucunda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.
Ortalama (±SS) Farmakokinetik Parametreler
|
Uygulanan etkin
| Doz
| Cmaks
| * Tmaks
| EAA (0-24sa)
| T1/2
|
madde(ler)
| (mg)
| (Hg/ml)
| (sa)
| (|ig.sa/ml)
| (sa)
|
Amoksisi
| in
|
AMK/KA
| 875
| 11.64
| 1.50
| 53.52
| 1.19
|
875mg/125mg
|
| ±2.78
| (1.0-2.5)
| ±12.31
| ±0.21
|
Klavulanik asit
|
AMK/KA
| 125
| 2.18
| 1.25
| 10.16
| 0.96
|
875mg/125mg
|
| ±0.99
| (1.0-2.0)
| ±3.04
| ±0.12
|
AMK: Amoksisilin, KA: Klavulanik asit
|
|
|
|
* Ortanca
|
|
|
|
|
|
Amoksisilin/klavulanik asit ile elde edilen amoksisilin ve klavulanik asit serum konsantrasyonlan, amoksisilin ve klavulanik asitin tek başlarına oral yolla verilişi ile elde edilen konsantrasyonlarla benzerlik göstermektedir.
Dağılım:
Toplam plazma klavulanik asitinin %25 ve toplam plazma amoksisilinin %18 kadan proteine bağlanır. Görünürdeki dağılım hacmi, amoksisilinde 0.3-0.4 l/kg ve klavulanik asitte 0.2/ l/kg dolayındadır.
İntravenöz uygulamadan sonra safra kesesinde; abdominal dokularda; deri, yağ, kas dokularında; sinoviyal ve peritoneal sıvılarda; safra ve iltihapta hem amoksisilin hem de klavulanik asit bulunmuştur. Amoksisilinin beyin omurilik sıvısına dağılımı yeterli değildir. Hayvan çalışmalarında, bileşenlerden herhangi biri için ilaçtan kaynaklanan materyallerle önemli doku tutulumuna ilişkin kanıt yoktur. Penisilinlerin çoğu gibi amoksisilin de anne sütünde saptanabilir. Anne sütünde eser miktarda klavulanik asit de saptanabilmektedİr (bkz. Bölüm 4.6).
Hem amoksisilinin hem de klavulanik asitin plasenta bariyerini geçtiği gösterilmiştir (bkz. Bölüm 4.6).
Bivotransformasvon
:
Amoksisilin kısmen idrarla, başlangıç dozunun yaklaşık %10-25'i oranında inaktif penisiloik asit şeklinde atılır. Klavulanik asit insanda geniş oranda 2,5-dihidro-4-(2-hidroksietil)-5-okso-lH-pirol-3-karboksilik asit ve 1-amino-4-hidroksi-bütan-2-ona metabolize olarak, idrar ve feçes içinde ve karbondioksit şeklinde hava ile atılır.
Eliminasvon
:
Amoksisilinin başlıca eliminasyon yolu böbreklerdir, buna karşılık klavulanik asit hem renal hem de renal olmayan mekanizmalarla atılır.
Amoksisilin/klavulanik asitin ortalama eliminasyon yanlanma ömrü yaklaşık bir saattir ve ortalama total klerens sağlıklı kişilerde yaklaşık 25 l/saattir. 250 mg/125 mg ya da 500mg/125mg'lık tek bir amoksisilin+klavulanik asit tabletinin uygulamasından sonraki ilk 6 saatte amoksisilinin yaklaşık %60-70'i ve klavulanik asitin yaklaşık %40-65'i idrarla değişikliğe uğramadan atılır. Çeşitli çalışmalarda, 24 saatlik bir dönemde amoksisilinin idrarla atılım miktarının %50-85 ve klavulanik asitin %27-60 arasında olduğu bulunmuştur. Klavulanik asitte, ilacın en büyük miktarı uygulamadan sonraki ilk 2 saatte atılmaktadır.
Eş zamanlı probenesid kullanılması, amoksisilin atılmasını geciktirmekle birlikte klavulanik asitin böbreklerden atılmasını geciktirmez (bkz. Bölüm 4.5).
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği:
Böbrek işlevinin azalmasıyla doğru orantılı olarak amoksisilin/klavulanik asitin total serum klerensi de azalır. İlaç klerensindeki azalma, amoksisilinin daha büyük bir bölümünün böbrek yoluyla atılması nedeniyle, amoksisilinde klavulanik asitten daha belirgindir. Bu yüzden, böbrek yetmezliğinde dozlar, amoksisilinin fazla birikmesini önlerken, yeterli klavulanik asit düzeylerinin sürdürülmesini sağlamalıdır (bkz. Bölüm 4.2).
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz dikkatle belirlenmeli ve karaciğer işlevleri düzenli aralıklarla izlenmelidir.
Yas:
Amoksisilinin eliminasyon yarılanma ömrü 3 aylıktan 2 yaşma kadar olan çocuklarda ve daha büyük çocuklarda aynıdır. Yaşlı hastalarda böbrek işlevlerinde azalma olasılığı daha fazla olduğundan, doz seçiminde dikkatli olunmalıdır ve böbrek işlevinin izlenmesi yararlı olabilir.
Cinsiyet:
Sağlıklı erkek ve kadınlara oral yoldan amoksisilin/klavulanik asit uygulanmasından sonra cinsiyetin amoksisilin ya da klavulanik asitin farmakokinetikleri üzerinde önemli bir etkisi görülmemiştir.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik dışı veriler, farmakoloji, genotoksisite ve üreme toksisitesi güvenliliğine yönelik çalışmalar temelinde insanlar açısından özel bir tehlike ortaya koymamıştır.
Köpeklerde amoksisilin/klavulanik asitle yapılan tekrarlanan doz toksisitesi çalışmalarında, gastrik tahriş, kusma ve dilde renk bozukluğu görülmüştür.
AMOKLAVİN ya da bileşenleriyle karsinogenesite çalışmaları yapılmamıştır.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1 Yardımcı maddelerin listesi
Silikon dioksit Ksantan sakızı Hidroksipropilmetilselüloz Kolloidal silikon dioksit Sodyum sakarin Metil paraben Süksinik asit Golden şurup aroması Toz portakal aroması
6.2 Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3 Raf ömrü
48 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
Sulandırmadan önce kuru toz 25 °C
5nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklanmalıdır. Hazırlanmış olan süspansiyon buzdolabında (2-8 °C) muhafaza edilmelidir. 35 ve 70 ml'lik AMOKLAVİN süspansiyonu 7 gün, 100 ml'lik AMOKLAVİN süspansiyonu 10 gün ve 140 mlTik AMOKLAVİN süspansiyonu 14 gün içerisinde kullanılmalıdır. Nem kapabilir. Şişe kullanım sonrası hemen ve sıkıca kapatılmalıdır. Buzluğa koyulmamalıdır.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği
Sulandınldığında 35 mİ, 70 mİ, 100 mİ veya 140 mİ süspansiyon elde edilen kuru toz, bal renkli cam şişe içerisinde bulunmaktadır. Beraberinde 35 ml'lik ambalaj için 4,2 mlTik uygulama enjektörü; 70 mİ, 100 mİ ve 140 ml'lik ambalajlar için 5 ml'lik bir adet kaşık bulunur.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik” lerine uygun olarak imha edilmelidir.
AMOKLAVİN süspansiyonun hazırlanması:
1. Şişe üzerinde işaretli çizginin yaklaşık 2/3'üne denk gelecek kadar su ekleyiniz ve şişeyi iyice çalkalayınız (Süspansiyon hazırlamak için önceden kaynatılmış ve soğutulmuş su tercih edilmelidir).
2. İlk sulandınlışta tam bir dağılma sağlamak için 5 dakika dinlendiriniz.
3. Daha sonra şişe üzerinde işaretli çizgiye gelecek kadar (kalan 1/3) su ekleyerek şişeyi yeniden çalkalayınız (Süspansiyon hazırlamak için önceden kaynatılmış ve soğutulmuş su tercih edilmelidir).
4. 35 ml'lik ambalaj için, şişenin orijinal kapağı atılır ve yerine ambalaj içerisinde yer alan uygulama enjektörünün kapağı şişeyi kapatmakta kullanılır.
5. Doktorunuzun her uygulama için önerdiği miktarda ilacı, şişe ile birlikte bulunan 5 mPlik kaşığı (35 ml'lik ambalaj için 4,2 ml'lik uygulama enjektörü) kullanarak hastaya veriniz.
7. RUHSAT SAHİBİ
Deva Holding A.Ş.
Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad.
No:l 34303 Küçükçekmece/İSTANBUL Tel: 0212 692 92 92 Faks: 0212 697 00 24
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
184/70
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi:Ruhsat yenileme tarihi:
05.08.2011
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
18/18